Yağmur KARADAĞ/Karın kalkmadığı, Anadolu’nun soğuk havalarında açan kış çiçeklerine ‘Kardelen’ adı verilir. Bütün baskılara ve şiddete rağmen bilgiye, öğrenmeye aç kız çocukları kendi varoluş hikayeleriyle ayakta kalmanın birer sembolü olmuşlardır. O sembollerden birisi de Merve öğretmen…
Karlı bir günde, Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde dünyaya gözlerini açtı Merve Demir. Akraba evliliğinden doğan Merve, çocukluğundan beri okumak istiyordu. Ancak Merve’nin babası ve ailesi “Bizim memlekette kızlar okumaz” zihniyetiyle türlü türlü zorluklar çıkardı. En büyük destekçisi ise her zaman annesi Hatice Demir oldu.
“YILLARCA OKUMAK İSTEDİĞİM İÇİN ŞİDDET GÖRDÜM”
Bir gün kütüphaneye dersleri için gerekli olan kitapları almaya ve çalışmaya gittiğini söyleyen Merve Demir, “Kütüphaneye giderken amcam beni görmüş ve babama telefon açmış. Babama benim erkeklerle buluştuğumu söylemiş. Halbuki ben sadece kitaplarımı alıp, derslerimi yapıp evime gidecektim. Zaten ailede ‘Kız çocukları okuyup da ne olacak?’ düşüncesi hep hakimdi. Yıllarca bu görüşle mücadele ettim, okumak istediğim için şiddet gördüm” dedi.
Merve Demir
ANNEM HEP BENİ KORUMAK İÇİN ARAYA GİRERDİ
Babasının annesine fiziksel şiddet uygulamadığını ancak kendisine çok şiddet uyguladığını vurgulayan Merve Demir, “Annem hep sözlü şiddete maruz kaldı. Fiziksel şiddetten beni korumak için ise çok araya girerdi. Ancak babamı engellemesi mümkün olmazdı” ifadelerini kullandı.
“AYAĞIN TOPAL, OKUYUP NE OLACAKSIN?” DİYENLERLE MÜCADELE
Annesi ve babasının akraba evliliği yapması nedeniyle doğuştan gelen engeli de olduğunu belirten Merve Demir, “Ailevi Akdeniz Ateşi hastalığım var. Lise’de 14 yaşındayken romatizma olarak da kendini gösterdi. Bu hastalık nedeniyle 3 yıl üniversiteyi de kazanamadım. Ama ben hastalığıma rağmen okudum. ‘Yapamazsın, ayağın topal, okuyup ne olacaksın?’ diyenlere rağmen okudum” dedi.
Anne Hatice Demir
YOL AYRIMINDA KIZIMI SEÇTİM!
Üniversite eğitimi için Manisa’ya gitmesi gereken Merve Demir’e babasının engel olduğunu dile getiren Anne Hatice Demir, “Üniversiteyi kazandı ama Manisa'yı kazanınca babası ‘Göndermeyeceğim’ dedi. ‘Gitmesin, okuyup ne olacak, o da ev hanımı olsun’ dedi. Ben karşı çıktım, kızımın gitmesini, okumasını hep istedim. Kocamın devam eden şiddetine karşı, yol ayrımında kızımı seçtim. Böylece kızımla birlikte mücadele ettik” diye konuştu.
HAYALİM İÇİN GECE GÜNDÜZ ÇALIŞTIM
Babasının şiddetine rağmen pes etmediğini, ayakta durduğunu ifade eden Merve Demir, “Şiddete karşı yılmadan savaşmam, okumam gerektiğini biliyordum. Babam okumamam ve Manisa’ya gitmemem için bana çok şiddet uyguladı. Başarılı olmak için her defasında hayal kurman gerekiyor ve ben bu hayalimi gerçekleştirebilmek için gece gündüz çalıştım. Annemle birlikte zorlu şartlarda Manisa’ya geldik. Okudum ve öğretmen oldum” dedi.
GÜÇLÜ KADINLAR AYAKTA KALDI
Kızının iş sahibi olmak için birçok yere başvuru yaptığını anlatan Anne Hatice Demir, “Kocam yine bu süreçte kızıma şiddet uygulamaya başladı. Ben de artık dayanamadım ve KADES’ten jandarmayı çağırdım. Evden ayrıldığımızda hiç param yoktu. Merve’nin cebinde sadece 150 TL vardı. Daha sonrasında üç sığınma evinde kaldık. Bu sığınma evlerinde yaşadıklarımızın hepsi apayrı hikayeler. Merve bu süreçte de pes etmedi. Ben de kızıma hep ‘Ayakta kalmalıyız. Biz güçlü kadınlarız, her şeyi başarabiliriz’ dedim. Halk Eğitimlere başvurdu. Konak Halk Eğitim’de işe girdi. Daha sonrasında Merve’nin kazandığı parayla ev tuttuk” dedi.
HER KADININ MESLEĞİ OLMALI
Şu an Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı bir okulda öğretmenlik yaptığını söyleyen Merve Demir, “Bazen cesur olmak gerek. Bu sayede hayatta bir şeyleri başarabiliyorsunuz. Babam, annem ve beni öldürmek için her şeyi yaptı. Öldürmeyen acı aslında annemle beni güçlendirdi. Babama ve akrabalarımıza rağmen yılmadan, yıkılmadan ayakta kaldık. Her kadın mutlaka çalışmalı, mesleği olmalı” ifadelerini kullandı.
YÜREKTEN İSTERSENİZ, HER ŞEYİ BAŞARABİLİRSİNİZ!
Ailesinde ilk kız çocuğu olarak kendisinin okuduğunu, daha sonrasında bu durumun örnek olduğunu dile getiren Merve Demir, “Her kadın güçlü olmak zorunda. Ben kendimi okuyunca, özgür hisseden bir insandım. Bir kadın güçlüyse, elinden gelen her şeyi yapar. Şimdi öğrencilerime de ‘Gidebildiğiniz yere kadar gidin’ diyorum. Kadınlar yeter ki yürekten istesinler, her şeyi başarabilirler. Ben yapabildiysem, herkes yapabilir. Birer kardelen olabilirler” diye konuştu.