Kamuoyunda büyük bir tartışma başlatan ve ifade özgürlüğü savunucularını ayağa kaldıran "Soğuk Savaş" davasında nihai karar açıklandı. YouTube üzerinden yayınladıkları programda yer alan bir şaka gerekçe gösterilerek, "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme veya aşağılama" (TCK 216) suçlamasıyla haklarında 4,5 yıla kadar hapis cezası istenen ve aylardır tutuklu bulunan Boğaz Soydemir ve Enes Akgündüz, bugün ikinci kez hakim karşısına çıktı. Görülen karar duruşmasında mahkeme heyeti, iki genç yayıncıyı 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı. Bu karar, Türkiye'de mizahın yargı eliyle cezalandırıldığı yönündeki endişeleri artırdı.

Hükmün açıklanması geri bırakıldı, tahliye kararı çıktı

Mahkeme, sanıklara verdiği 7 ay 15 günlük hapis cezasının yanı sıra, iki önemli karara daha imza attı. Heyet, Soydemir ve Akgündüz'ün tutuklulukta geçirdikleri süreyi dikkate alarak tahliye edilmelerine karar verdi. Bu karar, duruşma salonunda bulunan aileleri ve arkadaşları tarafından sevinçle karşılandı. Mahkemenin aldığı bir diğer kritik karar ise hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) oldu. Bu karara göre, Soydemir ve Akgündüz, 5 yıllık denetim süresi içinde kasıtlı yeni bir suç işlemezlerse, verilen hapis cezası tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkacak ve adli sicillerine işlemeyecek. Bu durum, gençlerin gelecekleri üzerinde bir "Demokles'in kılıcı" gibi sallanacak olsa da, an itibarıyla özgürlüklerine kavuşmalarının önünü açtı.

Dava süreci ve ifade özgürlüğü tartışmaları

Boğaz Soydemir ve Enes Akgündüz'ün tutuklanmasıyla başlayan süreç, Türkiye'de ifade özgürlüğü ve mizahın sınırları konusunda hararetli bir tartışma başlatmıştı. Birçok hukukçu, siyasetçi ve sivil toplum kuruluşu, söz konusu şakanın TCK 216. maddenin unsurlarını taşımadığını, "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" gibi ağır bir suçlamanın orantısız olduğunu ve tutuklama kararının bir tedbir olmaktan çıkıp cezalandırmaya dönüştüğünü savunmuştu. Dava süreci boyunca sosyal medyada "#SoğukSavaşaÖzgürlük" etiketiyle kampanyalar düzenlenmiş, mizahın bir suç unsuru olamayacağı vurgulanmıştı. Bugün verilen karar, her ne kadar tahliye içerse de, bir şaka nedeniyle iki gencin aylarca hapiste kalması ve nihayetinde hapis cezasına çarptırılması, ifade özgürlüğü karnesi açısından olumsuz bir not olarak kayıtlara geçti.

İzmirliler halk oyunları eğitimlerinde buluşuyor
İzmirliler halk oyunları eğitimlerinde buluşuyor
İçeriği Görüntüle

Mizahın bedeli: Aylarca süren tutukluluk

Davanın en çok eleştirilen yönü, soruşturma aşamasında verilen tutuklama kararı oldu. Kaçma şüphesi veya delilleri karartma ihtimali bulunmayan iki gencin, bir YouTube programındaki şaka nedeniyle aylarca özgürlüklerinden mahrum bırakılması, tutuklamanın bir ceza aracı olarak kullanıldığı eleştirilerini güçlendirdi. Hukukçular, bu tür davalarda tutuksuz yargılamanın esas olması gerektiğini, aksi takdirde masumiyet karinesinin ihlal edildiğini ve kişilerin peşinen cezalandırıldığını belirtiyor. Soydemir ve Akgündüz'ün aylarca cezaevinde kalması, Türkiye'de yargının ifade özgürlüğüyle ilgili meselelere yaklaşımını ve orantılılık ilkesini ne ölçüde gözettiğini bir kez daha sorgulattı.

Kaynak: HABER MERKEZİ