Cumhuriyetimizin 100. Yılı’na girerken, iktidarın Cumhuriyet ile olan hesaplaşmasına dair yaklaşımlar sürüyor. En son bu partinin önde gelen isimlerinden Mahir Ünal’ın zehir zemberek sözlerine kendi partisinden de tepki gelince geri adım atmak zorunda kaldı.

Siyasetçilerin sözlerini düşünerek söylemesi tercih nedenidir. Zira bu iktidarın üyelerinin canları sıkıldıkça toplumun gündemine getirdikleri sözleri sonradan düzeltme ihtiyacı duymaları gibi sorunlar yaşanabilir.

Seçime çok kısa bir süre kala, Cumhur ittifakının “Milliyetçi!” ortağı MHP’nin kayıtsız şartsız AKP desteği tabanda sanıyorum fazlaca benimsenmiyor. Zira MHP’den İYİ Parti’ye önümüzdeki günlerde de önemli bazı isimlerin geçmesini açıkçası bekliyorum.

Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Halk İktidarı”na dönüşen mücadelesi, bugün de çok önemlidir. Son günlerde Cumhuriyet’e yönelik saldırıların siyasetin üst kısmında temkinli hale gelmesine karşılık, sosyal medyada imamlar, hocalar gibi önüne gelen bazı abuk subuk kişilerin yaptıkları açıklamalarla AKP iktidarına şirin görünme çabaları da sürüyor.

Beşiktaş Stadı’nda binlerce taraftarın hep birlikte okuduğu marş ve “Yaşa Mustafa Kemal Paşa” haykırışları da AKP çevrelerinden gelen Cumhuriyet düşmanlarına karşı bir duruştur. Ve bazı iktidar destekleyicilerinin “Stadı Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptı, onlar Yaşa Mustafa Kemal Paşa dediler” kışkırtması ise olsa olsa iktidara zarar verir.

Dedelerini, babalarını Cumhuriyet kurulurken kaybeden torunların, çocukların ve onların çocuklarının bu haykırışını inanın yüzlerce yıl sonra yine duyacaksınız.

Cumhuriyet, içerisine farklı kültür ve kimliklerden gelen herkesi kucaklamıştır. Bu birliktelik zaman içerisinde Türkiye’de huzur, barış, adalet istemeyenleri rahatsız etmiştir.

Dünyadaki en iyi yönetim biçimi yani halkın kendini yönetmesini istemeyenlerin zorlamaları işe yaramayacaktır. İşte Beşiktaş Stadı’nın verdiği mesaj budur. Ben de aynı mesajı yineliyorum: “Yaşa Mustafa Kemal Paşa…”