Milyonlarca kamu emekçisi ve emeklisinin kaderini belirleyecek olan 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde hükümet kanadının masaya getirdiği zam teklifi, kamuoyunda ve sendikal çevrelerde büyük bir infial yarattı. Açıklanan ve 2026 yılı için ilk altı aya %10, ikinci altı aya %6 artış öngören rakamlara en net ve en kapsamlı tepkilerden biri, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nden (TMMOB) geldi. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, yaptığı yazılı açıklamayla hükümetin teklifini "sefalet teklifinden başka bir şey değildir" sözleriyle tanımlayarak, bu rakamların asla kabul edilemeyeceğini kesin bir dille belirtti. Koramaz, "Kamu emekçilerine daha fazla yoksulluk, güvencesizlik ve sefalet teklif edilmiştir. Çok açıktır ki emekçilerin yaşadığı darboğaz karşısında Toplu Sözleşme görüşmeleri adeta hükümetin tiyatrosu haline dönüşmüştür" ifadeleriyle, sürecin ciddiyetten uzak yürütüldüğünü ve milyonlarca insanın beklentilerinin yok sayıldığını vurguladı.

Kamunun teknik beyni sistematik olarak yoksullaştırılıyor

Açıklamasında özellikle kamuda görev yapan mühendis, mimar ve şehir plancılarının yaşadığı derin ekonomik sorunlara dikkat çeken Emin Koramaz, bu meslek gruplarının siyasi iktidar tarafından sistematik olarak dışlandığını ve yok sayıldığını öne sürdü. Ülkenin kalkınmasında, altyapısında, planlanmasında ve denetiminde kilit rol oynayan teknik personelin, bu büyük sorumluluklarına rağmen ciddi bir yoksullaşma ve geçim sıkıntısıyla yüz yüze bırakıldığını ifade etti. Koramaz, “Bizler bu ülkenin mühendisleri, mimarları ve şehir plancıları olarak emeğin, bilimin ve kamusal sorumluluğun yok sayıldığı bir dönemin tanıklarıyız. Kamuda çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının ekonomik koşullarının ve özlük haklarının iyileştirilmesi taleplerimiz iktidar tarafından göz ardı edilmeye devam ediyor” diyerek, bu duruma karşı sessiz kalmayacaklarının altını çizdi.

Masada sadece yüzdelik zam yok: işte TMMOB'un talepleri

TMMOB, tepkisini sadece hükümetin teklifini reddetmekle sınırlı bırakmadı ve kamudaki teknik personelin sorunlarına çözüm üretecek somut ve kapsamlı bir talep listesi de sundu. Bu talepler, meslektaşlarının sadece maaş artışı değil, aynı zamanda çalışma koşulları, vergi adaleti ve emeklilik hakları gibi pek çok alanda köklü iyileştirmeler beklediğini ortaya koydu. TMMOB’un öne çıkan talepleri şu şekilde sıralandı:

  • Vergi Adaleti ve Gelir Vergisi Dilimleri: Ücretli kesimlerin omuzlarındaki ağır vergi yükünün hafifletilmesi gerektiğini belirten TMMOB, bütçe gelirlerinin büyük oranda kâr, faiz ve servet üzerinden vergilendirilmesi gerektiğini savundu. Kamu çalışanlarının maaşlarının yıl içinde artan vergi dilimleri nedeniyle erimesine son verilmesi talep edildi.

  • Emekliliğe Yansımayan Ödemeler: Çalışma döneminde maaşın önemli bir kalemi olan ancak emekliliğe yansıtılmayan "ek ödeme" sorununun çözülmesi gerektiği vurgulandı. Başmühendis, mühendis, mimar ve şehir plancılarının ek ödeme oranlarının %180 ile %200 seviyesine yükseltilmesi ve bu tutarın emekli keseneğine de yansıtılması istendi.

  • Ek Gösterge Hayal Kırıklığı: Kamuoyunda "3600 ek gösterge" olarak bilinen düzenlemenin, kamudaki teknik personel için bir fayda sağlamadığı belirtildi. Ek göstergeleri 4200’e çıkarılsa da yansıtma oranlarının %145’te sabit kalmasının bir anlam ifade etmediği, bu nedenle 1. derecenin 4. kademesindeki bir mühendis için ek göstergenin 6400’e çıkarılması gerektiği ifade edildi.

  • Kamuda Teknik İstihdam ve Taşeron Sorunu: Kamudaki teknik personel sayısının ihtiyacın çok altında olduğu belirtilerek, mühendis, mimar ve şehir plancılarının güvenceli kadrolarda istihdam edilmesi için bütçe ayrılması talep edildi. Ayrıca, kamu hizmetlerinin taşeron firmalara devredilmesine son verilmesi ve bu işler için kamunun doğrudan personel istihdam etmesi gerektiği vurgulandı.

  • Tazminatların Artırılması ve Yeni Kalemler: Teknik Hizmetler Sınıfı kapsamında ödenen Özel Hizmet Tazminatının tavan oranının en az %260’a çıkarılması ve emekli aylıklarına yansıtılması istendi. Buna ek olarak, üstlenilen büyük sorumluluklar nedeniyle "risk ve sorumluluk tazminatı" ve "teknik sorumluluk ödemesi" gibi yeni ödeme kalemlerinin oluşturulması gerektiği dile getirildi.

  • Emeklilik Haklarında İyileştirme: Emekli olmuş mühendis, mimar ve şehir plancılarının maaşlarında ciddi iyileştirmeler yapılması ve her ay aylıklarıyla birlikte (20.000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı kadar ek ödeme yapılması talep edildi.

    Bahçeli'den komisyon mesajı: CHP'nin katılımı kıymetli, ön şart dayatması mantıksız
    Bahçeli'den komisyon mesajı: CHP'nin katılımı kıymetli, ön şart dayatması mantıksız
    İçeriği Görüntüle

Ekonomik krizin faturası emekçiye kesilemez

TMMOB Başkanı Emin Koramaz, bu taleplerin arka planında yatan temel gerçeğin, ülkenin içinde bulunduğu derin ekonomik kriz ve bu krizin faturasının sürekli olarak emekçilere ve ücretli kesimlere kesilmesi olduğunu belirtti. Hükümetin açıkladığı hedef enflasyon rakamları ile gerçekleşen enflasyon arasındaki uçurumun her geçen yıl daha da açıldığına dikkat çeken Koramaz, bu durumun maaşları kağıt üzerinde artmış gibi gösterse de alım gücünü sürekli erittiğini söyledi. Koramaz, "Her yeni günde ekonomik krizin derinleştiği, açlığın ve yoksulluğun bir istisna olmaktan çıkıp yaşamlarımızı sürdürmenin olağan koşulu haline getirildiği bir ülkede yaşamaktayız. Tüm toplumsal kesimler gibi bizler de bu kriz koşullarından payımızı fazlasıyla almaktayız" diyerek, sunulan sefalet zammının bu acı gerçeği görmezden geldiğini ifade etti.

Mücadele tüm zeminlerde sürecek

Açıklamasını net bir mücadele çağrısıyla sonlandıran Emin Koramaz, mühendis, mimar ve şehir plancılarının, bilimin ve tekniğin öncüleri olarak kendilerine reva görülen bu tavra karşı sessiz kalmayacaklarını ilan etti. Meslektaşlarının daha iyi koşullarda çalışma, emeğinin karşılığını alma ve hak ettiği şekilde insanca yaşayabilme taleplerinin dikkate alınmak zorunda olduğunu belirten Koramaz, “Meslektaşlarımızın taleplerinin takipçisi olmaya, mücadelemizi her alanda sürdürmeye devam edeceğiz! İnsan onuruna yakışır bir yaşam ve insanca yaşanacak bir ülke istiyoruz” diyerek, toplu sözleşme sürecinin sadece bir başlangıç olduğunu ve haklarını alana kadar tüm demokratik zeminlerde mücadelelerini sürdüreceklerini kaydetti.

Kaynak: HABER MERKEZİ