Evet ne yazık ki ateş yine düştüğü yeri yaktı. Güzel ülkemin 12 şehrine düştü bu kez o ateş ve geride 12 yarım hikaye kaldı. Ne yazmak istiyorum yazmak istiyorum, ne konuşmak. Boğazım düğümleniyor, gözlerim doluyor. Bu ülke için, bizler için canını veren 12 evlat…
Türkiye, Cuma ve Cumartesi günü Irak’ın kuzeyinden gelen acı haberlerle yasa boğuldu. İçimiz yandı ama 12 kahramanın adı haberlerde kısacık yer buldu. Yine hızlıca isimleri, memleketleri okundu ve geçti. Yine bir sayı oldu "12”. Aslında ne çok şeydi… 12 aile, analar, babalar, eşler, sevgililer, evlatlar, kardeşler, henüz anne karnında babasını hiç göremeyecek doğmamış çocuklar… Geride kalan bu hikayeleri okudukça, ekranlara yansıyan kerpiç evleri gördükçe üzüntüm de, öfkem de katlanıyor. Sonra peşi sıra sorular geliyor aklıma.
***
Biz gerçekte kiminle savaşıyoruz? Hain terör örgütü PKK ile mi? İşin uzmanları teröristlerin ellerindeki silahlara dikkat çekiyor. Gelişmiş patlayıcı düzenekler, kızıl ötesi sistemler… Kısacası son derece gelişmiş teknolojik bir silah desteği ama bunun yanında bir de savaşma kapasitesi kazandırılmış, teknik ve taktik verilmiş ki bu da göz ardı edilemeyecek bir gerçek. Terör örgütü PKK’ya destek verenler vites arttırmış. Türkiye’yi de tıpkı Suriye gibi hedef yapanlar PKK’yı eğitiyor ama kusura bakmayın avucunuzu yalarsınız. Bu hain saldırılar Türkiye’nin Gazze konusundaki duruşundan hoşlanmayanların bir mesajı mı? Bu sorunun yanıtı kafamda çok net.
***
Peki içeriye gelelim… Neden ülkemizde yas ilan edilmedi? Neden bir kaç gün eğlencemize, programlarımıza ara verip vatan uğruna can veren evlatlarımızın ailelerinin acısına ortak olamadık? Gazze de insanlık dramı yaşandığı gerçeğini kimse görmezden gelemez fakat Gazze için sokağa dökülenler, “Mehmetçik Gazze’ye” diye sloganlar atanlar, konvoylar yapanlar nerede? Neden kendi evlatları için de aynı tondan yükseltmediler seslerini? Biz ne zaman her şeye bu kadar kolay alışıp, aynı hızla unutur olduk? Sorular böyle uzayıp gidiyor…
Bir de siyasiler var tabii… Bu büyük acının çevresinde bile birlik olamayan siyasiler suçlusunuz. Hem de hepiniz. Üç beş oy fazla alabilmek için PKK’ya terör örgütü diyemeyen bir parti ile yan yana durduğunuz için, bu konuya gerçekten çözüm bulamadığınız için, sesleriniz daha gür çıkmadığı için suçlusunuz!