Türk mutfağının en değerli lezzetlerinden baklavanın ana hammaddesi olan Antep fıstığı, son dönemde yaşadığı fiyat artışıyla hem üreticinin hem de tüketicinin tadını kaçırdı. Baklava ve Tatlı Üreticileri Derneği (BAKTAD) Başkanı Mehmet Yıldırım'ın açıklamalarına göre, baklavalık iç fıstığın kilogram fiyatı son bir yıl içinde yüzde 213'lük bir patlama yaparak 750 TL'den 2 bin 350 TL'ye kadar tırmandı. Sadece son bir aydaki artışın bile yüzde 38'i bulması, sektördeki endişeleri tavan yaptırdı. İşin en ilginç yanı ise bu fahiş artışın, Türkiye'nin 2024 yılında tarihindeki en yüksek fıstık rekoltesine ulaştığı bir dönemde yaşanması oldu. Başkan Yıldırım, "Geçen yıl tarihin en yüksek rekoltesine ulaştık. Türkiye'ye üç yıl yetecek fıstık üretimi gerçekleşti. Hatta o fıstığın en az yarısının depolarda bekletilmeye devam edildiğini biliyoruz," diyerek sorunun bir ürün kıtlığından kaynaklanmadığının altını çizdi. Yıldırım'a göre asıl sorun, bu yıl mahsulün az olmasını fırsat bilen, geçen seneden ellerinde yüklü miktarda ürün bulunduran stokçu tüccarların piyasayı bilinçli bir şekilde manipüle etmesiydi. Kuraklık ve don olayları gibi bahanelerle fiyatları her geçen gün artıran bu grubun hedefinde, kilogram fiyatını 3 bin TL bandına çıkarmak olduğu iddia ediliyor.

Kazanan çiftçi değil, karaborsacı

Fıstık fiyatlarındaki bu anormal artış, sadece baklava ve tatlı üreticilerini değil, ürünlerinde fıstık kullanan lokumcu, helvacı, çikolatacı ve dondurmacı gibi gıda sektörünün birçok paydaşını da olumsuz etkiledi. Mehmet Yıldırım, tüm sektör temsilcilerinin bu durumdan şikayetçi olduğunu ve meselenin bir çiftçi kazancı olmadığını özellikle vurguladı. "Biz çiftçimizin her zaman kazanmasını istiyoruz ancak burada şu anda kazanan çiftçi değil, ellerinde geçen seneden de yüklü stok bulunduran karaborsacılar kazanıyor," diyen Yıldırım, çiftçinin ürünü elinde uzun süre tutma imkanı olmadığını ve mahsulünü genellikle hasat döneminde sattığını belirtti. Bu durum, piyasada oluşan yüksek fiyatların doğrudan çiftçinin cebine girmediğini, aradaki büyük kar marjının stokçu ve komisyoncular tarafından elde edildiğini gözler önüne seriyor. Sektör, geçen yıl "Bu rekolte hiç fıstık olmasa dahi 3 yıl Türkiye'ye yeter" denilirken, bu yıl rekoltedeki düşüklüğün bahane edilerek fiyatların üç katına çıkarılmasının arkasındaki oyunun bozulmasını istiyordu.

Meteoroloji’den 18 Eylül için kuvvetli yağış ve fırtına uyarısı
Meteoroloji’den 18 Eylül için kuvvetli yağış ve fırtına uyarısı
İçeriği Görüntüle

İthalat kararı piyasaya denge getirecek

Sektör temsilcilerinin feryadı ve fıstık fiyatlarının kontrolsüz bir şekilde tırmanması üzerine, Ticaret Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı devreye girerek kabuklu ve kabuksuz Antep fıstığı için geçici ithalat izni kararı aldı. BAKTAD Başkanı Yıldırım, bu kararı "çok isabetli" olarak nitelendirerek, "Bu kararla stokçular hariç herkes kazançlı çıkacak," dedi. İthalat kararının, özellikle fiyat manipülasyonu yapanların planlarını bozacağını ve piyasada bir denge unsuru olacağını belirten Yıldırım, uluslararası piyasadaki fiyat farkına dikkat çekti. Türkiye'de kilogramı 60 dolara kadar çıkan iç fıstığın fiyatının, önemli üreticilerden biri olan İran'da sadece 17,5 dolar seviyesinde olduğunu vurguladı. ABD, İran ve Suriye gibi ülkelerden yapılabilecek ithalatın, iç piyasadaki fiyatların düşmesini sağlayacağı veya en azından daha fazla artmasının önüne geçeceği öngörülüyor. Yıldırım, "İthalat kararı sayesinde fiyatların düşebileceğini, en azından artışın frenleneceğini düşünüyoruz. Çünkü bahsettiğim stok yapanlar fıstığın fiyatını 3 bin liraya çıkartmak istiyordu," ifadelerini kullandı.

Baklavada indirim umudu doğdu

İthalat kararının ardından gözler şimdi tatlı tezgahlarına çevrildi. Tüketicinin en çok merak ettiği soru ise "Baklava fiyatları düşecek mi?" oldu. Bu soruya en yetkili ağızdan yanıt veren BAKTAD Başkanı Mehmet Yıldırım, tüketiciye umut veren bir açıklama yaptı. Fıstık fiyatlarının, ithalatın etkisiyle makul seviyelere gerilemesi durumunda, bu maliyet düşüşünü doğrudan etiketlere yansıtacaklarının sinyalini verdi. Yıldırım, "Fıstık fiyatları düşerse baklavada indirim yapılır," diyerek, sektör olarak bu konuda sorumlu davranacaklarını belirtti. Bu açıklama, özellikle son dönemde artan fiyatlar nedeniyle baklava almaktan imtina eden tüketiciler için bir müjde niteliği taşıyor. Fıstık maliyetinin baklava fiyatlarındaki en önemli kalemlerden biri olduğu düşünüldüğünde, ithalatla sağlanacak bir fiyat istikrarının, bayramlar ve özel günlerin vazgeçilmezi olan baklavayı yeniden daha ulaşılabilir kılması bekleniyor.

Kalıcı çözüm için 'ürün bazlı destek' çağrısı

Sektör temsilcileri, ithalat kararının anlık bir rahatlama sağladığını ancak sorunun kökten çözümü için daha yapısal adımların atılması gerektiğini savunuyor. Mehmet Yıldırım'a göre, stokçuluğu ve karaborsacılığı engelleyecek en önemli ve kalıcı çözüm, üretilen ürünün kayıt altına alınmasından geçiyor. "Fıstık kayıt altına alınmadığı sürece bu durum her sene tekrar edecek," diyen Yıldırım, çözüm önerisini de sundu: "Tarım ve Orman Bakanlığı, araziye veya toprağa değil de doğrudan ürüne destek verirse, fıstık kayıt altına alınır. Böylece ülkede ne kadar üretim olduğu net bir şekilde bilinir ve ona göre hareket edilir." Bu modelin uygulanması halinde, kimin ne kadar ürün ürettiği, ne kadarını sattığı ve ne kadarını stokladığı şeffaf bir şekilde izlenebilecek ve piyasada spekülatif fiyat hareketlerinin önüne geçilebilecek. Ürün bazlı destekleme modelinin, hem çiftçinin gelirini koruyacağı hem de sanayici ve tüketiciyi stokçuların insafına bırakmayacağı belirtiliyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ