Gözlerinizi kapatın.
Oksijen yüklü, kekik kokulu mis gibi havayı ciğerlerinize çekin.
Temmuz ayının yakıcı sıcağı her tarafı kavururken siz serin havanın etkisiyle hafifçe ürperin.
Hemen ayağınızın altında akan derenin buz gibi sularına ayaklarınızı çekinerek sokun.
Kuş cıvıltılarını, akan şelalenin sesinden ayırmaya çalışın...
Açın gözlerinizi, 'Yeryüzünde bir cennet varsa o da burasıdır' diyeceksiniz.
Yalnızca zümrüt yeşiliyle değil, yeşilin her tonuyla tanışın.
Zeus'un doğduğu, Afrodit'in ilk aşkla tanıştığı topraklarda olduğunuzu göreceksiniz.
Sarıkız Efsanesi'nin kazları bir-bir önünüzden geçecek...
Kaz Dağları'ndasınız.
Bugünlerde dağlar yaslı, zirvelerinde kara bulutlar dolaşıyor.
Azgın sermaye bu cennet topraklara göz dikmiş dağları, ormanları, akarsuları katlediyor.
Bir cinayete tanık oluyoruz.
Küresel sermayeli Kanada Şirketi, yerli piyonları ile korkunç bir talanda işbirliği yapıyor.
Girin internete, bakın bu cennetin havadan çekilen fotoğraflarına.İçiniz sızlar, kahrolursunuz.
Tam 195 bin ağacın katledildiği belirtiliyor.
Şimdi sıra siyanürde.
Çanakkale'nin tek içme ve kullanma suyu kaynağı olan Atıkhisar Barajı su toplama havzası tam da bu cinayetin göbeğinde.
Siyanürü bilmeyen mi var?
Sulara karışarak nehirdeki canlıları öldürüyor, sulama alanlarına karışarak meyve ve sebzelere bulaşıyor.
Havaya karışarak solunan havayı zehirliyor.
Adeta kimyasal silah....
Tarım ve Orman Bakanlığı açıklama yapmış; bölgede 13 bin ağaç kesilmişmiş.
Maden sahası Kazdağları'na 40 kilometre uzaktaymış!.
Aklımızla alay ediyorlar.
Hadi biz cevap vermeyelim de size Recep İvedik (Şahan Gökbakar) cevap versin;
''Biz salak mıyız? Göz görüyor bakın bakalım kaç ağaç kesilmiş. 40 kilometre Kaz dağları ve su kaynakları için ev ile bakkala uzaklık gibidir.) Tarım ve Orman Bakanı bir süre önce 'İhalesiz et ithalatını' soran meslektaşımıza 'Maskaralık yapıyorsun' demişti.Hadi bir maskaralık da biz yapalım ve soralım; 'Tarım yerlerde sürünüyor,bitti bitecek.Ormanları da bitirip bakanlığı da Başbakanlık gibi lağvettirmek düşüncesinde misiniz?''
Yazıktır, günahtır.
Çocuklarınıza hesap veremezsiniz.
Alplerden sonra dünyanın en zengin oksijenine sahip havasını yok ediyorsunuz.
Üç kuruşluk altın adına çocuklarımızın geleceğini çalıyorsunuz.
Tarihsel, kültürel, ekolojik ve toplumsal mirasımızı katlediyorsunuz.
'Kazdağları Hepimizin''.
Gelin bir avuç insanın yörede başlattığı ''Su ve Vicdan'' nöbetine hep birlikte sahip çıkalım...