Diyeceksiniz ki, Pazar günü ne yapabilirim ki, evde Sevgililer Günü’nü kutlayacağız, eşimle/sevgilimle birlikte… İçkinizi hafta sonundan önce tedarik edeceksiniz mutlaka; hafta sonu satışı yasak ya! Belki bir nergis demeti almayı da düşünürsünüz… İyi yaparsınız. Peki, bir de kitap almaya ne dersiniz? Bir öykü kitabı… Unutmadınız değil mi, 14 Şubat’ın Dünya Öykü Günü olduğunu? Belki, tek sevgiliniz evinizdeki kediniz. Onunla geçireceksiniz yasaklı günlerinizi… Kedileri anlatan öyküler, romanlar, deneme kitapları zenginleştirebilir yaşamınızı; üstelik onları daha iyi anlamanıza, büyük ozan Neruda’nın dediği gibi ‘onların şifresini çözmeye’ yardımcı olabilir. Oya Baydar’ın “Kedi Mektupları”, Adnan Binyazar’ın “Şairin Kedisi”, Erhan Bener’in “Kedi ve Ölüm”, Deniz Kavukçuoğlu’nun “Kedi Gülüşü”, Doris Lessing’in “Kedilere Dair”, Federica Sgarbi’nin “Kedilerin Felsefesi, Filozofların Kedileri”, Veysel Çolak’ın “Kedisi Gece”, Gündüz Vassaf’ın “İstanbul’da Kedi” adlı şiir-romanı ve dünya edebiyatından bir seçki, YKY’nın “Kedi Hikayeleri” ilk aklıma gelen kitap önerileri…
***
Siz üstünüze aldınız, ama ben aslında bu soruyu yerel yönetimlerimize sormuştum. Türkiye PEN Merkezi, Türkiye Yazarlar Sendikası ve Edebiyatçılar Derneği’nce çeşitli belediyelerimizin işbirliği ile kutlanan ‘Dünya Öykü Günü’ nedeniyle Konak Belediyesi’nin 17 kez düzenlediği “İzmir Öykü Günleri” 2019’da son kez yapıldı. 2020’de, Aydın Şimşek’in Kanguru Kültür Sanat Merkezi’nin ve Bayraklı Belediyesi’nin etkinlikler düzenlediğini biliyoruz. Bu yıl ise, herhangi bir etkinlik haberi duymadık… Pandemi mi dediniz? Çevrimiçi etkinlikler ne güne duruyor? Teknolojiden yararlanarak daha geniş bir kitleye ulaşma imkanı varken böylesi önemli bir etkinlikten neden vazgeçilir? Neyse ki, İzmir Gazeteciler Cemiyeti ile birlikte düzenlenen ‘Eflatun Nuri Ulusal Karikatür Yarışması’ sürdürülüyor. 2020’de dördüncü kez düzenlenen yarışmanın sonuçları Aralık ayında açıklandı. Umalım ki, halen kapalı olan Neşe ve Karikatür Müzesi’ne yeni bir yer bulmakta gecikmez Konak Belediyesi.
Şair Eşref’ten Neyzen’e, Muzaffer İzgü’den Eflatun Nuri’ye, nice mizah ustasını bağrına basan Ege’de mizahın yerel yönetimlerince sahiplenilmesi sevindirici. Büyükşehir Belediyesi’nin İzmir Uluslararası Mizah Festivali’nin ardından düzenlediği iki yarışma, ‘Engelsiz İzmir Ulusal Karikatür Yarışması” ve ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Uluslararası Karikatür Yarışması’, Buca Belediyesi’nin destek verdiği İzmir Kısa Film Festivali ve Çiğli Belediyesi’nin Fakir Baykurt Roman Yarışması diğer belediyelere örnek olabilecek etkinlikler. Yerel yönetimlerin, sanat etkinlikleri düzenlerken, popülizmi bir yana bırakıp, sürekliliği olan ve kentlerini uluslararası platforma taşıyacak etkinliklere yönelmesi doğru olur. İzmir’in ilçelerini ve diğer Ege kentlerini dünya ile tanıştırmanın en etkili yolunun bu olacağına inanıyorum. Elbette, özgün bir niteliğe sahip olmaları koşuşuyla…
Ne yazık ki, İzmir ilçeleri yerel yönetimlerince düzenlenen etkinlikler arasında bu niteliğe sahip olanların sayısı yok denecek kadar az. Güzel bir başlangıç yapan ve kentin tarihsel kimliği ile örtüşen Bergama Uluslararası Tiyatro Festivali’ni ve Bergama Fotoğraf Günleri‘ni, Bergama’da yerel yönetimin AKP’ye geçmesiyle yitirdikten sonra, elde kalan ne var derseniz… Türkiye’nin en eski festivali olan (83 yaşında) Uluslararası Bergama Kermesi var, geçen yıl, -pandemi gerekçe gösterilerek- yapılmayan… Peki, başka ne var? Geleneksel Deve Güreşleri (Bergama, Menemen, Selçuk, Tire’de), Yağlı Güreşler (Menemen’de), Dana Festivali (Torbalı’da), Rahvan At Yarışları (Tire, Menemen’de) var…
Dikili Kültür-Sanat Bilim-Düşünce ve Emek Festivali, Foça Kültür Sanat ve Balıkçılık Festivali, Selçuk Efes Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali ise, potansiyeli olan, ama özgün bir kimliğe sahip olamadıkları için ulusal düzeyde bile ilgi görmeyen şenliklerimiz arasında… Oysa, pek çok ilçemizde farklı alanlarda uzmanlaşmış festivaller düzenlenebilir. Örneğin, Necati Cumalı’nın ve Yorgos Seferis’in kenti Urla Uluslararası bir Edebiyat Festivali’ni hak etmiyor mu?