Hayvanlar üzerinde test edilmeyen ve üretiminde hayvanlara hiçbir şekilde zarar verilmeyen ürünler için “cruelty-free” tabiri kullanılıyor. Cruelty-free yaklaşımı, hayvan haklarına yönelik farkındalığın da artmasıyla birlikte tüm dünyada yaygınlaşmaya başladı. 

Hayvanlar üzerinde en yoğun deneylerin yapıldığı sektörlerin başında kozmetik geliyor. Kozmetik sektörünü temizlik ve ilaç takip ediyor.

Artık birçok insan bir ürünü almadan önce etiketinde “cruelty-free” yazısını arıyor. Çünkü dolaylı da olsa kullandığı ürünün yapımında bir hayvana işkence çektirilmesini veya öldürülmesini onaylamak ve buna alet olmak istemiyor.

*

Cruelty-free ürünleri tercih etmek için çok nedenimiz var. Hayvan deneyleri başlı başına korku filmlerini aratmayacak bir süreç. Deneylerde kullanılan hayvanlar, zalimliğin ötesinde testlere tabi tutuluyor. İşkence görüyorlar, sakatlanıyorlar, kör ediliyorlar ve sonunda öldürülüyorlar. Korku ve acı dolu bir yaşam sürmek için yetiştiriliyorlar. Bir sonraki alışverişinizde lütfen bunu aklınızda tutun.

can dostlar-kose2-1

Ayrıca şu bir gerçek ki; hayvan testleri güvenli ürün için tek veya en iyi seçenek değil! Örneğin “in vitro” testleri artık birçok şirket tercih ediyor. Test aşaması, bilgisayar modellerinin yanı sıra laboratuvar ortamında kültürlenmiş hücre dokuları ile yürütülüyor. Bu testler hayvan deneylerine göre çok daha kesin sonuçlar veriyor ama maliyeti düşünen markalar para harcamaktansa hayvanları harcamayı yeğliyor.

Burada iş tüketicilere düşüyor; biz cruelty-free etiketi olmayan ürünleri talep etmezsek bu zulmü de durdurabiliriz. Tercih hakkımızı hayvan dostu binlerce marka arasından yapabiliriz. 

Hayvanlar üzerinde test yapmayan şirketleri destekleyerek, tüm sektöre konuştukları tek dilde bir mesaj gönderebiliriz: Acı çektirene para yok!

*

Bugün dünyanın dört bir yanında birçok ülke, kozmetik sektöründe, hem bitmiş ürünler hem de içerikler üzerinde hayvan deneyini yasakladı. Avrupa Birliği ülkeleri, İsrail, Hindistan, Norveç, İsviçre, Güney Kore ve Yeni Zelanda bu ülkeler arasında yer alıyor.

Maalesef Türkiye henüz bu noktaya gelmedi! Toplumsal farkındalığı artırarak, insanların dikkatini bu konuya çekerek ve hayvan deneylerinin hem zararlı hem de etik dışı olduğunu gündemde tutarak ülkemizde de yasaklanması için mücadeleyi sürdürmeliyiz.

Hayvanlar üzerinde deney yapan markaları bırakarak, siz de bugünden itibaren hayvan hakları için çok önemli bir adım atabilirsiniz.

DÜNYADAN BİHABER

can dostlar-dunyadanbihaber2

Kara kedi candır

 

27 Ekim Dünya Kara Kediler Günü’ydü. “Kara kedi uğursuzluk getirir” gibi herhangi bir geçerliliği olmayan batıl inanışlara inat, hayvanseverler kara kedilerin muhteşemliğini kutladı.

Kara kedileri sevmek için birçok neden var. O nedenlerden bazıları ise şöyle sıralanıyor:

Siyah kediler ışıl ışıl kürkleriyle vahşi ve eşsiz bir güzelliğe sahiptir. 

Sadıktırlar. Sevgi dolu aile ortamları için uygun patili dostlardır. Sarılmayı severler. 

Koşullara ve değişikliklere hızlı uyum sağlarlar.

Çoğu zaman dışa dönük ve arkadaş canlısıdırlar. 

İnsanların stresini hissederler ve manevi destek sağlamak için ellerinden geleni yaparlar.

Yaşamları boyunca oyuncu ve aktif kalırlar.

Kara kediler çok akıllıdır. Etraflarında olup bitenlere karşı duyarlı ve anlayışlıdırlar. 

BİZİM GEZEGEN

can dostlar-bizimgezegen-8

Sadece sağlık için değil

çevre için de çok riskli

Yıllardır elektronik sigara üzerindeki araştırmalar büyük ölçüde cihazların yarattığı sağlık riskleri üzerinde yoğunlaştı. Özellikle aromalı alternatifleri nedeniyle lise ve ortaokul çağındaki öğrencilerin e-sigaraya alışması ise tartışma konusu olmayı sürdürüyor. 

Son dönemde yeniden doldurulamayan e-sigaralara eğilimin artması ise, yeni bir çevresel ikilem yarattı. Nikotin, lityum ve diğer metalleri içeren cihazlar yeniden kullanılamıyor ve geri dönüştürülemiyor. Bu da e-sigaraların çöpe atılmasına ve çevreye zarar vermesine yol açıyor. ABD’de pille çalışan bu cihazların tehlikeli atık olarak kabul edilmesi gerektiğini savunan çevreciler, e-sigaraların normal atıklarla birlikte çöpe atılmasının önüne geçilmesi gerektiğini belirtiyor.

KULAĞIMIZA KÜPE OLSUN

can dostlar-kulagimizakupe (1)-2 

“Doğa ve kitaplar, onları görebilen gözlere aittir.”

-Ralph Waldo Emerson