Merkez sağ kökenli bir siyasetçi olan Aytun Çıray, CHP’nin ardından şimdi de İYİ Parti milletvekilidir. Milletvekilliği öncesinde de hekimliği ve Sağlık Bakanlığı’ndaki müsteşarlığı sırasındaki başarılı çalışmaları ile öne çıkmıştır.

Geniş bir siyasi yelpazede görev yapmasının kazandırdığı avantajla, partiler arasında ne zaman bir sorun çıksa adı akla gelmiş, yaptığı hamlelerle sorunların çözümüne katkılarda bulunmuştur.

En son sayın Akşener’in Altılı Masa’yı terk etmesinin ardından, bilgi alabilmek için aradığım kişi Aytun Çıray olmuştu. Bu olayın yaşandığı ve demokrasimizin geleceği açısından yaşamsal olan iki üç gün içinde, Meral Hanım’ın masaya dönmesi için gayret gösterenlerden birinin de Aytun Çıray olduğunu biliyorum.

NEDEN ADAY OLMADI?

Sayın Akşener’in en aktif çalışan arkadaşlarından olan Aytun Çıray, milletvekilliği için adaylığını koymayacağını açıkladı! Sadece İYİ Parti içinde değil İzmir siyasetinde de bomba etkisi yaratan bu kararın nedeni tam olarak belli değil. Bunu anlamak için kimin ya da kimlerin bu karardan mutlu olduklarına bakmak gerekir.

Onun bu kararını değerlendirenler, öncelikle İYİ Parti İzmir İl Başkanlığı seçimlerinden söz ediyorlar. Aytun Çıray, Meral Hanım’a yakınlığı ile bilinen Musavat Dervişoğlu’nun İzmir’deki siyasi egemenliğine karşı çıkarak farklı bir kişinin İl Başkanı seçilmesini sağlamış, bu nedenle de şimşekleri üzerine çekmişti.

Aytun Çıray daha önce de defalarca Musavat Dervişoğlu ile karşı karşıya gelmiştir. Örneğin, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Tunç Soyer’e babası üzerinden çamur atmaya çalışan Dervişoğlu’na yine Aytun Çıray karşı çıkmış, onu İYİ Parti ile CHP arasındaki uyumu bozmakla suçlamıştır.

Bardağı taşıran son damla, İYİ Parti’nin milletvekili adayları konusunda yaptığı eğilim yoklamasında ortaya çıkmış gibi görünüyor.

Böyle bir eğilim yoklaması için konulacak sandıkların -bir grubun denetiminde olacağı için-gerçeği yansıtmayacağını ileri süren Aytun Çıray bu yoklamaya katılmamış ve bunu da önceden Akşener’e bildirmiştir. Ama anlaşılıyor ki onun bu kararı, İYİ Parti içinde etkin olan grup tarafından bir fırsat olarak değerlendirilmiş ve sayın Akşener bir operasyona zorlanmıştır.

SEÇİMLERDE ETKİSİ OLUR MU?

Aytun Çıray’ın İYİ Parti’de adaylığını koymamış olması bu partide bir oy kaybına yol açabilecektir. Daha önce nasıl ki, sayın Meral Akşener’e destek vermeye karar vermiş olan -çoğunlukla da kadın- seçmenler, onun Altılı Masa’da çıkardığı krizden sonra kendi partilerine dönmüşlerse…

Şimdi de Aytun Çıray’ı kişisel olarak destekleyen -çoğunlukla Ödemiş vadisinden- seçmenlerin, İYİ Parti’den uzaklaşmaları söz konusu olabilecektir.

İYİ Parti eğer merkeze oturmak istiyorsa, Aytun Çıray gibi Demirel disiplininden gelenleri değil, İYİ Parti içinden Devlet Bahçeli’ye göz kırpmaya devam edenleri dışlamalıdır!