Ortadoğu'nun kronik gerilimi, son dönemde yaşanan karşılıklı saldırılarla yeni ve tehlikeli bir evreye girerken, bu krizin gölgesinden sıyrılarak dünya askeri ve siyasi gündeminin zirvesine oturan bir isim var: Fettah. Bu, sadece bir füzenin adı değil; İran'ın teknolojik yeteneklerini, askeri doktrinini ve bölgesel hedeflerini simgeleyen, korku ve merakla izlenen yeni kozu. İsrail'e yönelik saldırılarda ilk kez aktif olarak kullanıldığı iddia edilen ve hedeflerini vurduğu öne sürülen bu hipersonik füze, sadece Tahran'ın askeri kapasitesine dair bir gösteri değil, aynı zamanda bölgedeki tüm savunma ve saldırı denklemlerini yeniden yazmaya aday bir teknolojik meydan okuma. Peki, bu yeni silah nedir, onu bu kadar tehlikeli kılan özellikler nelerdir ve Ortadoğu'daki güç dengelerini nasıl etkileyebilir?

Sahneye çıkan yeni aktör: 'fettah' nedir, gücünü nereden alıyor?

Fettah füzesi, İran Devrim Muhafızları Ordusu Hava Kuvvetleri tarafından geliştirilen, ülkenin ilk resmi hipersonik balistik füzesi olarak biliniyor. Haziran 2023'te, başkent Tahran'da dönemin Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin de katıldığı görkemli bir törenle dünyaya tanıtılan bu silah, İran'ın füze teknolojisindeki geldiği son noktayı temsil ediyor. Füzenin ismi ise oldukça sembolik. Arapça'da "zafere ulaştıran, kapıları açan, galip gelen" gibi anlamlara gelen "Fettah" ismi, bizzat İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney tarafından konulmuş. Bu isimlendirme, füzenin sadece askeri bir araç olarak değil, aynı zamanda siyasi ve ideolojik bir mesaj taşıdığının da altını çiziyor.

İran, hipersonik füze teknolojisi üzerinde çalıştığını ilk olarak Kasım 2022'de duyurmuştu. Fettah'ın tanıtımı ve ardından 1 Ekim 2024'teki İsrail saldırısında kullanıldığı iddiası, bu teknolojinin artık sadece laboratuvarda değil, savaş sahasında da bir gerçeklik haline geldiğini gösterdi. Bu füze, İran'ın uzun yıllardır devam eden balistik füze programının bir evrimi ve stratejik bir sıçraması olarak kabul ediliyor.

Sadece bir füze değil, stratejik bir tehdit

Fettah'ı, İran'ın envanterindeki diğer füzelerden ayıran ve onu bu kadar tehlikeli kılan şey, sahip olduğu hipersonik yetenekler. Hipersonik, ses hızının beş katından (Mach 5) daha yüksek hızlara ulaşabilen sistemler için kullanılan bir terim. Fettah'ın ise, İranlı yetkililerin iddialarına göre, Mach 13 ila Mach 15 arasında, yani ses hızının 13 ila 15 katı bir hıza ulaşabildiği belirtiliyor. Bu inanılmaz hız, füzenin savunma sistemleri tarafından tespit edilmesi ile hedefe varması arasındaki süreyi dakikalar mertebesine indirerek, karşı tarafın reaksiyon verme imkanını neredeyse ortadan kaldırıyor.

Füzenin resmi menzili 1400 kilometre olarak açıklanmış olsa da, bazı askeri uzmanlar ve iddialar, bu menzilin çeşitli modifikasyonlarla 2000 kilometreye kadar çıkarılabileceğini öne sürüyor. 1400 km'lik resmi menzil dahi, İsrail'in Tel Aviv ve Hayfa gibi tüm stratejik şehirlerini ve askeri tesislerini İran topraklarından doğrudan hedef alınabilir kılıyor. Sesin 15 katı bir hızla bu mesafeyi kat etmek, Fettah'ın fırlatıldıktan sonra hedefine 4 dakikadan daha kısa bir sürede ulaşabileceği anlamına geliyor. Bu, bir şehrin hava savunma sirenlerinin çalmasıyla, füzenin şehre düşmesi arasında neredeyse hiç zaman kalmaması demek.

'Demir kubbe' çaresiz mi kaldı? Savunma sistemlerinin zorlu sınavı

Fettah'ın yarattığı en büyük endişe, mevcut hava savunma sistemlerini etkisiz hale getirme potansiyeli. Geleneksel balistik füzeler, fırlatıldıktan sonra parabolik ve öngörülebilir bir yörünge izlerler. Bu da, hava savunma sistemlerinin bu yörüngeyi hesaplayarak önleyici füzelerle onu havada imha etmesini mümkün kılar. Ancak Fettah, bu klasik denklemi bozuyor.

Fettah'ın en kritik özelliği, "atmosferin içinde ve dışında" manevra yapabilme yeteneğidir. Küresel bir savaş başlığına sahip olan füze, hedefine doğru ilerlerken, yörüngesini anlık olarak değiştirebiliyor. Bu, tıpkı bir savaş uçağı gibi, sağa, sola, yukarı veya aşağı doğru ani manevralar yapabilmesi anlamına geliyor. Hava savunma radarları onun bir anlık konumunu tespit etse bile, bir sonraki saniyede nerede olacağını ve hangi yörüngeyi izleyeceğini tahmin etmek imkansızlaşıyor. Bu durum, İsrail'in çok katmanlı ve son derece gelişmiş hava savunma sistemi olan "Demir Kubbe" (Iron Dome) ve diğer balistik füze kalkanları için tam bir kâbus senaryosu.

İran Devrim Muhafızları, son saldırıda fırlatılan Fettah füzelerinin yüzde 90 gibi yüksek bir başarı oranıyla hedeflerini vurduğunu iddia etti. İran medyası tarafından paylaşılan ve Tel Aviv'de 14 katlı bir binanın yıkıldığını gösterdiği iddia edilen görüntüler, bu füzenin Demir Kubbe'yi aşarak hedefine ulaşabildiğine dair bir kanıt olarak sunuldu. Bu iddiaların bağımsız kaynaklarca doğrulanması zor olsa da, Fettah'ın yarattığı psikolojik etki ve teknolojik tehdit, yadsınamaz bir gerçek.

Türkiye’nin en sessiz tatil yerleri: Gürültüden uzak 5 huzur rotası!
Türkiye’nin en sessiz tatil yerleri: Gürültüden uzak 5 huzur rotası!
İçeriği Görüntüle

Hipersonik silahlanma yarışında yeni perde

Fettah'ın sahneye çıkması, sadece Ortadoğu'daki dengeleri değil, aynı zamanda küresel askeri teknolojideki yeni bir yarışı da simgeliyor. Hipersonik silahlar, ABD, Rusya ve Çin gibi küresel güçlerin yıllardır milyarlarca dolar yatırım yaptığı, askeri üstünlüğün yeni anahtarı olarak görülen bir alan. Bu teknolojinin, daha önce bu üç büyük gücün tekelinde olduğu düşünülüyordu. Ancak İran'ın Fettah'ı geliştirmesi ve aktif olarak kullanmaya başlaması, bu elit kulübün artık daha genişlediğini ve nükleer güce sahip olmayan ülkelerin dahi, konvansiyonel silahlarla stratejik bir caydırıcılık elde edebileceğini gösteriyor.

Bu durum, özellikle İsrail için varoluşsal bir tehdit algısı yaratıyor. Yıllardır konvansiyonel ve nükleer alanda bölgedeki ezici üstünlüğüne güvenen İsrail, şimdi durdurulması çok zor olan ve sadece dakikalar içinde stratejik hedeflerini vurabilecek bir tehditle karşı karşıya. İran medyasının, Fettah füzelerinin İsrail'in Bat Yam gibi şehirlerinde de büyük hasara yol açtığını iddia etmesi ve bu silahları bir "oyun değiştirici" olarak tanımlaması, bu yeni stratejik denklemin bir yansıması. Artık Ortadoğu'daki askeri planlamalar, Fettah faktörü göz ardı edilerek yapılamayacak. Bu yeni ve öngörülemez silah, bölgedeki gerilimi daha kırılgan ve daha tehlikeli bir hale getiriyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ