Hiç ismini duydun mu?
Ya da bir büstü falan gördün mü İzmir’de?...
İzmirli sana diyorum?
***
Ben kardeşiniz Yaşar Aksoy gibi gülümüz İzmir’de yaşıyorken tarihçi olacak değilim.
Ama sormayacak da değilim…
Mevzuum tramvay arkadaş… Tüm dünyada var. Bilmiyorsan internete sor.
Fotoğraflarına bak. Yok yemiyorsa 10 yıl marşının sözlerini oku bi hazmet.
“Demirağlarla ördük ana yurdu dört baştan…”
Mesele Amerikan emperyalizmine göndermeydi.
Petrol uşaklığına, araba, yedek parça, lastik yaz yazabildiğin kadar…
O yüzden bu devrim değerliydi…
Aziz Kocaoğlu düşmanlığı şimdi tramvay üzerinden yürüyor.
Ellemeyin kardeşim tramvay modernliktir.
Tramvay, modern kentlerin aracıdır.
Demirağlar, petrolün ve dolayısıyla emperyalizmin korkulu rüyasıdır.
Temiz çevre, slow citty'dir…
Aziz’i eleştireceksen git İzban’dan eleştir.
Çöpten eleştir, nerden eleştirirsen eleştir... Bana ne…
***
İzmir CHP nin kalesi falan değildir. İzmir demokrasinin kalesidir.
Yakın tarihte bu söyleme örnek Burhan Özfatura gösterilse de,
İzmir, Rauf Onursal vakasını yaşamıştır.
Ey kardeşim;
İlk tramvayımız 1880 li yıllarda Konak-Punta(Alsancak) arasında çalıştı
Hat 1906 da çift hatta döndü. Vagonlar haremlik selamlıktı.
1908’de Belçikalılar geldi buraya. Kentin elektrik işini aldılar.
Tramvayı da aldılar. Elektrikli yaptılar.
İş taa 1950’ye kadar sürdü. 1950 de malum dönem başladı.
Demokrat Parti döneminde bu Rauf Onursal Bey İzmir Belediye Başkanı oldu.
İlk işi İsmet İnönü’nün Türkiye’den sürülmesini istemek oldu.
Yetmedi. İnönü’yü öldürüp derisini samanla doldurmak gerektiğini söyledi.
İnönü’ye “Düşük Osmanlı Hanedanı” dedi…
Sonra Konak’taki Sarıkışla’yı yıktırdı. Ve bir ara saat kulesini de yıktırmak istedi.
Behçet Uz karşı çıkmaya çalıştı. Ama İzmirli küçük Amerika söylemlerine pirim verdi.
Şimdi o kordon boyundaki binalar, Güzelyalı’daki kale surlarının yapımı kararları alındı.
O villaların, tek katlı yapılaşmanın yıkım emrini verdi.
Neymiş ?
Amerika…Küçük Amerika…Arka sokağa nefes vermeyen Kordon apartmanlarının temeli.
Haa unutmayayım…Varyant... Dünya harikası var ya…Onunda proje babası…
Yerim bitiyor eyvah… Kısa kesiyorum…
Bizim tramvayımız vardı. 1845 te Amerika’da yürüyen tramvay 1885 de İzmir’deydi.
1950'de belediye meclisinde kavgalı dövüşlü oturumlardan sonra
1954'de kaldırılıp yerine troleybüsler getirildi.
Tramvayı Aziz Kocaoğlu değil, Haren kardeşler İzmir’e getirdi.
O dönemin zihniyeti kaldırdı bitirdi.
Belediye Başkanı’nın adı da Rauf Onursal’dı.
Rauf Onursal…
Hiç ismini duydun mu? 1974’te öldü…
Ya da bir büstünü falan gördün mü İzmir’de?...
Ya da minnetle anıldığını falan?
İzmirli sana diyorum?
***
Yalan dünya
Aman yeter arkadaş ya.
Sosyal medyadaki kirlilikten yeter…
Unutkanlığınızdan da,
“Dur bakalım bu sabah kime sallayayım”
Söyleminizden de yeter…
Yalan dünyadan kasıt sosyal medya…
Fırtına gibi yayılan haber;
“Konak Belediyesi Can Yücel’in büstünü kaldırdı”
Buna yorum yapıp sallayan çocuk 19 yaşında…
Oğlum senin altın bağlanırken Sema Ablan sokaklardaydı…
Konak Belediye Başkanı Sema Pektaş, bu kentin çizgileri zorlayan solcusudur.
Manisalı çocukların davasını ne çabuk unuttunuz?
Ayıptır ya…
Tamam salla sallayabildiğin kadar da.
Mantıklı ol be kardeşim.
40 yıldır bu kente hizmet etmeye çalışan bir insana ayıptır bence…
Hele sosyal medyanın küfür medyaya dönüşmesi de bir başka durum.
Sonuç bildiriyorum;
Meğer, belediye Can Yücel büstünü onarıp yeni yerine taşıyormuş.
N’oldu şimdi…
***
Müslüm Baba
Kimine lümpen gelmiştir.
Kimine fazla arabesk.
Kontrol edilemeyen Müslüm Baba sevgisi…
Hatta kendini kesenler, doğrayanlar.
Bizim çağın adamıydı…
Alkol dolu ortamlarda ekmek kazandığı halde,
Son döneminde gram alkol almıyordu…
“Seşgün beeeğğğ” diyerek konulara girişini unutmam…
Ha kaç şarkısını bilirsin?.. Valla bilmem…
Ölüm yıl dönümüydü…
Saygıyla anıyorum…
Halkın adamı halkın sanatçısı…
***
Deli Ziya; “Siz de az deli değilsiniz ha”