Koronavirüs derdiyle uğraşırken ekonomi unutuluyor. Şimdi gözler 4 Aralık’ta yapılacak asgari ücretin belirlenmesinin ilk toplantısında. Ama önce bir koronavirüs gözlemimi kısaca anlatayım.
Hepimiz toplu taşım araçlarını kullanıyoruz.
Otobüslerde ,tramvayda ve metroda maske uyarısı yapılıyor ama sosyal mesafe uyarısı yok. Olması gerek. Çünkü yolcular aylardır korkmadan yan yana oturuyor.
Gelelim ekonomiye...
Türk-İş asgari ücretin 3 bin lira olmasını istedi. Asgari ücretle ilgili Türk-İş tarafından yapılan açıklamada dar ve sabit gelirli kesimlerin daha fazla fedakarlığa takati kalmadığı belirtilerek 4 kişilik ailenin açlık sınırının 2 bin 517 lira, yoksulluk sınırının da 8 bin 198 lira olduğu belirtildi. Açıklamada mutfak enflasyonunu bir yılda yüzde 19 arttığı kaydedilerek bekar bir çalışanın aylık yaşam maliyetinin 3 bin lira olduğu belirtildi.
***
Türk- İş’in açıklaması şöyle; “Tüm dünyada yaşanan Kovid-19 salgınının etkisi ekonomik ve sosyal alanda devam etmektedir. Özellikle dar ve sabit gelirli kesimlerin geçim şartları gün geçtikçe ağırlaşmaktadır. Çalışanların salgın döneminde karşı karşıya kaldığı düşük gelir, işsizlik, artan enflasyon günlük yaşantıda sıkıntıları artırmaktadır. Yeni normalleşme sonrası yaygınlaşmaya başlayan salgın hastalığa karşı alınan tedbirler, çalışma ve yaşama şartlarında beklenen iyileşmeyi ötelemiştir. Hane gelirlerinde gerileme ve daha fazla borçlanma yaşanmaktadır. Dört kişilik ailenin açlık sınırı asgari ücretin üstünde olmaya devam etmektedir.”
***
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, hem geçim ücreti hem de milli gelir artışı dikkate alındığında asgari ücretinin en az net 3 bin 200 TL olması gerektiğini söyledi. DİSK 2020 işsizlik ve istihdam raporuna göre de işsizliğin arttığı ve istihdam azaldığı belirtildi. Raporda geniş tanımlı işsiz sayısının 9.6 milyon, Kovid-19 etkisiyle işsizlik ve iş kaybı toplamının 10.5 milyon olduğu kaydedildi.
DİSK raporunda ise şu görüşlere yer verildi: “TÜİK açıkladığı dar tanımlı işsizlik oranı ve işsiz sayısı ile Kovid-19’un istihdam üzerinde yarattığı tahribatı yansıtmıyor, tersine saklıyor.İşten çıkarma yasağı nedeniyle TÜİK’in dar tanımlı/standart işsizlik verileri işgücü piyasalarındaki veriler gerçek değil.”
Sonuçta bu ülke bizim. Başta Kovid-19 salgını olmak üzere gelir adaletsizliği ve çeşitli sorunlarının çözümü için hepimize görev düşüyor. Haftaya yeniden buluşmak üzere hoşça kalın dostlar.