Türkiye'nin ilk iklim kanunu teklifi geçtiğimiz haftalarda görüşülüp 20 maddeden ilk 4 dört maddesi kabul edilmişti, 15 Nisan Salı günü TBMM’de görüşmeler tekrar başlayacaktı ancak tepkiler çığ gibi artınca ertelendi. Daha anlaşılır haliyle ve konunun uzmanları meteoroloji mahendisleri, veterinerler, tarımla uğraşanlar, milletvekilleri bakın neler diyorlar?

Meclis’te görüşmeleri süren İklim Kanunu'na ilişkin milletvekillerine hitaben açık bir mektup yazan Meteoroloji Mühendisleri Odası, "Bu tasarı yasalaşırsa, doğal alanların korunması ya da geliştirilmesi yönünde bir katkı sağlamayacağı ve uluslararası şirketlerin bu sistemden gelir elde edeceği, sonucunda yoksul insanlara ek maliyetler geleceği açıktır. Kanun teklifi meclis gündemine alelacele alınarak ilgili kurum, kuruluş ve demokratik kitle örgütlerine söz hakkı tanınmamıştır. İklim konusu görüşülürken, birinci derecede ilgili olan TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası’nın görüşleri, en azından sembolik de olsa alınmalıydı. Şirketler için yapılan düzenlemelerdir, kanun metninin ilk 7’nci maddesine kadar olan kısımda belirgin eksikler ve yanlışlar olsa da genel ifadelerden oluşmaktadır. 9’ncu maddeden sonrası ise tamamen ticari bir yapıyı tanımlamaktadır"

Türkiye’de tasarıyı ilk eleştirenlerden Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek şöyle demişti; “2023 yılında sosyal medyada "AK Parti hükümetince Meclise getirilen İklim Kanunu, küresel merkezlerin kanunudur. Bu yasa, Türkiyemizin geleceğinde ağır sorunlara neden olacaktır. Bütün halkımızı İklim Kanununa karşı mücadeleye çağırıyoruz. İklim Kanununa geçit yok, başaracağız"

Hayvan Besicileri Haykırıyor

HAYVANCILIK AÇISINDAN RİSKLER VAR

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, iklim kanunu tasarısının hayvancılık açısından ciddi riskler barındırdığına dikkat çekerek, “Karbon ticaretini amaçlayan bir iklim kanunu, burada cezai hükümlerde ifade edilmese de hayvancılığa da sekte vuracak bazı maddeler içeriyor ve bu nedenle hayvancılık yapanlar açısından risk taşıyor, iklim kanunu mutlaka geri çekilmelidir. İklimin tüm kapsayıcılığı da değerlendirilerek, iç göç ve çalışma süreçleri ile bununla ilgili oluşabilecek tarımdaki sorunların bütünüyle ele alınması gerekiyor. Ancak şu anda bu dolulukta bir tasarı mevcut değil. Onun için mutlak süratle bu kanun teklifi geri çekilmelidir”,

İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, “Biz bu İklim Kanunu'na baktığımızda rahatsız olduğumuz ve eksik bulduğumuz birçok konu görüyoruz. Evet bir ihtiyaçtır ama adeta bir Borsa Kanunu gibi çıkmış. İçerisinde birçok eksik var” diyor.

Gençler Bilinçlenmeli

KÜRESEL ŞİRKETLER KAZANACAK

CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, "Bu kanun geçerse küresel şirketler kazanacak. Almanya'yı kirletemeyen şirket Türkiye'ye kaçacak. İthalat faturasının ve iklim felaketlerinin bedelini yine halk ödeyecek", CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, “ İklim Kanunu teklifinde iklime dair bir şey yok, ağacın yeşiline önem vermemişler. Doların yeşiline önem vermişler. Sadece dünyaya diyorlar ki, biz de bir İklim Kanunu çıkarttık diyecekler”

Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı, TBMM'de görüşmelerine devam edilen İklim Kanunu teklifinin, küresel merkezlerin kanunu olduğunu belirtti. Bursalı, “İklim Kanunu teklifi milli bağımsızlığımıza, üretimimize ve ülke ekonomimize yönelik ciddi tehdittir. Bu projeye geçit vermeyeceğiz” dedi.

Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu 14 Nisan 2015 tarihli köşe yazısında “AH-VAH” ETMEMEK İÇİN!(İştahtır, Arapça’da iştiha kelimesinin anlamı arzulama, arzu) (Belirleme hali) “Çekincelerimizi söyleyelim, “Atlamışız” noktasına düşmeyelim. Kanunun gerekçesindeki ilk cümleye itiraz ile başlayayım. Bakış açımızı da böylece ortaya koymuş olalım. Deniliyor ki, genel gerekçenin ilk cümlesinde “İklim değişikliği, küresel bir tehdit olarak, tüm dünyada ve ülkemizde artarak etkisini göstermektedir. Bunun doğrusu, “Kapitalist dünyanın canavar iştihası, iklim değişikliği tehlikesini insanlığın geleceğinde önemli bir sorun yaşatacağı öngörülmektedir. Ülkemiz bu sorunun müsebbipleri arasında olmamasına rağmen, İslami, insani bakış açısı ile duyarlılık gösterme ihtiyacı hissetmekteyiz.”

Gençler Bilinçlenmeli

GÖRÜŞMELERE UZMANLARDA DAHİL EDİLSİN

Veteriner Hekimler Derneği Başkanı Gülay Ertürk, iklim değişikliğine ilişkin kanun tasarısının yetersizliğine dikkat çekerek, “İklim değişikliği dediğimiz zaman akla gelen sadece insan sağlığı ve sera gazı emisyonu ile sınırlı olmamalı. Çünkü iklim değişikliğinin etkilediği insan sağlığının yanında hayvan sağlığı, bitki sağlığı ve çevre sağlığı ile ilgili unsurlar da var. Hayvansal gıda üretimini artıracak yönde bu iklim değişikliği ile ilgili yasa tasarısına gerekli eklemeler yapılmalı. Dolayısıyla mevcut yasa tasarısını şu anki durumuyla eksik buluyoruz. Geri çekilmeli ve tekrar uzman görüşler ile biz veteriner hekimlerin de görüşleri doğrultusunda yeniden hazırlanması gerektiğini düşünüyoruz. Hayvansal gıda, hayvansal hastalıkların önlenmesi ve bu konuların özelinde tekrar değerlendirilmesi gerekiyor.

Dengeyi Bozar

İKLİM KANUNDAKİ ENDİŞELER NELERDİR?

• Tasarı, karbon emisyonu ile ilgili olarak uluslararası ticari bir yapı oluşturulduğu, bu yapının COP26 öncesi uluslararası şirketlerin oluşturduğu Doğal Varlık Şirketi Anlaşmalarının sonucu olduğu,
• Oluşturulacak ticari yapı ile ülkemizde ormanlık alanlarının herhangi bir gerekçelerle uluslararası şirketlere devredileceği ve bu alanların yutak alan olmasından dolayı o firmalara ödemler yapılacağı,
• Gömülü karbon hesaplamalarının, ülkemizdeki üretim süreçlerine nasıl bir ek maliyet getireceği,
• Atmosfere salınan her türlü kirleticilerin mevcut mevzuat ile önlenmesi mümkünken neden önlenmediği,
• Su kaynaklarını kirletenlere yaptırım uygulanması mümkünken mevcut mevzuatın devreye sokulmadığı, suların sürekli kirlenmesine seyirci kalındığı,
• Sanayii, tarım, hayvancılık, ulaşım, enerji başta olmak üzere, nasıl bir ek yük getireceği konusunda bir çalışma yapılmadığı, genel söylemlerle geçiştirildiği,
• Bu tasarının oluşturacağı ticari yapının, sadece uluslararası şirketlerin çıkarına olacağı,

Su Kaynaklari Zarar Görecek

BRAVO… 'Bu son şansımız mı?' belgeseli

İklim değişikliğine dikkat çeken belgesel, fotoğraf sergileri, tiyatrolar çoğalmalı. 25 yıldır küresel ısınmanın yani iklim krizinin dünyaya insanlara, bitkilere, yaban hayatına, doğal kaynaklara büyük zarar vereceğini ve tüm devletlerin acil önlemler alması gerektiğini yazmaya başladığımda önemseyen çok az kişi vardı. Ancak verilen mücadeleler sonucu bilinçlenenlerin sayısı milyonları buldu. SALT'ın, kurucusu Garanti BBVA tarafından desteklenen Bu son şansımız mı? gösterim programı, iklim değişikliğinin çevresel ve toplumsal boyutlarına dikkat çekmeyi amaçlıyor. 19 Mart-19 Nisan tarihlerinde Salt Beyoğlu'ndaki Açık Sinema'da gerçekleştirilecek 2025 programı, suyun hayati önemine odaklanıyor. Sekiz belgesel filmden oluşan seçki, toplulukların çevresel adalet arayışlarından endüstrileşmenin uzun vadeli etkilerine, suyun hem yaşamın kaynağı hem de hayatta kalmaya yönelik bir mücadele alanı oluşuna vurgu yapıyor. İzmir’e de gelmeli, hatta Türkiye’nin her ilinde gösterilmeli.İkli̇m Kanunu Doğanin Dengesi̇ni̇ Bozar