Suriye ve Irak'taki son gelişmeler, ABD-Türkiye arasındaki 'güven' bunalımını açıkça ortaya koymuştur.
Bunun nereden kaynaklandığını saptamak için bölgedeki yakın tarihi iyi irdelemek gerekir.
1970’ li yıllarda Brezinski’nin 2040’ lı yılları hedefleyen ulusal güvenlik raporu iki ana unsura dayanıyordu.
Bunlardan birincisi bölgedeki ve Orta Asya'daki enerji ve su kaynaklarını kontrol altında tutmak ikincisi ise bunu sağlayacak mekanizmaları uygulamaya koymak.
Bunun için bölgede "eli" olarak gördüğü İsrail'in yalnız kalmaması için İsrail-Kürdistan- Ermenistan'ı içine alan bir hattın oluşturulması öngörülüyordu.
1975 yılında CİA'nın İstanbul'daki istasyon şefi Fence ve 'Karanlıklar Prensi' olarak bilinen CİA irtibatlı Richard Perle'nin yaptıkları toplantılarda bu politika ve hedeflerini sakınmadan açıkladılar.
Kıbrıs Barış Harekatı deneniyle ambargo uygulanan Türkiye de zamanın Dışİşleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil, Ermeni soykırımı gerekçesiyle Marsilya’da açılan anıtı protesto ederek Türkiye’ye dönen daha sonra Savunma Bakanı olan Hasan Esat Işık’ın ABD'nin öngördüğü bu politikaların yönlendirilmesi için gerekli girişimlerin yapılması önerileri yeterince değerlendirilmedi.
İran' a ambargo, Saddam'ın öldürülmesi, Kaddafi'nin öldürülmesi, Arap Bahar'ı, Tunus Mısır Suriye’deki gelişmeler, tezkere sorunu Kafkasya’ da Saros'un katkısı ile yapılan operasyonlar Ermenistan'ın elini güçlendirirken Kürdistan kurulmasının temelleri Afganistan’da olduğu gibi terör örgütlerini arkalayarak atılmıştır.
Bölgede bu politikaları değiştirecek iki unsur bulunmaktadır.Türkiye ve İran.
ABD bu iki ülkenin izlediği politikaları etkilememesi kendine göre yeni önlemler almaktadır.
Bunlar arasında en önemlisi ekonomik olanlardır.
FED aracılığı ile uygulanan politikalar ABD’li yatırımcıları 'Önce Amerika' sloganı ile ülkeye çekerken, Arap ülkeleri başta olmak üzere bölge ülkelerini etkilemiş,cari açığı büyüyen Türkiye’ deki bankaları 2001 kriz ortamına getirmiştir.
İsrail-Kürdistan-Ermenistan hattının oluşturulması için yeni ortaklar aranmış Doğu Akdeniz'de doğal gaz arayan Amerikan şirketlerine destek için İsrail, Mısır, Suudi Arabistan ve Körfez Ülkelerinin işbirliği sağlanmıştır.
Hesaplanmayan tek olay, Rusya'nın asırlardır sıcak sulara inme istemini gerçekleştirmesi Tarsus’daki Deniz üssünün yanı sıra bir de Suriye’de hava üssü kurmasıdır.
S-400 ve F 35 olayını bu açıdan da değerlendirmekte yarar var.
En önemli konu ise kurtuluş savaşında karşı tarafta yer alan ABD'nin Türkiye’nin bağımsızlığını öngören Lozan anlaşmasını neden imzalamadığıdır.
Vizyonsuzluk kötü bir olay.