“Yeni Türkiye” kavramını iyi irdelemek gerekir. 2018 seçimleri sonrası anayasa değişikliğinin getirdiği içeriği ve niteliği belli olmayan, topluma dayatılmak istenen rejim değişikliğinin Cumhuriyet kazanmalarına karşı 2023 seçimlerinin 1923'e karşı rövanşist bir hedefi olduğu görülmelidir.
Yeni Türkiye, hilafeti de kapsamı içerisine alan Pan-İslamist bir platform çerçevesinde "BAAS" türü siyasal bir yapı ile hedefe ulaşmak için ortaya sürülen bir kavramdır. Her alanda kamplaştırılan Türkiye de böyle bir yaklaşımın ilerde ülkeyi değişen dünya koşulları içerisinde nerelere sürükleyeceği büyük bir soru işareti.
Bu veya benzer yaklaşımları gündemden düşürmek için halk çoğunluğunun desteğini arkasına alacak yeni siyasi yaklaşıma gereksinim var. Bunu gerçekleştirmek için değişen evrensel koşullara paralel olarak siyasi partilerin kendilerini buna göre dizayn etmeleri gerekiyor.
***
Özgürlük ,adalet,çevre,nano teknoloji,çevre,kalkınma kısacası çağdaş yaşamı oluşturacak bir siyasi yapılanma için Yeni Türkiye'ye gerek yok. Bir çok dünya ülkesinin de örnek alarak benimsediği Atatürk ve Cumhuriyet ilkeleri bunun ötesini veriyor.
Türkiye'nin kuruluş gerekçeleri ve uygulamaları ‘Yeni’yi aratmayacak kadar evrensel ve çağdaştır. Bunun için yeniden yapılanmayı Cumhuriyet ilkeleri üzerine inşa edilmelidir.