Dokuz Eylül gazetesi, İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin bir yayın organıdır..
Dokuz Eylül gazetesi, İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin bir yayın organıdır.. İzmir Gazeteciler Cemiyeti, 28 Temmuz 1946 yılında şehrin ünlü gazetecileri Şevket Bilgin, Abdi Sokullu, Sırrı Sanlı ve kültür adamı Asım Kültür tarafından kuruldu. Sırasıyla cemiyete başkanlık yapanlar şunlardı:
Şevket Bilgin, Burhan Belge, Mithat Perin, Nihat Kürşad, İlhan Esen, Orhan Rahmi Gökçe, Cezmi Zallak, Jerfi Yener, Sabri Süphandağlı, Süha Tekil, Güngör Mengi, İsmail Sivri, Erol Akıncılar, Atilla Sertel, Misket Dikmen, halen Dilek Gappi..
Cemiyetin kuruluş tarihi olan 1946 yılı ise, demokrasi sancılarımızın doğum yapacağı bir ilginç sürecin başlangıcını işaret eder.
Cemiyete başkan olan isimler, basın tarihimizin kalburüstü, önemli ve karizmatik portreleridir. Böyle güçlü başkanların yönetiminde İzmir Gazeteciler Cemiyeti, ülkenin en önemli sivil toplum kuruluşlarından biri olmuştur. Ülkeye armağan edilen Hasan Tahsin Anıtı, bu konuda verilebilecek en önemli bir yanıttır.
Demokrasimizin bayrak şehirlerinden İzmir’in Emperyalizmin işgalinden kurtuluş tarihinden ismini alan ve logosunda Şehit Gazeteci Hasan Tahsin’in fotoğrafı olan Dokuz Eylül gazetesi de, bu bakımdan bana göre çok önemli ve tarihi bir yayın organıdır.
Çalakalem “Dokuz Eylül” günleri
İzmir Gazeteciler Cemiyeti, medya ağalarının hakim olduğu bir baskıcı düzende bağımsız bir gazete çıkarmayı böylece hem ülke sorunlarına eğilmeyi hem de işsiz gazetecilere ekmek kapısı açmayı düşünmüştü. Yerinde bir projeydi.
Gazetenin başına tanınmış emekli gazeteci Cafer Yarkent ve arkadaşı İbrahim Irmak getirildiler. Cafer Yarkent, gazete logosunun rengini eflatun olarak seçti. Daha ilk sayıda İzmir’in bir zamanki futbol karmasının renginin eflatun olduğuna dair onun isteği üzerine belgeli bir yazı yazdım, birinci sayfadan verildi. Sonra gazetede devamlı köşe yazıları yazmaya başladım. Hasan Tahsin, İzmir’in işgali, İzmir’in kurtuluşu, İzmir Yangını konularında nitelikli yazı dizileri yaptım.
İzmir Yangını üzerine olan araştırmam, Hasan Tahsin Gazetecilik Yarışması’nda Araştırma dalında birincilik ödülü kazandı. Bu ödül, Dokuz Eylül’ün kazandığı ilk Hasan Tahsin ödülüydü.
Rahmetli Cafer Yarkent’in gazeteden ayrıldığı günden bu yana ilk kez köşe yazıyorum. Dokuz Eylül gazetesi, öncelikle hapiste olan kardeşim Mustafa Balbay için gerçekleştirilen özgürlük eylemleri başta olmak üzere bir hüzünlü hatıralar demeti olarak belleğimde kaldı.
Diyeceğim şudur.
Dokuz Eylül gazetesi, önce zor şartlar altında iş bulamayan gazeteci tabanına ekmek verdiği ölçüde çok faydalı ve sevap işleyen bir yayın organıdır. Temel görevi ise sadece ve sadece haberciliktir. Bu gün yerim oldukça dardır. Ne diyecek isem, hepsini Barış dostum yazdı. Prof. Barış Doster’in 24 Temmuz 2021 tarihli Cumhuriyet’te yayınlanan “Gazetecilik, lobicik, tetikçilik” başlıklı yazısı okuyucularıma öneriyorum. Çünkü içinde yaşadığımız 1980 – 2023 döneminde basın alemi, ancak bu kadar güzel yansıtılabilir.