Ülkemiz Mart ayından beri Cumhuriyet tarihinin en büyük salgınını yaşıyor. Resmi rakamlara göre 421000+ kişi hastalandı 11200+ kişi vefat etti. Biliyoruz ki verilen rakamlar maskeleniyor ve yalnızca hasta sayısı ? veriliyor. Ölüm sayısının da en azından İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin açıklamalarına dayanarak daha yüksek olduğunu anlıyoruz.
Bir salgını kontrol edebilmenin en birincil şartlarından biri halkı hastalık konusunda doğru bilgilendirmektir. Kendi verilerimiz üzerinden yorumda bulunursam, hastanemizde Nisan-Mayıs’ta ilk piki, Temmuz sonu-Ağustos-Eylül’de ikinci piki gördük, ve şu anda üçüncü piki yaşıyoruz. İkinci pikte ilk pikin tepe noktasının yaklaşık 1.6-1.7 katını, üçüncü pikte ise şu ana kadar tepe noktası olarak ilk pikin tepe noktasının 6-7 katını görmüş durumdayız. Üçüncü pikte tepe noktasına henüz varmış gözükmüyoruz.
Verilerimizi olası İzmir ve Türkiye verileri ile korele edersem ya da çıkarımda bulunursam… Son bir haftadır İzmir toplam rakamının üç binin üzerinde olma ihtimali olmama ihtimalinden daha yüksektir… Günlük tüm ülke vaka sayısının 75-140.000 arasında bir yerlerde olma ihtimali hiç de az değildir. Toplam vaka sayısını da (Mart’tan beri toplamı kast ediyorum) eninde sonunda öğreneceğiz ama şu anki rakamın resmi olarak açıklanan sayının çok üstünde (2.5-5 milyon arasında bir yerlede) olma ihtimali bunun altında olma ihtimalinden daha fazladır.
Bir süre öncesine kadar ne zaman biteceği belli olmayan bir problemdi Covid-19. Biontech-Pfizer aşısı ve Moderna’nın aşısının basın bültenlerindeki ilk başarı sonuçları (%90-95) oldukça ümit verici. Bu çalışmaların yayın hallerinde uzun vadeli sonuçları da göreceğiz. Gelecek yıl bu aralar aşının hayatımıza girmiş olma olasılığı yüksek gözüküyor... Başka bir değişle 2021 Kasım ayını görebilirsek bu hastalıktan kurtulma olasılığımız az değil.
Buna karşın yönetenler halkımızın infekte olmasına ve ölmesine yeter ölçüde engel olmamayı halen tercih edebiliyor gözüküyor. Nisan-Mayıs’da alınan önlemler olgu sayılarını etkili bir şekilde azaltmıştı ve o sırada rakamlar da bizim verilerimizle de benzerlik gösteriyordu.
Çıkarımlarım
1) Covid-19dan hastalanan vaka sayısı Nisan-Mayıs arasındakinin o kadar üstünde ki açıklamaktan korkuluyor.
2) Yeri geldiğinde “Tek bir vatandaşımızın bile burnu kanasa...” söylemlerine karşı, bu kadar vakaya rağmen Nisan-Mayıs’taki kadar bile önlem alınmadıysa, ekonomi ve dolayısıyla erkin bekası, halkın sağlığı ve kayıplardan önemlidir...
3) Hasta sayısı bazı hastanelerde yoğun bakımlarda yatacak yer sıkıntısı oluşturacak kadar çok.
4) Azaltılmış doz tadında olduğuna dair şüphelerinin çok çok yoğun olduğu Sağlık Bakanlığı resmi rakamlarına göre bile yalnızca dünkü covid-19’dan ölüm sayısı (103 kişi) İzmir depreminde kaybettiklerimize yakın.
Eninde sonunda normal hayata geçtiğimizde yaşıyor olma dileklerimle önerilerim:
1) Dünyanın bütün gelişmiş demokrasilerinde halkı bu kadar yanlış bilgilendiren yöneticiler durum ortaya çıktığında istifa ederler. Bu yanlış bilgilendirmede katkısı olan tüm sorumluları istifaya davet ediyorum.
2) Sağlık Bakanlığı halkı doğru rakamlarla bilgilendirmelidir ki halk da durumun vehametini kavrayabilsin.
3) Başta İzmir-İstanbul-Ankara Büyükşehir Belediyeleri olmak üzere /Sayın Tunç Soyer’e de önerimdir), Büyükşehirler; kendilerini seçenlerin sağlığına ve hayatına değer veren tüm partiler-tüm belediyelerdeki ölüm rakamları ile gerçek ölüm rakamlarını, en azından kendi şehirlerindeki günlük covid-19 ölüm rakamlarını halk ile paylaşmalılar.
4) Biz, tıp fakültelerinde doktor yetiştiren öğretim üyeleri yetiştirdiklerimizin bir kısmının gelecekte siyasi pozisyonlara da gelebileceğini ön görerek, öğrencilerimize bilimsel doğruların uygulanmasının her türlü her partiden siyasi fikirlerin üzerinde olması gerektiğini daha net bir şekilde öğretmeliyiz.
5) Başta 60 yaş üstü vatandaşlar olmak üzere, gelecek sene bu zamanlarda aşının gelme olasılığı yüksek olduğu için, ölen veya hastalanan olmamak ve o zamana kadar sağ kalmak için elden gelenin en iyisini yapmaya devam ediniz...
6) Değerli vatandaşlarımız, kendinizi korumazsanız sizi pek koruyan olmayacak gibi duruyor. Ya da ancak dün açıklanan kadar koruyacaklar. Yönetimler önlem değil önlemcik alsa da sizler Nisan Mayıs arasındaki kurallar geçerli şeklinde davranınız. Hafta sonu sokağa çıkma yasağı var gibi yaşayınız. Kalabalık mekanlardan, toplu ulaşımdan uzak durunuz. Aile buluşmalarına, kapalı alanda sosyal buluşmalara ve keyfine tatillere mutlaka ara veriniz. Maske, mesafe disiplinine, el hijyenine azami uymaya çalışınız. Buna karşı tenha saatlerde biraz hareket için dışarı en azından evinizin önüne yürümeye çıkınız.
7) Sağlık Bakanlığının elindeki favipiravir, remdesivir, tocilizumab, klorokin, plazma gibi seçenekler hakkındaki büyük veriyi objektif bir şekilde analiz etmesini ya da ettirmesini öneriyorum
8) Spor kulüpleri buna -Pazar günü oynanacak çok kritik Ankaragücü maçında atanan Fırat Aydınus tarafından doğranmamasını dilediğim Göztepe dahil-hem oyuncularının hem de onlarla aynı evde yaşayanların ve tesis görevlilerinin kurallara azami uymasını sağlamalılar. Özellikle şehirlerarası seyahatlerde ve maç öncesi-sonrasında olağanüstü dikkatli olmalılar.