Küçücük, çok sıkışık bir yerde, annemden ayrı bekleşiyordum.
Bazen birileri geliyor, “ay ne tatlı” deyip beni seviyordu. Ama sonra gidiyorlardı.
Sonra bir gün kurtarıcı meleklerim gelip beni aldı.
Yeni ailemi çok seviyordum.
Yeni annem mesafeliydi ama yemeğimi, suyumu eksiksiz veriyordu.
Yeni babam beni çok seviyor, şımartıyordu.
Yeni kardeşlerimle gün boyu oyunlar oynuyorduk.
Sabah kahvaltıdan sonra plaja gidiyorduk hep beraber. Kumlarda oynuyor, denize giriyorduk.
Akşamları kardeşlerimle birlikte uyuyorduk.
Uzun uzun yürüyüşlere çıkıyorduk her gün. Yolda beni sevenler oluyordu. Babamın gözleri gururla parlıyordu.
Dünyanın en güzel ailesi benim ailemdi. Onları mutlu etmek için yapmayacağım şey yoktu.
Pati vermeyi, top attıklarında onlara geri getirmeyi, otur dediklerinde oturmayı hemen öğrendim.
Birkaç kez, bilmeden kırıp döktüğüm de oldu ama, hemen özür diledim, bir daha yapmamak için söz verdim.
Uslu, iyi bir çocuk olmaya çalıştım. Ailem beni sevsin istedim hep.
Bir sabah, herkes çok erken kalktı. Telaş içinde eşyalar toplandı. Babam sürekli arabaya bir şeyler götürüp getirdi. Annem ayak altında dolaşıyorum diye birazcık kızdı bana. Ama olsun, benim suçumdu. Hemen kardeşlerimin yanına sığındım. Kardeşlerimden küçük olanının gözleri yaşlıydı. Ağlıyordu. Hemen yanaklarından öptüm, sarıldım. İyi hissetsin istedim.
Sonra... sonra ailem bir bir arabaya bindi. Ben de binmek istedim ama beni almadılar.
Babam tasmamı çıkardı boynumdan; “Hadi bakalım bundan sonra bir başınasın. Sana yeterince baktık, bölgeyi de biliyorsun. Eminim ki kalan insanlar sana bakar” dedi. O da bindi arabaya.
Araba hareket edince arkalarından koştum.
Ama bir süre sonra çok yoruldum. Koşamadım daha fazla.
Bekledim, belki geri gelirler diye... Gelmediler.
Yapayalnız kaldım. Evime döndüm, içeri girmek istedim ama kapı kapalıydı.
Karnım çok acıktı. Çok da susadım.
Her gün ailemle yürüyüşe çıktığımız yollarda yürümeye başladım. Eskisi gibi kalabalık değildi artık sokaklar. Tek tük gördüğüm insanlar dönüp bakmadılar.
Yemek kokuları gelen yerlere gittim, bir parça yemek istedim. Kovaladılar.
Birkaç kez de tekmelediler beni. Hiçbir şey yapmamıştım ki...
Ailemi özellikle de kardeşlerimi çok özledim. Keşke daha uslu bir çocuk olsaydım, belki beni hiç terk etmezlerdi...
* * *
Türkiye'nin batı ve güney sahillerinde, tatil beldelerinde şu an binlerce can bu acı hikayeyi yaşıyor.
Kimilerine, hayvanseverler ulaşıp sahiplendirmek için geçici olarak kol kanat geriyor; kimileri ise yitip gidiyor.
Sosyal medya, geride bırakılan hayvanlar için açılan sahiplendirme ilanları ile dolup taşıyor şu günlerde.
Aralarından şanslı olanlar, bir yuva bulacak, bir daha onu hiç terk etmeyecek bir ailesi olacak ama çoğu için sıcak bir yuva sadece silik bir anı olarak kalacak.
Yapmayın bunu. Yazın çocuklarınız oyalansın diye gidip petshoplardan hayvan satın alıp, sonra da onları sokağa terk etmeyin. Bu kadar vicdansız olmayın.