Her ayın ayrı bir kıymeti vardır. Ama nedense her ayın ilk günü yaklaştığında içimdeki duygular uyanır, tsunami misali beni adeta nice mecralara taşır.
İşte bugün 1 Ağustos 2025 Cuma...
Haftalık yazı günüm. Yani siz değerli okurlarımla dünyanın, ülkemin ve de bölgemizin gündemine yerleşen konulara birlikte göz atıp değerlendirme günüm...
Aslında Ağustos'un her günü başka sayfaları açmaya itiyor insanı. Tabii ki, 30 Ağustos Zafer Bayramımız bu ayın zirvesine asil Türk Milletinin o Ay- Yıldızlı al bayrağını zirvelere taşıyacağımız gün...
Hafta içinde mensubu olduğum İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nin (İGC) 79'ncu onur gününü ve de Gazete Dokuz Eylül' ün de 13. yaş gününü İzmir'in Tarihi Havagazı Fabrikası alanında muhteşem şekilde kutladık. O gece Hasan Tahsin adına düzenlenen haber ve röportaj yarışmasını kazanan değerli mensuplarımıza basın ödüllerinin dağıtılması sırasında genç meslektaşlarımızın büyük heyecanına ortak olduk. İGC'nin eski üyesi olarak o ödülleri almış birisi olarak Hasan Tahsin'in eli bayrak tutan heykelciklerini nasıl alıp evime götürdüğüm günkü heyecanı hiç unutamam. Nitekim Evimdeki kitaplığımın en üstünde duran o gurur abidesine bakmadan hiçbir güne başlamadım.
İGC' nin tüm üyelerini bir kez daha candan kutluyor, nice başarılara ulaşmalarını diliyorum.
Bugün de İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nin unutulma başkanlarından , Türkiye Gazeteciler Federasyonu ( TGF) kurucu Başkanı Gazeteci - Yazar İsmail Sivri'nin vefatının 18.yılı. Onursal Başkanımızı saat 11.00' de Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi'ndeki heykelinin önünde gururla anacağız ...
Adına Bergama Belediyesi ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nin yarışmalar düzenlenen Gazeteci Şakir Süter' i de 27 Ağutos' ta törenle anacağız.
***
Ve tabii ki, sıra 30 Ağustos'ta ...
Kurtuluş Savaşımızın kesin sonuç muharebesi olan Büyük Taarruz (26 Ağustos 1922) ve Başkomutan Meydan Muharebesi (30 Ağustos) gerek kuvvetin oluşturulması gerek planlama, yığınaklanma gerekse icra bakımlarından askerlik sanatının başyapıtı niteliğindedir.
İşte Cumhuriyet rejimi ve demokrasi sisteminin sıkça konuşulduğu bugünlerde "Beni hatırlayınız" diyen kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk'ün bugünü aydınlatan özdeyişlerini de sık sık sizlerle paylaşacağım. İşte bazıları:
"Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir. Biz Cumhuriyeti kurduk, o on yaşını doldururken demokrasinin bütün icaplarını sırası geldikçe uygulamaya koymalıdır."
"Cumhuriyet düşünce serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre hürmet ederiz. Her kanaat bizce muhteremdir."
"Cumhuriyet ahlaki fazilete dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir. Türk milletinin tabiat ve adetlerine en uygun olan idare cumhuriyet idaresidir."
"Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır; fakat Türkiye ilelebet yaşayacaktır."
"Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır."
Değerli okurlarım bugünden itibaren Ağustos'un her gününü işte bu duygularla yaşayalım ve de yaşatalım.
Selam ve saygılarımla.