Hayatımın son 25 yılını gazetecilik mesleğinde geçirdim. Evlenip, iki çocuk sahibi olmak bu süreç içindeki en güzel kazanımlarım oldu. Oğlum Ege doğduğunda mesleğe 14 ay ara verdim. Bu sürede evde onun bakımıyla ilgilenme şansı yakaladım. Ama ardından mesleğe tekrar geri dönüşüm, oğlum için önce bakıcı sonra da kreş sürecini beraberinde getirdi. Ve bir de hayatımın en büyük vicdan azabı ve korkularını…
***
İşe aylarca oğlumu bakıcıya bırakmanın suçluluğu ve aramızdaki ilişkinin bozulacağı endişesiyle gidip geldim. ‘Oğlum şimdi bensiz ne yapar?’, ‘İşe gittiğim için artık beni sevmez mi?, ‘Benden uzaklaşır mı?’ gibi birçok soru kalbimde ve kafamda dönüp durdu. Eminim bunları yaşayan tek anne ben değilim. Benim gibi çoğu çalışan anne, işe gittiği her gün benim hissettiğim duyguları hissediyor. Hem çalışmak hem de anne olmak her kadın için zor. İşte bu noktada ‘çocuk da yaparım kariyer de’ diyen çalışan annelere nefes aldıran anne-çocuk arasındaki bir ilişki türü olan güvenli bağlanma, bir kez daha önem kazanıyor.
ÇALIŞMAK ENGEL Mİ?
Güvenli bağlanma; çocuk ve bakım veren kişi arasında gelişen, özellikle stres ve ayrılık durumlarında kendini daha çok gösteren duygusal bağlantı ve güven duygusudur. Uzman psikologlara göre, anne ile bebek arasında güvenli bağlanmanın temeli ilk üç yaşta atılıyor. Bunun sağlıklı olması için illaki anne ile bebeğin sürekli birlikte olması gerekmiyor. Çünkü sadece fiziksel birliktelik, bebekle güvenli bağ kurmaya yetmiyor. Anne-bebek arasında güvenli bağ kurmanın formülünü, birlikte geçirilen zamandaki sevgiye dayalı sağlıklı ilişki oluşturuyor. Yani annenin çalışıyor olması, bebeğiyle güvenli bağ kurmasına engel değil. Annenin çalışması veya çalışmaması değil, çocukla kurduğu ilişki önemli. Bu ilişkinin sihirli anahtarı da sevgi ve ilgi…
NASIL KURULUR?
Uzman psikologlar çocuğunuzla güvenli bağlanma ilişkisini desteklemek için birçok yöntem öneriyor. Peki güvenli bağ kurmanın bu yöntemleri neler? Öncelikle işten geldiğinizde günün tüm yorgunluğunu bir kenara bırakın ve çocuğunuzla sıcak ve sevgi dolu bir iletişime geçin. Onunla endişeli, üzgün, stresli bir yüz ifadesiyle hatta kızgın ve sert bir ses tonuyla iletişim kurmaktan kaçının. Bu durum onda olumsuz duygulara ve kendini güvensiz hissetmesine neden olur. Çocuğunuza dokunurken tüm sıcaklığınızı ve duygularınızı hissettirmeniz çok önemli. Konuşurken göz teması kurun ki onu önemsediğinizi iyice anlasın. Bu arada ona anlaşıldığını hissettirmelisiniz. Çünkü duygularının anlaşılmadığını düşünen çocuk için güvenli bağlanma zorlaşır ve tepkileri giderek öfkeye dönüşür.
***
‘Güvenli bağlanma için ne yapmalı?’ sorusunun bir cevabı da çocuğunuzu ayrılığa konuşarak hazırlamaktır. İşe giderken ya da dışarı çıkarken çocuğunuza ''Ben şimdi gidiyorum ama geleceğim’ diyebilirsiniz. Ne için dışarıda olduğunuzu açıklayıp, bitince döneceğinizi ona sakin, güvenilir ve sevecen bir sesle anlatabilirsiniz. Eğer evden çıkarken ona görünmeden ve vedalaşmadan çıkarsanız, güvensizlik duygusunu ve ayrılık tepkisini artırırsınız.
Oyun, çocuklarla güvenli bağlanmanın bir diğer yolu. Göz teması kurduğunuz, sevgiyle kucakladığınız, eğlenceli ve bol gülümsemeli oyunlar, çocuğunuzla sağlıklı ve güvenli bir bağ kurmanızı sağlar. Çocuğunuzla güvenli bağlanma ilişkisi kurarken bazen zorluklar yaşayabilirsiniz. Böyle durumlarda kendinizi suçlamayın. Bu bağı kurmak için mükemmel bir anne olmanız gerekmiyor. Yeter ki siz bir yerden başlayın. Çünkü çocuğunuzla güvenli bağ kurmak için hiçbir zaman geç değil…