“Şiir ve şair, savaşa karşı barışın yanındadır; zulmedenlere karşı, ezilenlerin saflarındadır yeri. Daha insanca bir dünya’nın müjdecisidir. Kafakağıdında bu yazılıdır. Şiirin ve şairin ölümsüzlüğü bunun sonucudur. Ve direnir şiir ve şair.”
Server Tanilli'nin
23 Temmuz 2004 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'ndendir bu ifadeler...
Sözcükleri, şairin ölümsüzlük iksiridir"der "Ahmet Ümit de...
Şiir, sözcüklerle güzel biçimler kurmak sanatı…
Bir yaratmadır Dağlarca'ya göre de...
Şairler özgün kişiliklerdir. Nevi şahsına münhasırdırlar. Onlar okurda duygu dalgalanmaları doğurur.
“Dünyanın büyüklüğünü ve güzelliğini, dünyadan da güzel insanın güzelliğini -en iyi ve en güzel- anlatanlardır” şairler…
İşte Ercan Doğu Dostumuz da böylesi şairdi.
Uzun yıllar İzmir Valiliği’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü yapsa da aslolan onun için şiir yazmaktı, şiir bir yaşam tarzıydı.
O “yüreğindeki çizikleri” yansıtırdı dizelerinde.(Bir kitabının da ismidir)
Bakın şiirle ilk buluşmasını ve kitaplaştırmasını meslektaşımız Neslihan Perşembe ile yaptığı röportajda nasıl anlatıyor Doğu:
“Bir televizyon programına çıkmıştım. Sesimden etkilenen Önder Vural’ın programıydı. Kendi şiirlerimi okumamı istedi. Telefonlar kilitlendi. Çevremdekiler ‘Şiirlerin güzel neden kitap çıkarmıyorsun’ dediler. Ve böylece bu yola girdim.Karam, Düğüm Attım Sabahlara, Sensiz >Zamanlarda, Yüreğimdeki Çizikler kitaplarım arasında. İlk kitabım Karam okurları çok ağlattığı için yanında mendil verdim. İkinci kitabımı ayraç ile verdim. Üçüncü kitabım ile 30 gram damla sakızlı kahve verdim. Üzerine de ‘Bir fincan kahve içimi keyfinde şiir’ dedim(…) Deniz, martılar vazgeçilmezim.Ancak vazgeçilmezlik noktası en çok duygusallığımda. Aşk, sevgi, özlem, baba ve anne sevgisi temalıdır da şiirlerim. ‘Okurlara, Desem şiirimle selam veririm; “Selam desem/ Sensizliği yüreğime vurdu/ İçim yanıyor desem/ Gecenin bir yarısı/ Sesini özledim.’ Zaten özlemlerin olmadığı bir şiir var mıdır?”
İzmir 68’liler Birliği Başkanı Gazeteci Yazar ve Şair Okan Yüksel Ustamız, “35 Gazeteci Şair” antolojisinde Ercan Doğu’yu bakın nasıl tanıtmış;
“Karam! Seni Yüreğimde Çarmıha Gerdim’ de otuz yıllık duygu sağanağının ardından, şiir defterimde toplanan ‘duygu damlalarını’ bulacaksınız diyor Ercan Doğu.
Bu şiirleri yazan kişi olarak da Ercan Doğu kendini şöyle yorumluyor: Benim 1951’de nerede doğduğumun, hangi okulları nerede bitirdiğimin, ne tür iş yaptığımın pek önemi olduğunu sanmıyorum. Dizelerimdeki kadar duygusal, insanları seven, dost canlısı, elimden geldiği kadar dürüst, çalışkan ve iyi biri olamaya çalıştım.
Şiirlerinin yaratıcısı olmuş Ercan Doğu. Birçok şiiri müziğe uygulanabilecek beste sözü uyumu içindeki dizeleri belleklerde yer edebilecek nitelikte.
‘Akvaryum’ adını taşıyan şiirindeki dizeler de resim zenginliğinde: Akvaryumda iki küçük balık karam/ Biri al, biri kara karam/ Sanki/ Biri sen, biri ben karam! Bu dünya ikimize yeter/ Yalnız, sen ve ben karam/ Yeter ki sen de sev karam”
“Hiçbir şeyde yok sevdanın rengi / Ölüm gibi sessiz, bu gece sensizlik/ Sevdan kanayan yara, içim acıyor/ Yaşamın rengi kaçtı, aklıma sen düştün” yazmıştın “Aklıma Sen Düştün”de.
Yüreğimizi kavurdun. İçimizi acıttın zamansız gidişinle. Geride kalan şiirlerin ışığıyla yaşamımızı kuşatacak. O yüreklerimiz attıkça seni unutmayacağız. Herkesin sevip saydığıydın. Aklımıza hep düşeceksin “Duyguların Adamı” .
O gidişinle arkanda onurlu bir isim ve hep dillerde olacak şiirlerini bıraktın.
“Şairler ölmez ki, inanmıyorsan şiirlerine sor!”
