CHP Niğde Milletvekili ve Tarım Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, tarım sektöründe yaşanan yapısal sorunlara dikkat çekerek, son 15 yılda 750 binden fazla çiftçinin sosyal güvenlik kapsamından çıktığını açıkladı. Gürer’e göre çiftçilerin sosyal güvenceden kopuşu, yalnızca bireysel bir güvenlik sorunu değil, aynı zamanda tarımsal üretimin geleceği için de büyük bir tehdit anlamına geliyor.

Tarım BAĞ-KUR’lularının sayısı yarıdan fazla azaldı


Tarımda kendi adına çalışan üreticilerin bağlı olduğu 4B (BAĞ-KUR) sistemindeki sigortalı sayısı, 2009 yılında 1 milyon 14 bin 948 kişi iken, 2024 Aralık itibarıyla 427 bin 298 kişiye geriledi. Bu, yaklaşık yüzde 58’lik bir kayba işaret ediyor. Gürer, bu gerilemenin temel nedeninin çiftçinin artık prim ödeyecek gücünün kalmaması olduğunu belirtti.

Ücretli tarım işçilerinde tablo daha da vahim

Zirai don vurdu: Gül rekoltesinde yüzde 30 düşüş
Zirai don vurdu: Gül rekoltesinde yüzde 30 düşüş
İçeriği Görüntüle


Mevsimlik ve sürekli ücretli tarım işçilerini kapsayan 4A (2925 sayılı yasa kapsamı) sisteminde de ciddi bir çöküş yaşanıyor. 2009 yılında 178 bin 541 kişi olan kayıtlı sigortalı sayısı, 2024 yılı sonunda sadece 14 bin 676 kişiye kadar düştü. Gürer, bu verilerin yüzde 91’e varan bir azalışı temsil ettiğini vurgulayarak, “Kayıt dışı çalışma artık neredeyse norm haline geldi” dedi.

Tarımda sosyal güvenlik artık bir lüks


Gürer, çiftçinin gelir-gider dengesi bozuldukça ilk vazgeçtiği harcamanın sigorta primi olduğunu ifade etti. Özellikle gençlerin köyde kalmak istememesi, tarımda yaş ortalamasının artması, sosyal güvenlik sisteminden kopuşu hızlandırıyor. Gürer’e göre sosyal güvenliğin olmaması, yalnızca emeklilik ya da sağlık sigortası kaybı değil, aynı zamanda kırsalda yaşama arzusunun da sönmesi demek.

BAĞ-KUR prim gün sayısı hâlâ düşmedi


Seçim döneminde verilen sözlerden biri olan BAĞ-KUR prim gün sayısının 9 binden 7.200 güne düşürülmesi, hâlâ hayata geçirilmedi. Gürer, aradan iki yıldan fazla zaman geçmesine rağmen bu düzenlemenin yapılmamasını eleştirdi. “Çiftçi zaten ayakta durmakta zorlanıyor, bu prim yüküyle daha da eziliyor,” diyerek hükümeti sözünü tutmaya çağırdı.

Gençler ve kadınlar için özel destek modelleri şart


Gürer, kırsalda yaşayan gençlerin ve kadınların tarıma yönelmesi için sosyal güvenlik katkılarının devlet tarafından üstlenilmesi gerektiğini vurguladı. Özellikle mevsimlik işçilere yönelik teşvik sistemlerinin geliştirilmesi, primlerin sübvanse edilmesi ve borçların yapılandırılması gibi adımların kaçınılmaz olduğunu belirtti.

Kayıt dışı çalışma yaygınlaşıyor, üretim güvencesizleşiyor


Tarımda sosyal güvenliğin zayıflaması, kayıt dışı çalışmayı daha da yaygın hale getiriyor. Bu durum, hem devletin prim gelirinde kayıplara yol açıyor hem de tarımsal üretimin güvencesiz koşullarda sürdürülmesine neden oluyor. Gürer, “Sigortasız üretici, sigortasız üretim yapar. Bu da gıda arzı açısından risktir,” diyerek tabloyu özetledi.

Tarımsal destekler sosyal güvenlikle birlikte düşünülmeli


Tarımda sosyal güvenliğin yalnızca SGK çatısı altında ele alınmaması gerektiğini belirten Gürer, “Tarımsal destekler, doğrudan çiftçinin sosyal güvencesine bağlanmalı. Çiftçi destek alacaksa sigortalı olmak zorunda olmalı ama bu destekler de prim ödemelerini kolaylaştırmalı” dedi.

Girdi maliyetleri artarken sosyal güvenlik ikinci plana itiliyor


Çiftçilerin sigorta primlerini ödeyememesinin en temel nedeni, girdi maliyetlerinin sürekli artması. Gübre, mazot, yem gibi kalemlerde yaşanan fiyat artışları çiftçiyi adeta kuşatmış durumda. Gürer, “Çiftçi önce traktörüne mazot koyuyor, sonra borçlarını ödüyor. Sigorta primi son sırada geliyor çünkü ayakta kalmak için önce bugününü kurtarmak zorunda,” dedi.

Kırsaldaki çöküş kentlerde işsizliği büyütür


Gürer, tarımda yaşanan sosyal güvenlik kaybının uzun vadede kentlere göçü artıracağını ve şehirlerde işsizliğin büyümesine neden olacağını da dile getirdi. “Tarımda sigortalılık artmadıkça kırsalda kimse durmaz. Bugün kırsal boşalıyor, yarın kentlerde işsizlik sıçrama yapacak,” dedi.

Çözüm: Güvenceyi büyütmek, çiftçiye nefes aldırmak


Gürer’e göre çözüm, sosyal güvenlik kapsamını büyütmek, primleri erişilebilir hale getirmek ve çiftçiye gelecek kaygısı olmadan üretim yapabileceği bir ortam sunmak. “Çiftçi bugününü kurtarmak için geleceğinden vazgeçmemeli. Sosyal güvenlik gelecektir. O güvenlik sağlanmazsa, üretim de kalmaz,” diyerek çağrısını yineledi.

Kaynak: haber merkezi