İzmir'in Karabağlar semtinde kendi halinde yaşayan bir aileydiler. Evin kızı Şermin 17 yaşına gelmişti... Çok da güzel bir genç kız  olmuştu... Tüm gözler üzerindeydi.  Sokağa her çıktığında dikkatleri üzerine çekiyordu. Eh böyle ilgiden de memnundu doğrusu...Bu güzelliğin başına dert açacağı aklının ucundan bile geçmemişti. Ve 29 yaşındaki Yunus bu güzelliğin fena halde peşindeydi... Tanışıklıkları arkadaşlığa dönüşmüş ve sevgili olmuşlardı... Annesi biricik kızının üzerine titriyordu...Sürekli takip halindeydi. Kızına güveniyordu ama etraf o kadar güvenli değildi. Bazen de fazla pimpirik yapıyordu. Bunu bilen genç kız önce gizledi ilişkisini... Sonra her şeyi anlattı annesine... Evlenme teklifi almıştı. Kararsızdı... Annesine danıştı. Anne kesinlikle reddetti.  Bu yaşta evlilik olmazdı. Tereddüt içindeki genç kız annesine hak verdi... Uygun bir dille düşüncesini aktardı Yunus'a...

İşte her şey bundan sonra oldu...

Nasıl olur? Nasıl Hayır dersin?

Vay sen misin reddeden...

O kibar nazik adam gitmiş, hesap soran, kapı önlerinde dolaşan, her fırsatta genç kızı taciz eden bir adam gelmişti... Bu tavır genç kızı daha da soğutmuştu...  Artık annesine danışmasına bile gerek yoktu. Düşüncesi kesinlikle “Hayır” olmuştu...

Yunus bu olayı sindiremedi...

Günlerden bir gün son bir kez görüşmek istediğini söyledi. Anne kız görüşmeyi kabul ettiler.

Yunus görüşmeye, bir akrabası ve pompalı tüfekle geldi... Hazırlıklıydı yani... Cevap değişmeyince kahramanlık saydığı tüfekle anne kıza ateş etti.

Yunus ve akrabası tutuklandı. Anne kız hastanede yaşam savaşı veriyor...

***

Yukarda aktardığım olay gerçek bir olay... Ben biraz senaryolaştırdım.

Ama bir gerçek var... Açın gazetelerin üçüncü sayfalarını buna benzer çok olay görürsünüz...

İşin tuhaf tarafı... Tamam adam manyak. Peki hiç mi yakını yok, hiç mi “oğlum ne yapıyorsun' diyeni yok. Üstelik akrabası katliama eşlik ediyor...

Sizi bilmem ama beni en çok bu durum endişelendiriyor. Ekonomi bir şekilde düzeltilir ama, adamlığı düzeltmek zaman alacak gibi...