İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Ağustos ayı olağan toplantısının ikinci oturumu öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı. CHP’li Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun AK Parti’ye geçeceği yönündeki iddialara değinen Tugay, hem siyasetin etik boyutuna hem de seçmen iradesine dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
“Bu kararı normalleştiremeyiz”
Tugay, Çerçioğlu’nun olası parti değişikliğine ilişkin, “Geçişi etik bulmuyorum. Doğal ve normal bir şey olarak göremeyiz. CHP adına aday olup, CHP seçmeninin oylarıyla başkan seçilmiş birinin, bu seçmen kitlesinin onayı olmadan başka bir partiye geçmesi kabul edilemez” ifadelerini kullandı.
Başkan Tugay, bu tür bir adımın sadece bireysel bir tercih olarak görülemeyeceğini, kentin siyasi dengelerini de doğrudan etkileyeceğini vurguladı. “Aydın’ın siyasi yapısıyla oynanmış olur. Özlem Başkan’ı tanıyorum, üzgünüm. Bu kararı hangi şartlarda verdiğini bilmiyorum ancak toplumsal güven açısından doğru bulmuyorum” dedi.
“Siyasette tutarlılık güveni getirir”
Tugay, siyasetçilerin duruşlarının ve tavırlarının toplum nezdinde güven yaratması gerektiğini dile getirdi. “Geçmişte başka, gelecekte başka davranan insanlar olursak bu güven kaybolur” diyen Tugay, siyasi çizginin net olması gerektiğinin altını çizdi.
Tugay, “Sizi o göreve getiren insanların görüşünü almadan, onlara danışmadan böyle bir değişime gitmek doğru değil” sözleriyle seçmen iradesine vurgu yaptı.
Cemil Tugay, konuya şu şekilde yaklaştı: “Parti değiştirmek insanın ailesini değiştirmesi gibidir. Siz bu aileye bir bağlılık yemini etmişsiniz. Bunu bozmadan önce ciddi şekilde düşünmelisiniz. Eğer ben CHP’den istifa ediyorum ve aynı zamanda başkanlıktan da çekiliyorum derse bu kişisel bir karar olur, saygı duyarız. Ama sizi CHP seçmenleri o koltuğa getirmişken, onların onayı olmadan parti değiştiriyorsanız, bu etik değildir.”
“İktidarla diyalog başka, saf değiştirmek başka”
Tugay, hükümetle diyaloğun ve iş birliğinin gerekli olduğunun altını çizerken, bunun parti değiştirmek anlamına gelmediğini de belirtti. “Ben bakanlarla da, AK Partili vekillerle de görüşürüm. Çünkü İzmir de Türkiye’nin bir şehri ve hizmet almak için diyalog şart. Ama bu, kendi siyasi kimliğimden vazgeçmem anlamına gelmez” dedi.
CHP’li belediyelere yönelik baskı iddiaları
Gazetecilerin, Çerçioğlu’nun “tehdit edildiği” yönündeki iddiaları hatırlatması üzerine Tugay, doğrudan böyle bir tehditle karşılaşmadığını söyledi. Ancak CHP’li belediyelere karşı olumsuz bir bakış açısının var olduğunu belirtti. “Bazen uygulamalarda bunu hissediyoruz. Ama bu, parti değiştirmeyi haklı çıkarmaz” ifadelerini kullandı.
Tugay’ın çıkışının en belirgin noktası, seçmenin iradesine saygı çağrısı oldu. Ona göre, yerel seçimlerde alınan her oyun sorumluluğu var ve bu sorumluluk, beş yıl boyunca seçmenin beklentilerine göre hareket etmeyi gerektiriyor. “Bir belediye başkanı, koltuğunu seçmenin emanet ettiği kişi olarak görmeli. Bu emaneti başka bir partiye taşımanın ağır bir sorumluluğu var” diyerek tartışmanın etik boyutunu öne çıkardı.
“Topluma güven vermek siyasetin temeli”
Tugay, siyasette güvenin yalnızca sözlerle değil, tutarlı davranışlarla sağlanabileceğinin altını çizerek “Duruşumuz net olmalı. Bugün başka, yarın başka davranan siyasetçiler, hem kendi partisine hem de seçmene zarar verir” dedi.