Arif, Bekir ve Can adlı 3 arkadaş bir barda hem sohbet edip hem de televizyonda Şaklaban adında bir dizinin bölümlerinden birini izlerken masalarına bir falcı gelir. İstemeseler de falcı bira bardaklarına bakarak üçünün de gelecekleri ile ilgili yorumlar yapar. Can’a, “Senin 3. kulağın çıkacak” dediğinde kendilerini gülmemek için zor tutsalar da dayanamazlar. Falcı buna aldırmaz ve devam eder. Arif’in eline büyük miktarda para geçeceğini ama parayı elinde tutamayacağını Bekir’in ise tehlikeli bir kadına aşık olacağını söyleyip masadan kalkar. Gecenin sonunda arabalarına gittiklerinde arabada sarhoş olduğunu düşündükleri bir adam bulurlar. Onu uyandıramayınca kaldırıma koyup evlerine doğru yola çıkarlar. Ama arka koltuktaki kanı, bir kadına ait olduğu anlaşılan kesik kulağı ve az önce kaldırma bıraktıkları Doğu Doğru’ya ait cüzdanı bulmalarıyla yeniden arabaya bindikleri yere dönerler. Döndükleri cesedi bulamasalar da 4 milyon liraları olur.
***
Hikayenin bundan sonrası çok heyecanlı ama anlatmayacağım. Berkan M. Şimşek’in başarılı bir şekilde kaleme aldığı, 10 bölümlük Şaklaban adlı eserini okumanızı da tavsiye etmeyeceğim. Çünkü zaten okuyamazsınız. Ancak dinleyebiliriz… Murat Eken’in çok güzel bir şekilde seslendirdiği çalışma, daha önce başka kitaplar da yazan Berkan M. Şimşek tarafından Storytel için özel olarak hazırlanmış. Storytel nedir derseniz, internet üzerinden sesli kitaplar ve e-kitaplar sunan abonelik tabanlı bir şirket. Ayrıca yayıncılık alanında da faaliyet gösteriyorlar. Tahmin ettiğiniz gibi Storytel bir Türk şirketi değil. Şaşırdık mı? Hayır! Bu tarz girişimlerde bulunan bazı Türk şirketler çıkmıştı ama isimlerini bile duyuramadılar. Bunlardan en büyük nedeni ise yazarların telif haklarıyla ilgili sorunlar, seslendirme maliyetleri.
Teknoloji geliştikçe karşımıza bilgiye ulaşmak için yeni ve farklı seçenekler çıkıyor ama ben hala kitabın kokusunu özleyen, sayfalarında dolaşmayı sevenlerdenim. Nedendir bilmem, kitaplar gibi beni onları yazarlarının da hayatları çekiyor. Hangi koşullarda, nasıl kitap yazdıklarını çocukluğumdan bu yana hep merak etmişimdir. Pek çok yazarın yaşantısına dokunmak için müze olan evlerini ziyaret etmişimdir.
Ziyaret ettiğim yerlerin arasında yayınevleri de vardır. Bunlardan biri de geçtiğimiz günlerde ziyaret ettiği Özgür Eğitim Yayınları oldu. Orada yazar Mevlüt Kaplan ile tanıştım. 90 yaşındaki Mevlüt Kaplan yazdığı 627 kitap ile Guinness Rekorlar Kitabı'na girmeye aday. Yanlış okumadınız 627… Bunların pek çoğunu da çocuklar için yazmış. Yazdıklarından yargılandığı da olmuş Kaplan’ın ödül aldığı da…
***
24. İzmir Kitap Fuarı, bugün Berkan M. Şimşek ve Mevlüt Kaplan gibi yine pek çok yazarı konuk edecek. Okurlar hem yazarlarla hem de onların kitaplarıyla buluşmanın coşkusunu bir kez daha yaşayacak. Ve fuarı dolaşan çocuklardan bazıları yarının yazarları olacak. Kitabınız çok, hayalleriniz bol ve onları gerçekleştirmek için cesur bir yüreğiniz ile azminiz olsun. İyi yürekli insanların daha fazla cesareti olsaydı, bugün yaşadığımız dünya çok başka olabilirdi.