İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 4 günlük gözaltı sürecinin ardından çıkarıldığı mahkemece ‘yolsuzluk’ suçundan tutuklanarak cezaevine kondu. Bugün gerçekleşen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Cumhurbaşkanlığı Adaylığı önseçimine tek aday olarak katılan İmamoğlu’nun tutuklanması,  tüm ülkede tepkilere ve sokak eylemlerine neden olurken, CHP İzmir İl Örgütü Gündoğdu Meydanı’nda tutuklamaya karşı miting gerçekleştirdi. Mitinge, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, CHP’li ilçe belediye başkanları, Türk Mimar ve Mühendisler Odası, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu, Eğitim-İŞ, Eğitim-SEN, İzmir Tabip Odası, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu, İzmir Barosu, Sol Parti, Türkiye İşçi Partisi, partililer, üniversite öğrencileri ve yurttaşlar katıldı. Miting sırasında sık sık, “genel grev, genel direniş” ve “gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek” sloganları atıldı. Alanda CHP adına basın açıklamasını, İzBB Başkanı Cemil Tugay okudu.

Palm yağıyla ilgili yanlış algılar çürütüldü! Palm yağıyla ilgili yanlış algılar çürütüldü!

Dün bütün gece Saraçhane’deydim

Tugay, açıklamasında, “Dün bütün gece Saraçhane’deydim, yasak kararı alındığında da oradaydım. İnanın buna rağmen İstanbul’un İzmir’in desteğine çok ihtiyacı var. Bugün CHP bütün ülkede sandık kurdu. Bu sandığa önce parti üyeleri oy attı, sonra yanına bir sandık daha koyduk, onun adına da ‘Dayanışma Sandığı’ dedik. Milyonlarca insanın oy kullandığını biliyoruz çünkü hiçbir yerde oy pusulaları yetmedi. Ne oldu biliyor musunuz? Bu ülkenin tüm demokrat insanları, adalet isteyen insanları, her birisi farklı inanıştan, kimi kadın kimi erkek, kimi yaşlı kimi genç, çiftçisi, işçisi, esnafı, doktoru, mühendisi her birisi bir taleple bu sandığa oy attı. Tıpkı bugün burada bir araya gelenler gibi. Ve o sandığa 8-9 yaşında çocuklar oy attı. Onların neler dediğini lütfen sosyal medyadan görün, okuyun, anlayın. O ufacık yaşlarında çektikleri korkuyu, üzüntüyü görsün ve anlasın ama ilk önce bu meydanda bir araya gelenlerden anlasın” ifadelerine yer verdi.

Sizinle olamasak da mücadelemiz devam ediyor

Alanda, İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz’ın da mesajı okundu. Yılmaz’ın mesajında, “Değerli halkımız, bugün sizlerle birlikte olmayı çok isterdik ancak günlerdir İzmir’de hukuksuz şekilde gözaltında tutulan meslektaşlarımızın yanında olmamız gerekiyor. Ayrıca meslektaşlarımızın zor kullanılarak dışarı çıkarılmaya çalışıldığını görüyoruz. Meslektaşlarımız herkesin temel hak ve özgürlüklerini kullanabilmesi ve adaletin sağlanması için alanlardaydılar. Bugün onların yanında olmak hepimiz için hayati bir sorumluluktur. Bu nedenle sizinle olmasak da mücadelemiz aynı kararlılıkta devam ediyor. Hukuksuzluğa karşı susmayacağız” ifadeleri yer aldı.

Gördük ki küçücük çocuktan yüz yaşındakine kadar herkes adalet istiyor

Türkiye’deki herkesin adalet istediğini ifade eden Tugay, “Burada pek çok kurum var, siyasi partiler var, STK’lar var ama şunu unutmayın, bugün buraya gelmek için evlerinde oturan sizlerin onları buraya davet etmesini bekleyen direnişin onlara kucak açtığını gösterecek milyonlarca insan var. Eğer biz onlara kucak açmazsak korktukları için endişe ettikleri için burada yanlış işler olduğunu düşündükleri için isteseler de gelemeyecekler. Sadece televizyonlarının başında oturacaklar. Ben size şunu hatırlatıyorum; burada olanlar demokrasi, adalet istiyor ama burada olanlar istemiyor gibi anlaşılacaktır diyorum. Halbuki sandıklarda gördük ki küçücük çocuktan yüz yaşındakine kadar herkes adalet istiyor” dedi.

Bizi başka ülkelere göçmen yapmayın

Tugay, AKP hükümetine, ‘bizi başka ülkelere göçmen yapmayın’ diye seslenerek, adalet çağrısında bulundu. Tugay, “Ekrem başkanı cezaevine attılar. Özellikle çocuklara ve gençlere hizmet etmek için çalışan o güzel insanı, benim gözümde birinci olan o insanı cezaevine attılar, özgürlüğünden mahkûm bıraktılar. Siz bugün burada gençlerin coşkusuna eyvallah, STK’ların tepkilerine eyvallah, biz niçin buradayız? Biz bu milletin namusu olan demokrasisini, insanların haklarını, adaleti istemek için buradayız. Bu sadece belli bir kesimin talebi mi? O zaman birlik beraberlik içerisinde olmayı öğreneceğiz. Bu ne zaman biter biliyor musunuz? Bu ülkeye gerçek demokrasi ve adalet geldiği zaman, diktatörler sustuğu zaman biter. Eğer yarın bugünden daha kalabalık olsun istiyorsak, daha fazla insanın alanlarda olmasını istiyorsak aynı duygu, aynı düşünce, aynı hedef etrafında birleşeceğiz. Özgürlüğünden mahkûm bırakılan herkes için o mücadeleyi yapacağız. Dedim ya küçücük çocuklar, ‘biz gelecek istiyoruz’ diyor. Bizim başka ülkelere göçmen yapmayın” diye konuştu.

Türkiye’de insanlar, halk uyandı

İmamoğlu’na yapılan haksızlık karşısından insanların uyandığını söyleyen Tugay, “Burada abilerim, ablalarım var. Onlar neler yaşadılar neler gördüler ama bu ülkeye gerçekten demokrasi niyeyse bir türlü gelmedi. Adalet bir türlü gelemedi. İnsanlar haksızlığa uğramaya, eziyet çekmeye, yoksulluk çekmeye devam ediyorlar. Türkiye’de insanlar, halk uyandı. Anayasa şöyle diyor; ‘Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir’ diyor. ‘Bu halka emanettir’ diyor. Yani demokrasiyi halka emanet ediyor. O yüzden her birimiz demokrasi ve adaleti sağlamak için sorumluyuz, görevliyiz. Biz, taleplerimizi bu meydanlarda dile getirmeye, birlik ve beraberlik olma hakkına sahibiz. Bu hakkı kimse elimizden alamaz ancak şunu unutmayın, haklıyken haksız duruma düşmememiz lazım. Vatandaşlarımızı, büyüklerimizi, kardeşlerimizi dışarıda bırakacak şeyler yapmamamız lazım. Herkes buraya gelmeli, herkes burada toplanmalı ve hep bir ağızdan bu ülkeyi ne kadar çok sevdiğimizi, herkesin iyiliğini istediğimizi söylemeliyiz” şeklinde konuştu.

İmamoğlu sizden ne isterdi?

Alandaki kitleye, ‘İmamoğlu sizden ne isterdi?’ diye seslenen Tugay, konuşmasına, “Ekrem İmamoğlu’nu görevden aldılar. Halkın iradesini almış o güzel insanı özgürlüğünden mahkûm bıraktılar. Sizler buna karşı tepki için buradasınız. Sorarım size, Ekrem İmamoğlu sizden ne isterdi? O, ‘ben milletime emanetim’ dedi. Kendini bu millete emanet eden o insan bu ülkenin birlik ve beraberliğinden başka ne istiyor olabilir? Bu ülkedeki herkesin iyiliğinden başka ne istiyor olabilir? Herkesin sadece belli bir siyasi partinin değil, sadece STK’ların değil, sadece belli grupların değil, herkesin onun için mücadele etmesi lazım. Hepimiz Türk bayraklarını kaldıracağız ve ‘hep beraberiz’ diyeceğiz” diye devam etti.

100’den fazla Hâkim o kararı imzalamamak için rapor almış

İmamoğlu’nun tutukluluk kararını imzalamamak için 100’den fazla Hâkimin rapor aldığını iddia eden Tugay, “Ekrem Başkan’ı Çağlayan’a götürdüklerinde üniversite öğrencileriyle karşılaşmış ve her birine ayrı ayrı sarılmış. İşte gençleri, insanlar sevmek budur. ‘Her şey çok güzel olacak’ sloganını bulan o çocuk var ya Berkay Gezgin, dün o da gözaltına alınmış, ona da acımamışlar. Türkiye’deki reaksiyonun sadece böyle olduğunu düşünenler gerçeği fark etsin diye bir şey söyleyeceğim, Çağlayan Adliyesi’ndeki 100’den fazla Hâkim, o kararın altına imza atmamak için rapor almış. Siz zannediyorsunuz ki sadece sizsiniz, sesi çıkmayan insanlar bu talebe katılabilir, yeter ki onları buradan kaçıracak bir şey yapmayalım. Burada sadece radikaller varmış gibi bir algı vermeyelim, burada halk var” dedi.

Biz bu ülkeyi kötülere bırakmayacağız

Ayrıca üniversite öğrencileri adına Ezel Eylül Ata isimli öğrenci konuşma gerçekleştirdi. Ezel konuşmasında, “Hala gençsiniz, hala umut var. Bitmedi, biz ölmedik. Karşınızda genç olarak duruyorum. Ben ve benim gibiler bu ülkeyi kötülere asla bırakmayacak. Ben bunu ant içiyorum. Öncelikle polislere şunu söylemek istiyorum; beni çıkışta tutuklamayın çünkü ben sizin de hakkınızı arıyorum. Tüm gençler adına söylüyorum, biz her direnişte her iyiliğinizde, bir şeyler için çabaladığınızda biz hep yanınızda olacağız. Dedemin kan döktüğü nenemin öptüğü topraklar bana emanet. Size söz veriyorum bu ülkeyi direnişle kurtaracağız” ifadelerini kurtardı.
 

Kaynak: AJANSLAR