Neresinin süper olduğunu anlamanın zor olduğu ülkemizin en üst futbol ligindeki, İzmir’in tek temsilcisi Göztepe yönetimin “Arkasındayız…” mesajlarının geldiği kritik haftada üç golle üç rahatlatıcı puana ulaşmayı başardı. Takım sıkça yaşattığı lig sonuncusuna puan kaybı felaketini yaşamadı. Hem de Türk futbolunun maç sonucuna olumsuz etki etmesiyle en ünlü hakemlerinden Fırat Aydınus ile...
Üç golle üç puan mutluluk vericiydi ama rakip özellikle ilk devre biri penaltı olmak üzere en az 3-4 net pozisyonu neyse ki boşa harcadı. Daha becerikli bir rakip olsaydı sonuç ters bir şekilde de bitebilirdi. Hasretinden gönlümüzün yandığı Gürsel Aksel Göztepe Stadı’nın zemini biraz toparlamış gibiydi... Takımı yorumlamak gerekirse... Son yeni transfer geleli 1.5 ay anca geçti ve sonunda daha iyi son pas yapmaya başladılar... Maçı o sayede birbirlerinin doğru yer ve ayağına daha çok atabildiklerinden kazandılar... Taraftar pek beğenmedi gibiyse de maç sonrası yorumlarda Paluli fena değildi kanımca... Soner’in ilk haftalardaki yaratıcılığını özledik. Poko’nun da gitmesiyle Soner-Yalçın alternatifi pek yok Kubilay dışında... Bu bir dezavantaj… Tripic parasını alamayan ? Yugo topçular gibiydi her topu olumsuz kullandı... Napoleoni’nin geri dönüşü mutluluk vericiydi neredeyse buluyordu da golü... Halil-Berkan özellikle ilk devre geçişler esnasında çok pas hatası yaptılar buna karşı ikinci golde Obinna ile birlikte ikisi vardı... Yeni Alpaslan’ımsı joker Obinna maçın önemli adamlarındandı.. Geçen hafta sağ bek bu hafta sol açık nereye koyarsan koy oynuyor gibi.. . İlk 20 dakika alışamadı topları sağ ayağına çekip durdu topu ortalamak için… Alıştıktan sonra iki asist yazdı, bir topu direkten döndü... Mihojevic her ceza sahası içi hamlesinde penaltı olacak mı diye tırsıyoruz. Maçın diğer adamı N’diaye hepimizi mutlu etti... İkinci golden anladığım sağmış ana kullandığı ayağı...
Ligde kalma yarışında neyse ki şimdilik Göztepe’den daha iyi olduğu izlenimi vermeyen takımlar var... Birisi de Ankaragücü. Ligdeki Dörtlü Olügarşi dışında seyircili camialı diyebileceğimiz bir kaç takımdan biri olan Ankaragücü pandemi nedeniyle ligde kalmıştı... Bu sezon da düşme kalkmazsa işleri kolay gözükmüyor şu an için... Yeri gelmişken belirtelim ligden düşme yine kalkacaksa söyleseler de memleketin futbola ait borçları azalsa biraz ve maçları göbeğimizi kaşıyarak izlesek...
Hakem yorumu yapmak gerekirse... Aydınus maçı rugby hakemi gibi yönetti. Özellikle ilk devre sürekli sert fauller vardı... Ben net “değil” diyemiyorum verdiği penaltıya... Lakin verdiği penaltı öncesinde Halil’e net faul vardı, video yardımcı hakem Özgüç Türkalp esas ona bakmalıydı ama anlaşılan sürpriz olmayan bir şekilde bakmadı... Önceki penaltı ? pozisyonu Yalçın Kayan’ın kayarak müdahalesi toptan önce ayağa müdahale var gibiydi daha penaltıydı kanısındayım. O pozisyonu affettirmek için ikincisini vermiş olabilirler...
Ligin başlamasından ve son oyuncu gelişinin üzerinden 1.5 aydan fazla geçti... Kendi bakış açımla artı ve eksileri yorumlamak gerekirse. Takım sekiz maçın ikisinde gol yemedi, beş maçta öne geçmeyi başardı... Rakip öne geçerse ki bu yalnızca iki maçta oldu; tepkisi iyiydi takımın... Lakin her maç golü atınca geriye, topun arkasına çekildiler... Öne geçip de gol yenmeyen maç yok. Bu bağlamda başarılı bir çare gibi durmuyor… Umarım İlhan Hoca alternatif yaratabilir. İki farkı bulamadıklarında da maçlar berabere bitti... Maç içinde ara ara alarm verici düzeyde konsantrasyon kaybı yaşıyorlar... Gereksiz penaltılarla kaybedilen puanları hatırlatarak ceza sahasında müdahalelerde daha dikkatli olunabilir. Bu müdahale yapılmasın anlamına gelmiyor tabii ki... İlk devre sonunda bir arkadaşımın yorumu “İyi tarafından bakarsak bu maçlık penaltı hakkımızı doldurduk” idi. Covid-19’a ek olarak her maç bir oyuncu ciddi sakatlık yaşıyor gibi...
Sonuçta ne mutlu ki takım ve İlhan Hoca çok şükür kazandı... Herkes ilk sezonki kadroyla karşılaştırıyor… Lakin paramızın ve dolayısıyla ülkemizin/ligin değeri düştü… Kulübün gelirinin de dolar bazında %50’den fazla düştüğünü tahmin ediyorum ilk sezona göre… Ben eldeki bütçe ve kadro kalitesiyle takımdan çok daha fazlasını beklemenin ancak istikrarla olabileceğini düşünüyorum. Bu kadar sakatlık, covid-19 (oyuncularımızın altı pozitife rağmen rakiple sarılmalarını anlayamıyorum), sıkıntı ve eleştiriye rağmen bir maç eksik en çok gol atan ve en az gol yiyen 4. takım Göztepe... Düşme hattının dört puan üstünde Avrupa hattının üç puan altındalar bir maç eksikle... Bu da İlhan Hoca takım ve yönetimin istikrarı seçmelerinin başarısı... Bu sene takım düşmezse ve son haftalara kalmadan ligde kalırsa İlhan Palut Hocanın ve kadronun başarısı olur... Taraftar etkisi minimum çünkü... Başarılarının artarak devamını can-ı gönülden diliyorum...