DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin 8 Nisan 2025 tarihinde gerçekleştirdiği Meclis grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Bakırhan, özellikle Öcalan'ın çağrısı sonrasında PKK'nin silahsızlanması konusunda iktidarın beklenen adımları atmamasını sert bir dille eleştirdi. "Beklenen adımlar konusunda bir rehavet var. Bir bekleme durumu söz konusu" diyen Bakırhan, "Türkiye'nin en temel meselesi tartışılıyor. Bekleyerek dünyanın neresinde barış gelmiş?" ifadelerini kullandı.
Bakırhan, iki hafta önce yapılan Nevruz kutlamalarında meydanlarda elebaşı Abdullah Öcalan'ın çağrısına geniş destek verildiğini hatırlatarak, "Sürecin sağlığı açısından hiçbir adım atılmadı. Yürütme erki tarafından topluma güven verecek herhangi bir duruş sergilenmiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Öğrencilere çok ağır saldırı oldu
Konuşmasına 19 Mart'ta İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik operasyonla başlayan ve sonrasındaki protesto ile boykotlarla devam eden süreçteki tutuklamalara değinerek başlayan Bakırhan, protestocuların demokratik haklarını kullandığını vurguladı. "Bugüne kadar eleştirdiğimiz ve pek çok kez maruz kaldığımız işkence görüntüleriyle karşılaştık. Öğrencilere çok ağır saldırı oldu" diyen Bakırhan, DEM Parti'nin temel demokratik haklarını kullanan yurttaşların yanında olduğunu belirtti.
Bakırhan'ın bu açıklamaları, 19 Mart 2025'te İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından ülke çapında başlayan hükümet karşıtı protestolarla ilgilidir. İmamoğlu'nun tutukluluğu bugün itibariyle 20 günü aşmış durumdadır.
"İnsanlar geleceksizlikten bıktı"
Bakırhan konuşmasında toplumsal tepkinin sebeplerini de analiz etti: "İnsanlar artık yaşam güvencesinin olmamasından, geleceksizlikten bıktı. İnsanlar sürekli bir tehdit ve baskı altında yaşamaktan sıkıldı. İnsanlar onurlarının çiğnenmesine, iradelerinin gasp edilmesine öfkeli".
Özellikle genç kuşağın protestoları hakkında "İnsanlar en çok geleceksizliğe tepkili. İnsanlar 'geleceğimizi çaldınız' diyor. İktidarı, bu sloganı dikkatle düşünmeye çağırıyorum" ifadelerini kullanan Bakırhan, ekonomik eleştiriler de yöneltti.
"Güven ve demokrasi paketi" önerisi
Konuşmasının sonunda TBMM'ye somut bir çağrı yapan Bakırhan, bir "güven ve demokrasi paketi" çıkarılması önerisinde bulundu. Bu paketin içeriğinde:
-
Eşit ve özgür yurttaşlık ilkesinin somut yasalarla güvence altına alınması
-
Silahsızlanma süreci için özel yasa çıkarılması
-
Kayyum uygulamalarının kaldırılması
-
Görevden alınan belediye başkanlarının görevlerine iade edilmesi
-
Hasta tutukluların serbest bırakılması
-
Abdullah Öcalan'ın özgür çalışma koşullarının düzenlenmesi
-
Terörle Mücadele Kanunu'nun değiştirilmesi
-
AİHM ve AYM kararlarının uygulanması gibi öneriler yer aldı.
Bakırhan daha önce de benzer önerilerde bulunmuş ve "Umut hakkı derhal uygulanmalı, böylece 'Barış ve Demokratik Toplum' inşasının önü açılmalıdır" ifadelerini kullanmıştı.
İktidar, sırf siyasi operasyonla rakibini bertaraf etmek için...
Konuşmasında doğrudan ifade etmemekle birlikte, Bakırhan'ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan operasyonu değerlendirirken "iktidar, sırf siyasi operasyonla rakibini bertaraf etmek için 30 milyar dolar satarak her birimizin cebinden 13 bin 500 lirayı çaldılar" ifadeleri dikkat çekti.
Bakırhan daha önce yaptığı bir açıklamada "Biz CHP'nin eylemci kitlesi değiliz. Biz toplumsal barışı örgütlemeye çalışıyoruz" ifadelerini kullanmış ve DEM Parti'nin önceliklerinin farklı olduğunu vurgulamıştı.