1922'nin ılık bir sonbahar günü...
İzmir düşman işgalinden kurtulmuş, muzaffer Türk Ordusu emperyalist güçleri ata topraklarından kovmuştur.
Büyük Önder bu güzel şehirde rakısını yudumlamış, gönül rahatlığıyla Ankara'ya dönmektedir.
Trende Başveklil Rauf Bey, Hariciye Vekili Yusuf Kemal Bey, Ali Fethi Bey ve kalabalık bir grup vardır.
Ülke sorunlarını konuşurken, bir ara Mustafa Kemal, Rauf Bey'e;
''Sen artık başının çaresine bak'' diyor.
''Benim işim zaferle tamam olmuştur. Şimdi bir barış kaldı. O da yapılır yapılmaz bir köye çekilip, bir kooperatif kurarak, çiftçiliğe başlayacağım.''
Rauf Bey şaşırıyor; ''Aman Paşam!''
Mustafa Kemal konuşmasını sürdürüyor;
''Fakat isteren Rauf sen de gel... Siyaseti bırakalım... Bir örnek köy... Tarlalar, bağlar bahçeler, fidanlıklar koyun sürüleri... Cins atlar, makina ile ziraat. İkişer bin lira koyduk mu tamam.... Nasıl?''
Yusuf Kemal Bey'e dönüyor;
''Siz de Fevzi Paşa'nın etrafında toplanın. Kazım ve Asım Paşa'lar gibi değerli kumandanlardan yararlanabilirsiniz. Orduyu ellerine emanet edebileceğimiz genç kumandanlar var.''
Rauf Bey;
''Paşam nasıl olur? durun bakalım daha yapılacak işler var.Henüz çok şükür ihtiyarlık da söz konusu değil... ''
''Yaş ne olursa olsun benden vazgeçin... Bu kadar mücadele yeter. Bir kenara çekilmek daha iyi olur.''
Ali Fethi Bey gülüyor;
''Paşam ben seni bilmez miyim? En mükemmel köyü bile kursan orada bir gün bile oturamazsın. Bunlar hep hayaller...''
Mustafa Kemal gülümser;
''Göreceksiniz 'Mustafa Kemal ve Ortakları Numune Çiftliği' hele bir yerini de belirleyelim de''
Grup 'Ankara, Ankara' diye gülüşür...
Ata'nın hayali 1925'de gerçekleşir...
Bozkır Ankara'nın çorak arazisinde 20 bin dekarlık bir vaha yaratılır.
Herkesin çılgınlık olarak nitelediği projede, arazi 1937'de 52 bin dekara ulaşır...
Artık orası Atatürk Orman Çiftliği'dir.
Ondan sonra erozyon başlar.
1950'de Demokrat Parti ile başlayan vurgun 1983'de ANAP, 2006'dan sonra da AKP döneminde parsel-parsel satışlarla zirveye çıkar.
2006'da arazide plan yapma yetkisi Belediye'ye yani Melih Gökçek'e verilir.
Düşünebiliyor musunuz?
Atatürk'ün mirası Melih Gökçek'in ellerinde....
Arazi parsel parsel satılır.
İş Amerikan Büyükelçiliği'ne arazi satılmasına kadar gider...
Ne demişti Büyük Atatürk vasiyetinde;
''Halkın gezecek, eğlenecek ve dinleneceği sağlıklı yerler,hilesiz ve sağlıklı gıda maddeleri sağlamak.''
Vasiyetin geldiği yerlere bakın.
Görevi sosyal konutlar yapmak olan TOKİ şimdi hiç sıkılmadan arazinin bir bölümünü ihaleye açıyor.
Yandaş mütahhitler, ağzı sulanmış ihaleye dalacaklar.
Ankara Belediye Başkanı planı bozuyor,ihaleye katılmak istiyor.
TOKİ ihaleyi iptal ediyor, iyi mi?
Aslında Atatürk Orman Çiftliği cumhuriyetin kurucu değerlerinin simgesel bir mekanı.
Oraya müdahalenin amacı rant gibi gözükse de, asıl amaç Cumhuriyet değerleriyle mücadele...