Cem Yılmaz'ın 2000'li yılların başında dilimize pelesenk ettiği "Eğitim şart" parodisinin ne kadar içinin dolu olduğunu görüyoruz her kulvarda. Siyasette, müzikte, sanatta ve sporda. Doğru tohumlarla, zamanında verilen sulamayla 11 yaşında bile bir insanın ne kadar olgun davranışlar sergilediğine tanık oluyoruz. Ödüllere ambargo koyan Steven Spielberg'in 6.His filminin başrol oyuncusu Haley Joel Osment'ın henüz 11 yaşında o olgun davranışları sergilemesi hepimizi beyaz perdeye kilitlemişti. İşte o çocuklardaki çok bilmişlikle doğallık arasındaki ince çizgiyi tutturabilmek önemli eğiticiler için. Anneannelerimiz, babannelerimiz diyor ya "Şimdiki çocuklar çok akıllı, biz öyle miydik" teorisi işte o yüzden pek sağlıklı değil. Dokunmadan, hissetmeden öğrenilen bilginin yanında dedelerimizin, amcalarımızın toprağı işlemeyi 10 yaşında biliyor olması, teyzemizin, halamızın sütü, yoğurt yapmayı küçük yaşta öğrenmesi beyinlere mıh gibi yerleşecek bir bilgi değil mi?
***
İki ayrı örnek verebiliriz, erken yaşta yıldızlaşan jenerasyondaşlara. "Sen olsan bari" şarkısıyla ünlenip, ülkemizi kasıp kavuran 2000 doğumlu Aleyna Tilki ve inanılmaz yeteneğiyle Messi ve Ronaldo'nun yeni varisi olarak gösterilen 1998'lik Fransız futbolcu Kylian Mbappe. Aleyna Tilki Türkiye'yi kasıp kavuruyor. Cafelerde, dükkanlarda, barlarda bangır bangır şarkıları çalıyor. Henüz 20 yaşında olmasına rağmen en çok dinlenenler listesinde zirvede çoğu zaman. Sosyal medyanın da gücünü kullanarak herkesin dilinde. Ama işte erken olgunlaşmak için ona sıkılan popüler kültür bandrollü hormon ilacı zehirliyor kendisini. Herşeyin doğalı makbulken, acele ediliyor Tilki'de. 10 yıl sonra Los Angeles'te konser vermezsem ev hanımı olurum diyecek kadar iddiali konuşuyor. Yediği dondurmayı sokağa atıyor, uçakta telefonunu açarak onlarca insanın hayatını tehlikeye atıyor. Sosyal medyada kendini kilolu diye eleştiren bir takipçisine orta parmağını gösteren bir fotoğraf yolluyor. Ancak ne ailesinden, ne çevresinden, hatta tüm ülke gençliğini etkilediği için devletten bir müdahale eden yok. Müdahaleden kastım, sansürlemek değil. Gerçekten çok yetenekli bir sese ve görsel şova sahip, yeni nesil için kanaat önderi olan bir kızı korumak için sağlanacak hayat koçluğu desteği.
***
Diğer tarafta ise Monaco'da palazlanan, içine Fenomen Ronaldo'nun ruhu girmiş gibi oynayan 21 yaşındaki Kylian Mbappe. Yeni Henry yakıştırmaları yapılan Fransız, dünyanın bütün elit takımlarının transfer gündeminde. Monaco'da yeni yeni tanındığı dönemde Mbappe'yi Mbapppe yapan hocası Leonardo Jardim bir anda oyuncuyu kadro dışı bırakıyor. O dönemde o kadar çok transfer teklifi geliyor ki Mbappe'ye kafası çok karışık vaziyette. Jardim ona bir baba şefkatiyle yaklaşıyor ve Fransız kamuoyuna diyor ki, ''Kylian henüz form düzeyini yakalayamadı. Oyuncularımızı bu şekilde cezalandırmam. 'Korumak' kelimesi daha doğru bir ifade olacaktır.'' diyor. Ve ardından ailesi, Monaco hocası Jardim ve Fransa milli takım teknik direktörü Deschamps ülke futbolunun geleceği Mbappe hakkında kararı veriyor. Barcelona ve Real Madrid'de oynaması yerine ülkede kalması, PSG'ye transfer olması doğru olur kararı çıkıyor. Acaba erken filizlendi diye kaybolacak mı diye düşünenlerin aksine PSG'de gollerini sıralamayı sürdürüyor. 2018'de Dünya Kupası'nı alan Fransa'nın baş aktörlerinden oluyor. Ülke dışında bir takıma transfer olup yok olma tehlikesi yaşamasındansa çevresi ve devlet(milli takım) olaya el koyup oyuncunun ülkesinde biraz daha gelişim göstermesini mantıklı buluyor ve düşünülen de oluyor. Bir tarafta doğru eğitim ve müdahaleyle genç yaşta kariyerinde doğru adımları atan bir Fransız. Diğer tarafta Amerikan popüler kultürünün renkli ambalajlı ama içi boş dünyasında debelenen Tilki. 10 yıl sonra kanalları zaplarken, MTV'de yeni Britney Spears yakıştırmaları içinde konser veren bir Aleyna Tilki mi göreceğiz, yoksa TRT Spor'da Mbappe'nin 2029-2030 sezonunda Real Madrid formasıyla attığı 50 golün klibini mi izleyeceğiz bunu ülkelerin eğitim kaliteleri, ailelerin ve devletlerin genç yeteneklerini koruma politikaları gösterecek..