Görünen o ki, bir yıl içinde bir seçime gidilecek. Şimdi artık yeni bir şeyler söylemek, yeni eylemleri gerçekleşirmek zamanı.
Muhalefet partileri artık iktidarın gündem belirleme çabalarının önünü kesmeli, bu oyunlara alet olmaktan kaçınmalı. Bugün ülkenin gündeminde ne herhangi bir sokağa çıkma çağrısı var, ne Nas var, ne Türk Tabipleri Birliği var, ne de Nebati'nin gözleri var.
Bugün vatandaşın tek gündemi, hayat pahalılığıdır, enflasyondur, çarşı-pazardır, mutfaktaki yangın.
Muhalefet partilerinin üzerine eğilmek zorunda olduğu tek konu budur. Vatandaş gözlerini dikmiş, kulaklarını açmış muhalefetin bu konuya nasıl çare bulabileceğini öğrenmek isitiyor.
Amerika Birleşik Devletleri İlionis Üniversitesi öğretim üyelerinden Profesör Ali Akarca'nın yaptığı bir araştırmaya göre enflasyondaki bir puanlık artışlar iktidar partisinin oylarının 0.13 puanını götürmekte. Kişi başına milli gelir artışı ise bir puanda 1.05 puanlık bir artış sağlıyor. Bu araştırmaya göre iktidar partisinin yalnızca bu nedenle kaybettiği oy oranı yüzde 5.2'ye ulaşıyor.
Time Dergisi iktidar partisinin dikkatleri ekonomik krizden uzaklaştırmak için daha agresif bir dış politika izleyeceğini iddia ediyor. Ülke içinde de dikkatleri başka yönlere çekmek için neler yapabileceklerini tahmin etmek zor olmasa gerek.
Peki ne yapacak Millet İttifakı? Muhalefet partilerinin planı, projesi programları neler?
Vatandaş soruyor; Etiketleri nasıl düşüreceksiniz? Yatırımları nasıl gerçekleştireceksiniz? Çiftçiye ne vereceksiniz? Yatırımcıya güveni nasıl sağlayacaksınız? Parayı nereden bulacaksınız?
Üretici, besici için neler düşünüyorsunuz? İşçi, memur, emeklinin refah düzeyini nasıl yükselteceksiniz? Gençlerle ilgili projeleriniz neler?
Mazotta KDV'yi, benzinde ÖTV'yi kaldıracak mısınız? Çiftçiye gübre desteği verecek misiniz? Ücretlerle ilgili politikalarınız neler,işsizliğe nasıl çare bulacaksınız? Öğrencilerin KYK borçlarını öteleyip, faizlerini silecek misiniz?
Bu plan ve programların vatandaşa ulaştırılması, anlatılması için hangi yöntemler uygulanacak?
Radyo ve televizyonlar, yazılı basın, sosyal medyadan yapılacak duyuru ve ilanlar halka ulaşıma önemli katkılar sağlayabilir. Belediyelerin elinde bulunan bilbordlar hedef sloganların benimsenmesine yardımcı olabilir. Demokratik kitle örgütleriyle, sivil toplum örgütleriyle işbirliği ile halkın sorunları gündeme getirilmelidir.
Elbette muhalefet partilerinin milletvekillerinin tam kadro çarşı-pazara inmeleri, esnaf görüşmeleri, gençlerle görüşmeleri, onların sorunlarını dinlemeleri, çözüm yollarını açıklamaları, partilerin mitingleri hız kesmeden devam etmelidir.
Her ne kadar Erdoğan,'Tencere tava, hep aynı kafa' dese de kadınlarımızın evlerinden gerçekleştireceği boş tencere gösterileri, hayat pahalılığını protesto için uygulanacak 'bir dakika karanlık' eylemi halkın seslerini duyurmada önemli bir rol oynayabilir.
İktidarın yaratmaya çalıştığı korku iklimi karşısında muhalefet partilerinin umut veren, güven veren bir tutum izlemesi, seçimlere gölge düşürülmemesi için her türlü çalışmanın yapıldığı konusunda halka güvence vermesi de üzerinde durulması gereken diğer bir konu.
Muhalefetin bu saatten sonra kaybedecek zamanı yok. Stratejilerin süratle belirlenip uygulamaya koyulması gerekiyor.
Gallup Araştırma Şirketi'nin açıkladığı son verilere göre dünyanın en kötümser 5 ülkesi arasında Türkiye yer alıyor. Bu kötümserliği yaratan AKP olduğuna göre bunu ortadan kaldıracak gücün de muhalefet partileri olması gerekiyor.