Kovid-19 tüm resmi ve gayrı resmi kurumlarımızı aylardır hareketsiz ve hantal hale getirdi. Tabii ki, başta Sağlık Bakanlığı’nın aldığı tedbirlere ek Milli Eğitim Bakanlığı’nın da gençleri bu salgından korumak amacıyla okulları kapatması önemli bir tedbirdi. Ancak Liseye Geçiş Sınavları (LGS) ile Yükseköğretim Kurumları’na (YKS) hazırlanan 5 milyona yakın öğrenciyi ne gibi endişelere sevkketti? Yüz yüze eğitim yerine uzaktan eğitim ne kadar yeterli oldu ? Onu da YGS ve LGS imtihanlarını bekleyip göreceğiz…

***

Uzaktan eğitim, yüz yüze eğitim… Bunlar en azından stres, motivasyon ve de zamanı iyi kullanma gibi konularda umarım faydalı olmuştur… Ama ne kadar? İşte bu konular hakkında tanıdığım bazı eğitimcilerle de görüştüm. İşte bunların başında 1980 yılından bu yana kariyerini yakından takip ettiğim donanımlı bir öğretmen olan Çeşme, Karşıyaka, Karşıyaka, Menderes İlçe Milli Eğitim Müdürlükleriyle Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Sekreterliği görevinde bulunmuş sevgili dostum Tuğrul Tabakoğlu geliyor. Tabakoğlu, “Öğretmen, insan mühendisidir” diyor…

***

Ben de korona virüs salgınından uzak tutulan ve uzaktan eğitimle üniversiteye sınavlarına girecek 2.5 milyona yakın gencin durumunu ve de nasıl bir durumla karşılaşacağını kendisine sordum: “Bu dönemde okulların kapanmaması konusunda Çin’den sonra 2. ülke olduk. İnşallah Eylül’de açılır. Yaz aylarında araştırma, proje üretmeye, sunum yapmaya yöneltilmişler ve motivasyon kazanmışlarsa verimin yüksek olacağına düşünüyorum” diyen Tuğrul Tabakoğlu’nun üniversiteye girecek öğrenciler hakkındaki düşünceleri de şöyle:

“Bu salgın döneminde tahmin edilmeyecek durumlar yaşadık. Gençleri kaygılardan uzaklaştırmak ve rahatlatmaktaki büyük görev ailelere düşmektedir. Aileler için de stres ve stresle başa çıkma kılavuzları hazırlanmalı, olması muhtemel bir başarısızlığın her şeyin sonu olmadığını anlamak, anlatmak öğrenciyi bu gerginlikten kurtarmak ilk şart olmalıdır. Çünkü stres insanı paniklettiği gibi sağlıklı düşüme yetisini de kaybettirir. Öğrencilere tavsiyem öncelikle bedeninizi gevşetmeyi öğrenin, düzenli beden egzersizi yaparak kendinizi rahatlatabilirsiniz. Atatürk’ün dediği gibi; Başarı, başaracağım diye başlayarak sonunda başardım diyebilenindir.”

“Öğrencilerin başarı durumları ne olur?” şeklindeki soruma şu cevabı verdi: “Başarıyı tek öğrencinin üstüne yüklemek yanlıştır. Öğrencinin başarı ya da başarısızlığını etkileyen bir çok faktör vardır; bunlar kişisel olduğu kadar, çevresel ve ekonomik faktörler de olabilir. Türkiye’de bütçeden eğitime ve araştırmaya ayrılan payın, öğrenci başına düşen ulusal gelirin oldukça düşük oluşu gibi ne yazık ki, Türk eğitim sisteminden çok mevzuat değişikliklerine uğraması, algılama, iletişim kurma etkin düşünme gücü, problem çözme yeteneği ve gelişmiş bireyler yetiştirmekten uzak olduğunu göstermiştir. Gerçekleri kaçarak, gizleyerek ya da kafamızı kuma gömerek bir yere varılamayacağını anlayarak bir an önce top yekun Eğitim Seferberliğinin ve fırsat eşitliğinin yaratılması gerektiğini düşünüyorum. Birbirimizi kandırmak bize ne kazandırır ki? PİSA verileri bunun açık delillerinden biridir.”

Deneyimli eğitimcinin son sözleri de şu oldu: “Hayatta en önemli iki şey vardır. Bunlar ZAMAN ve SAĞLIK. Bu gün yaşadıklarımız göstermiştir ki bu iki şeyin kıymetini iyi bilelim. Çocuklarımızı da telefonların, bilgisayarların güvensiz ortamına terk etmeyelim.”

Ben de sevgili Tabakoğlu gibi bu vesileyle sınavlara girecek bütün öğrencilere başarılar diliyorum.