Sırrı Süreyya Önder’in çocukluk ve gençlik yıllarına ait fotoğraflar gün yüzüne çıktı Sırrı Süreyya Önder’in çocukluk ve gençlik yıllarına ait fotoğraflar gün yüzüne çıktı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında gazeteciler Timur Soykan ve Murat Ağırel, evlerine düzenlenen şafak operasyonuyla gözaltına alındı. "Tehdit" ve "şantaj" iddiaları doğrultusunda yapılan aramalarda, dijital ekipmanlara el konuldu ve gazeteciler ifade vermek üzere emniyete götürüldü.

Başsavcılık açıklamasında, gazeteciler hakkında yürütülen soruşturmanın, Flash TV’nin sahibi Erkan Kork’un yaptığı şikayet doğrultusunda başlatıldığı belirtildi. Kork’un 7 Nisan’da verdiği ek ifade sonrasında gözaltı kararı alındığı açıklandı.

"Düşman Ceza Hukuku Uygulanıyor"

Murat Ağırel’in avukatı Enes H. Ermaner, gözaltı işlemini eleştirerek, müvekkillerinin ifade vermek üzere randevulaştığını ve kendi isteğiyle geleceğini belirtti. “Bu hukuka aykırı bir işlem. Düşman Ceza Hukuku uygulanıyor,” diyen Ermaner, gözaltı sürecini siyasi bir baskı aracı olarak değerlendirdi.

Gazeteciler, sabah saatlerinde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra emniyetteki ifade işlemlerini tamamladı ve İstanbul Anadolu Adliyesi’ne sevk edildi.

Soykan'dan çarpıcı açıklama

Timur Soykan, sağlık kontrolü sırasında gazetecilere yönelerek şu ifadeyi kullandı:
“Çeteler kaybedecek, halk kazanacak. Bunların hepsi bitecek.”

Bu açıklama, gözaltı sürecinin siyasi bir boyut taşıdığı iddiasını güçlendiren bir söylem olarak değerlendirildi.

Muhalif isimlerden ve sosyal medyadan sert tepkiler

Gazetecilerin gözaltına alınması, kamuoyunda ve sosyal medya platformlarında geniş tepkiyle karşılandı. "Gazetecilik suç değildir" ve "Halkın haber alma hakkı engellenemez" gibi ifadeler, siyasi figürler ve kullanıcılar tarafından sıkça dile getirildi.

  • CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut: "Türkiye’ye bu çirkin görüntüleri yaşatanların amacı, özgür medyaya gözdağı vermektir. Gazetecilik suç değildir."

  • Mansur Yavaş: "Ev baskını ve gözaltılar suça değil, gazeteciliğe karşı bir mücadele anlamına gelir."

  • Mahmut Tanal: "Gazetecileri gözaltına almışsınız, bekleyin, İstanbul’a geliyorum."

Başsavcılığın açıklaması

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gözaltı kararını şu gerekçelere dayandırdı:

  • “Yüklenen suçun gerektirdiği ceza miktarına göre, şüphelilerin kaçma ve delilleri gizleme ihtimali olduğu değerlendirilmiştir.”

  • “Malvarlığı değerlerini aklama suçları kapsamında yürütülen soruşturmada gazeteciler tehdit ve şantajda bulunmakla suçlanmaktadır.”

Soruşturmanın TCK’nın 106/1 (Tehdit) ve 107/1 (Şantaj) kapsamındaki maddelerle yürütüldüğü belirtildi.

Kaynak: haber merkezi