Dünyayı ikinci dalga paniği sardı. COVID-19 görülme sıklığının artışı sürpriz değil ve birden çok nedeni var. Her şeyden önce havalar soğudu, günler kısaldı ve artık açık havada daha az, kapalı ortamlarda daha fazla zaman geçiriyoruz. Virüsü hızla etkisiz hale getiren güneşin ultraviyole ışınlarının etkisinin azalması ve virüsün havada asılı kalmasını zorlaştıran havadaki nem oranının düşmesi de etkili.
Enfeksiyonun gripten hiçbir farkının bulunmadığını ve korkulmaması gerektiğini söyleyen Trump gibilerine şu soru yöneltilebilir: “Alınan bunca önleme karşın, bu kadar sağlık çalışanını yitirmemize yol açtı mı, grip virüsü?”
Türkiye’de halktan gerçek verilerin saklanması; söylemleriyle eylemleri çelişen yetkililerin etkisiyle, halkın yeterli önlem almaması; töre ve geleneklere bağlı olarak toplu ibadet, düğün ve cenaze törenlerinden vazgeçilmemesi, artışa yol açan önemli etkenler. Rüzgarlı havada, kalabalık olmayan sahilde tek başına yürüyen insanlardan maske takmaları istenirken, çok daha yüksek riskli durumlarda uyarı yapılmaması, büyük çelişki.
Önümüzdeki ayın ortalarında, enfeksiyonun görülme sıklığında önemli bir artış görülebilir ve önlemlerin şimdiden alınmasında yarar var.
Nasıl Korunabiliriz?
Etken daha çok hava yoluyla bulaşıyor; korunmada maske, mesafe ve el yıkamanın önemini artık biliyoruz. Bunlara ek olarak, bulunduğumuz ortamın sürekli havalandırılması çok yararlı. İş yerlerinde ve evlerde, çok hafif bir hava akımı bile havada asılı virüslerin giderilmesi için yeterli.
Hipokloröz Asit – Kendi Dezenfektanını Kendin Yap
El dezenfeksiyonunda genellikle yüzde 70 alkol ve benzerleri, çevre dezenfeksiyonunda bunlara ek olarak sodyum hipoklorit (çamaşır suyu) çözeltileri kullanılıyor. Özellikle işyerlerinde kullanıldığında maliyet yükseliyor; sık alkol uygulamasına bağlı olarak ellerde kuruluk ve egzama gibi sorunlar yaşanabiliyor. El ve çevre dezenfeksiyonunda etkili, evde üretilebilen hipokloröz asidin kullanımı, Çin malı ucuz cihazların piyasada yaygınlaşması ile giderek artıyor.
Az miktarda tuz ve elektrik sarf ederek hazırlanan dezenfektan, klora aşırı derecede duyarlı kişiler dışında rahatça kullanılabilir. Elleri koruyan, meyve ve sebzelerin üzerindeki tarım ilaçlarının giderilmesinde ve leke çıkarmada da etkili olan dezenfektan, kanımızdaki akyuvarlar tarafından mikropları öldürebilmek için üretiliyor; yani çok doğal.
Hipokloröz asitin etkisi, güneş ışığında ve yüksek ısıda bekletildiğinde azalır. Bu nedenle ışıksız bir ortamda tutmak veya içinde bulunduğu kabı ışık almayacak biçimde kaplamak ve serinde saklamak gerekiyor.
Tedavide Gelişmeler
Klorokinin tedavide etkisiz olduğunu bildiren raporların ardından, kullanılan antiviral ilaçların da etkili olmadığını öne süren raporlar gelmeye başladı. Etkili olsalar, zaten çoktan duymuş olurduk. Ağır hastalığı önlemede etkinliği kanıtlanmış tek ilaç kortizon. Enfeksiyonun ağırlaşmasına ve ölüme yol açan sitokin/bradikinin fırtınasını önlemeye yönelik ilaçların ve standardize edilmiş antikor kokteyllerinin gelecekte öne çıkacağı kanısındayım.
Aşıda Gelişmeler
Yarış sürüyor. Oxford aşısında çalışmalar, bir olguda gelişen transvers myelite bağlı olarak bir süreliğine durdurulmuştu. Benzer gelişme, Johnson and Johnson’ın geliştirdiği aşıda yaşandı. Katılımcılardan birinde ‘tanımlanamayan bir rahatsızlık’ belirlendi ve denemelere ara verildi. Geliştirilme aşamasındaki 180 aşının 35'i insanlar üzerinde deneniyor. Bazılarının yıl sonunda piyasaya çıkması bekleniyor.
Umarım etkili ve yan etkisiz bir aşı veya aşılar kısa zamanda geliştirilir, yeterince üretilir ve bu kabus sona erer.