Şükrü Karatepe.
İsmini 28 Şubat döneminde Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı iken söylediklerinden anımsayanımız çoktur.
Aslında avukat.
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu.
İzmir'i bayağı tanımışlığı var.
Mezuniyeti sonrası bir süre avukatlık ve iş müfettişliği yaptıktan sonra Ege Üniversitesi İktisat Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü'nde asistanlığa başladı.
1983 yılında siyaset bilimi doktoru ve 1989 yılında da aynı üniversitede Anayasa doçenti oldu. 1994'e kadar Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde kamu yönetimi bölümü başkanlığı görevini yürüttü.
***
27 Mart 1994 tarihinde yapılan yerel seçimlerde Refah Partisi listesinden Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi.
Kayseri'de 10 Kasım 1996 tarihinde partililere yaptığı bir konuşmada, “Bu sabah ben de, resmi görevim, sıfatım nedeniyle bir törene katıldım. Süslü püslü görünüşüme bakıp da laik olduğumu sakın sanmayın. İnancımıza saygı duyulmadığı, sövüldüğü bir dönemde, içim kan ağlayarak, bugünkü törenlere katıldım. Belki Başbakan'ın bakanların, milletvekillerinin bazı mecburiyetleri vardır. Ancak sizin hiçbir mecburiyetiniz yok. Bu düzen değişmeli. Bekledik, biraz daha bekleyeceğiz. Gün ola, harman ola, Müslümanlar içlerindeki hırsı, kini, nefreti eksik etmesin” dedi.
Bu sözleri; Refah Partisi Davası - Gerekçeli karar ve Ankara 1 No'lu DGM'den bir yıllık hapis ve beş yıl siyasetten uzak kalma cezası almasına neden oldu.
Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Merkez Danışma Kurulu Üyesidir.
1 Şubat 2016'dan itibaren de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın danışmanlığına atanmıştır.
Pazar günü “oylayacağımız” anayasa değişikliği paketini hazırlayan ekiptendir...
***
Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin yayın organı Şehir Araştırmaları Dergisi'nde “Başkanlık Sisteminde Şehir Yönetimi” başlıklı makalesi yayınlandı geçen hafta.
Karatepe, kalabalıklaşan metropollerin artık klasik idarelerle yönetilemeyeceğini savundu. Karatepe yazısında, “İl özel idareleri ile büyükşehir belediyelerinin gücünün birleşmesiyle, belediye kavramını aşan, yeni bir yönetim birimi oluşmuştur. Bu illerin yönetimine artık, şehir kavramını öne çıkaran şehir yönetimi, büyükşehir yönetimi veya kent yönetimi gibi başka isimler bulmak gerekir” ifadesini kullandı.
Eyalet sözü ete kemiğe bürünüyor yani.
Hazırlıklar tamam...
***
Çok değil 21 yıl sonra Şükrü Karatepe, “Bu düzen değişmeli. Bekledik, biraz daha bekleyeceğiz” sözünü gerçekleştirmek için ilk adımını attı. Arkadaşları ile birlikte kaleme aldığı anayasa taslağı halkoyuna sunulacak duruma geldi.
Mutludur Karatepe...
Neden olmasın ki,
“Gün ola, harman ola, Müslümanlar içlerindeki hırsı, kini, nefreti eksik etmesin” sözünün bu kadar kısa sürede ete kemiğe bürüneceğini kendi de düşünmemiştir.
Şimdilik önemli barajları aştı.
Aşacakları tek bir baraj kaldı, o da halk...
***
İşte bu yüzden “evet” demenin ne anlama geldiğini anlatmıyorlar halka.
Anlatamıyorlar değil, anlatmıyorlar.
Bilinmesin, görülmesin, tartışılmasın istemelerinin nedeni bu.
Cumhurbaşkanlığı makamını da “kullanarak” bütün odağı “hizmet ettik” mealine getirmelerinin nedeni bu.
Devletin parasını bu kadar fütursuzca, makam ve koltuk yetkilerini bu kadar “hukuksuzca” kullanmalarının nedeni bu...
Eski yol arkadaşlarının, güvenip Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı yaptığı Şükrü Karatepe, Refah Partisi'nin kapatılmasında “büyük pay sahibi” olan sıfatı ile, yeni yerinde eski kafasıyla çalışıyor belli ki.
***
Pazar günü oylayacağımız budur işte.
1996'da, hem de 10 Kasım'da “Bu düzen değişmeli. Bekledik, biraz daha bekleyeceğiz” diyen Cumhurbaşkanı danışmanı Şükrü Karatepe ve arkadaşlarının hazırladığı “tek adam” dayatmasını kabul mü edeceğiz, yoksa demokrasimizin “daha da güçlenmesine mi” karar vereceğiz?
Karar hepimizin...