Kronik bir rahatsızlığım var benim: İnsomnia…
Yani uyuyamama hastalığı…
Uykuya dalamama ya da gece boyunca sürekli uyuyamama sorunlarını barındırır. Hastalar genel olarak, gözlerini birkaç dakikadan fazla kapalı tutamamaktan ya da yatakta bir o yana bir bu yana dönerek uyuyamamaktan yakınırlar.
Ve bu hastalığın kronik hale dönüşmesi hasta için oldukça zararlı olabilir.
İnsomnia doğal uyuma dengesini bozar ve tamiri zordur.
İnsomnia hastaları genel olarak öğleden sonra ya da akşama doğru kısa süreli uyudukları için, geceleri de uyumakta zorluk çekerler.
İnsomnia’dan kurtulmak için uyku haplarının yanı sıra kediotu gibi birtakım bitkilere de başvurulabilir.
Geleneksel yöntemlerin başında, uyumadan önce sıcak süt içmek; uyanır uyanmaz sıcak bir duş almak, öğlen egzersiz yapmak, öğlen yemeğinde bol yemek yemek ve akşam yemeğinde az yemek yemek ve erken yatmaya çalışmak gelir.


***

oncel-ilk-bolumeŞimdiiii bu kitapların yazdığı…
Hekimden değil çekenden sor demişler ya ben size gerçeğini anlatayım.
Uyku ilacı dışında önerilen bu yöntemlerin hiçbiri bu hastalıkta işe yaramaz.
Kedi otunu bürküp iki burun deliğine sok istersen, nafile… (Ki nasıl da pis kokar o kedi otu ve ottan türemiş ilaçlar)
Sıcak sütü direkt ineğin memesinden emciklesen ne yazar…
Yemek yemekle zaten hiç alakası yok.
Öğlen içtiğin iki kaşık sarmısaklı cacık bütün öğleden sonranı uyuklayarak geçirtirken, akşam yemeğinde sarmısak güveç yapıp bir tencere yesen o da işe yaramaz.
Hele ertesi gün sabah erken kalkman gerekiyorsa ve çok önemli işlerin varsa o lanet hastalığın iyice nükseder.
Gözünü kırpamazsın.
Tek çaren uyku ilacı ya da uyku hali getiren anti depresanlardır.
Onları içince tabii mışıl mışıl uyursun ama bu kez de ertesi gün sürekli uyku halinde sersem tavuk gibi gezersin.

***

Fakat kilo vermeye karar verip bunu uygulamaya soktuğum geçen Mart ayından beri şunu keşfettim.
Akşamüstü hava kararmasına yakın saatlerde yapılan bir saat hızlı tempo yürüyüş insanın kafasına balyoz yemiş etkisi yapıyor.
Yürüyüş sonrası duş ve hafif bir yemekten sonra göz kapaklarınızı açık tutmanız asla mümkün olmuyor.
Ağır bir insomnia vakası olarak beni bu zamana kadar bu kadar çabuk ve huzurlu uyutan başka bir yöntem görmedim.
Bu dertten muzdarip çok insan var biliyorum. O yüzden bu deneyimimi paylaşmak istedim.
Sağlık için, fit bir beden için, zayıflamak için, düzenli ve kaliteli bir uyku için: Yürüyelim arkadaşlar!

***

Oğlan doğuran tacı takıyor


Kız çocukları bir şekilde dünyaya gelir ama oğlan anaları bu dünyaya adeta bir aslan parçası doğurur!
Ağızlarını doldura doldura söylerler “Ben oğlan anasıyım” diye…
Yıllar önce ilk çocuğu kız olan yakın bir tanıdığım, ikincisi oğlan olunca açık açık “Ben oğlumu doğurunca anne olduğumu anladım” demişti, çok şaşırmıştım.
Ama sonradan bu ve benzeri gurur nidalarını başka kadınlardan da duydum.
Söylemeseler de tavırlarından bellidir zaten. Oğullarının beraber olduğu kimseyi beğenmezler, aslan parçalarına layık bulmazlar.
Bütün kadınlar oğullarını kullanmak üzere dünyaya gönderilmiş birer sinsirelladır zaten.
Gözleri göz değildir o kızların. Bakışlarından bellidir ne oldukları. Oğullarına kız mı yoktur, ‘gidip başkasını bulsun’dur.
Mümkünse annelerinin bulduğu bir kız olmalıdır bu.
Şöyle sessiz, sakin, güler yüzlü, iş bilir, kaynanasının sözünden çıkmayacak, ağzı var dili yok bir gelin.
Oğullarının evlerinin nasıl döşenmesi gerektiğini de en iyi onlar bilir tabii ki, gelin ne anlar, hatta karışmak ne haddidir.
Dul bir gelin mi?
Çocuklu mu?
Zinhar olmaz.
Tabii ki hepsi böyle değil ama çoğu gerçekten oğullarının annesi gibi değil sahibi gibi görür kendini. Oğulları 50 yaşına da gelse korunmaya muhtaçtır.
Ve erkekler de bu durumdan hiç şikayet etmedikleri, analarının sözü dışından, mutsuz olma pahasına çıkmamayı hayırlı evlat olmanın bir şartı olarak kabul ettiklerinden olan garibim gelinlere olur.

***

Gündüz kadın kuşağı programları bu oğlan anası vakalarıyla dolu.
Eğitimlisi eğitimsizi, erkek çocuk dünyaya getiren kadınların bitmeyen bir kibri var sanki.