Phil White’ı tanır mısınız? İngiliz vatandaşı bir milyoner. Davos’ta şöyle konuştu: "Tüm dünya, ekonomik krizin ağırlığı altında ezilirken, burada Davos’ta bulunan milyarderler ve dünya liderleri çeşitli konuları tartışmak için bir aradayız. Tarihin dönüm noktasındayız ama siyasi liderlerimizin, benim gibi varlıklı, krizin ekonomik etkisini en az hisseden ve çok az vergi verdiği bilinen insanları dinlemeye gelmesi inanılmaz bir şey" dedi ve önerisini içtenlikle açıkladı: "Buradan çıkabilecek bir tek makul karar var o da zenginleri vergilendirmek… Bizim daha çok vergi vermemizin alt yapısını hazırlayın!."
Servetini finans danışmanlığı ile elde eden Phil White’vari bilinçli zenginler hiç de az değil ve servetleri sağduyularını karartmıyor. Ekonomik eşitsizlikler ve çarpık gelir durumunu analiz eden raporları ile ünlü küresel yardım kuruluşlarından Oxfam, son iki yıldır her 30 saatte bir milyoner daha meydana geldiğini açıklamıştı ki bu yılların pandemi ile geçtiğini belirtmekte yarar var! Peki spektrumun fakirliğe dair verisi nasıl? Oxfam başkanı Gabriela Bucher, her 33 saatte bir, 1 milyon kişinin aşırı yoksulluk sınırının altına düştüğünü söylüyor. Yine aynı kuruluş, pandemi döneminde dünyanın en zengin 10 kişisinin servetlerini iki kat artırarak 1 buçuk trilyon dolara çıkardığını, yoksulluk oranınınsa hızla tırmandığını ortaya koymuştu.
Aynı rapor, son iki yılda tüm dünyada yaklaşık 160 milyondan fazla kişinin mutlak bir yoksulluğa sürüklendiğini, neredeyse bir yüzyıldan fazladır devam eden ülkeler arası eşitsizliğin azalması durumunun pandemi ile birlikte artışa geçtiğini de kayıt altına alıyordu. Yukarıda değinilen en zengin on kişi, saniyede 15 bin dolar kazanıyor ve onların zenginlikleri, Dünyanın en yoksul 3 milyar 100 milyon insanının toplam varlığından daha da fazla.Bir tek kişi, 330 milyon insanın servetinden daha fazlasını elinde tutuyor. Bu yoksulluk, her gün en az 21 bin 300 kişinin ölümüne neden oluyor ki her dört saniyede bir kişinin hayatını kaybettiğini düşünebilirsiniz! Bunun, orta vadede düzelme durumu da söz konusu değil çünkü Dünya Bankasının projeksiyonlarına göre, zengin ülkeler pandeminin etkilerinden 2023 yılına kadar hızla kurtulacakken, gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere diğerlerinin en az yüzde 5 oranında fakirleşeceği hesaplanıyor.
Üstelik tek sorun da pandeminin etkilerinden kurtulmak değil!. Örneğin, dünyanın en zengin yüzde 1'inin küresel ısınmaya yol açan karbon emisyonuna katkısı, en yoksul yüzde 50'lik kesimin iki katından fazla ve bu olumsuzluk giderilemezse oluşacak iklim değişikliği, 2030 yılına kadar 132 milyon kişiyi daha aşırı yoksulluğa itecek.
Pandemik süreç, cinsiyet eşitliği sağlamak için küresel çapta kazanılan ilerlemeleri de durdurmuş durumda.Aynı rapor, kadınların erkeklerle eşit seviyeye gelebilmeleri için pandemi öncesi gerekli 99 yılı, 136 yıla çıkarmış durumda.
Pandemide makro ekonomide küresel olarak neler yapıldığını gördük: Merkez bankalarının uzun vadeli faiz oranlarını düşük tutarak piyasalara büyük miktarda likidite pompalandı ve aşırı gevşek para politikaları ile finansal instabilite yaratıldı. Yaşanılan süreçte bunlar doğru politikalar olabilir ancak postpandemik dönemin ekonomik dengelerinin kurulması zaman alacak ve ne yazık ki Rus-Ukrayna Savaşı gibi yeni gelişmeler bu durumu kolaylaştırmıyor. Ülkemizde lokal olarak yaşadığımız Finansal piyasa ve ekonomik doktrinlerin gerçekliği ile kişisel düzlemdeki inatlaşmaların ivmelendirdiği kopukluğun hiper eflasyon ve fiyat balonları zemininde ciddi bir ekonomik krize zemin hazırlaması gibi ulusal merkez bankalarının varlık alımlarını azaltarak ve politika faiz oranlarını yükseltmesiyle birlikte eklenecek bir çok olumsuz durum global ekonominin kırılganlığını arttırarak postpandemik toparlanmaya darbe vurabilir.
Postpandemik sağlam ve kapsayıcı bir küresel toparlanmanın olmaması ya da uzamasının ülkeler arasında daha yüksek düzeyli eşitsizlik durumunu besleyeceği, bunun da salgının bir mirası olarak ülkelerdeki fakirliği derinleştireceği aşikar…
Davos’a katılan sosyal aktivist milyonerlerden Marlene Engelhorn de, “Zenginim ama ekonominin ne kadar çarpık olduğunun farkında birisi olarak bir kenarda oturup birilerinin bir yerlerde bir şeyler yapmasını bekleyemeyeceğim. Sadece bu yıl 250 milyon insan daha kötü ekonomik duruma sürüklenecek, bu durum sürdürülebilir değil, yolun sonuna geldik" diyor.
WEF (Dünya Ekonomik Forumu) tarafından düzenlenen ve iki yıldır pandemi nedeni ile yüz yüze yapılamayan Davos Forumu,22-26 Mayıs 2022 tarihleri arasında normal formatta yapılabildi. Pandemi ve Rus- Ukrayna Savaşı gölgesinde, toplantıya katılanlar Küresel ve bölgesel işbirliğini teşvik etmek; Ekonomik toparlanmanın sağlanması ve yeni bir büyüme çağının kurulması; sağlıklı ve adil toplumlar inşa etmek; iklimin, gıda arzının ve doğanın korunması; sanayinin dönüşümünü teşvik etmek ve Dördüncü Sanayi Devrimi'nin gücünden yararlanmak şeklinde sıralanan 6 tema üzerinde tartıştılar.
Dünya, pandemi orijinli bir küresel krizi geride bırakırken, her zamandan daha fazla yeni fikirlerin ve inovatif yaklaşımların üretilmesine ihtiyaç duyuyor ancak multimilyonerler de dahil herkes, yoksul ve eşitsiz bir Dünyanın sürdürülebilir olmadığında hemfikir, en azından!