"Torunlarımıza bırakmayı hayal ettiğimiz ülke bu değildi.
Artık anlaşılıyor ki ülkeme demokrasinin geldiğini göremeden ayrılacağım bu dünyadan" yazmıştı Cumhuriyet'teki son yazısının girişinde(25 Haziran 2015)
Çetin Altan Usta...
"Yine de hayallerinizden, ideallerinizden, mücadelenizden vazgeçmeyin"i de sonuna eklemişti ardından...
**
"Adam yerine konmamak
insanın gücüne gider değil mi
Benim hiç gitmiyor
Bir toplumun kendi kendini adam yerine koymamakta inatlaştığında kimleri adam yerine koymaya kalktığını biliyorum çünkü.
İnsanlar değerli olmayı unuttular,
önemli olmaya çalışıyorlar!"
saptaması onundur...
"Batıda düello vardır, doğuda pusu.
Biz Doğu ile batı arasında olduğumuz için düelloya çağırıp pusu kurarız.” tespiti de popülerdir.
Bir toplum filozofudur..
Derin birikimli entelektüeldir..
"Her köyümüzde bir piyano olmasını" savunan da!
Diliyle dilimizi "zenginleştiren" kalem erbabıdır...
"Büyük Gözaltı", "Bir Avuç Gökyüzü", "Ben Milletvekiliyken","Viski"yi yazmıştır.
Akşam ve Milliyet'te
"TAŞ" ve "Şeytanın Gör Dediği" köşelerinde yazdı yıllarca...
**
Evet, "Enseyi karartmayın" sözü bugün çok bilinen slogan olmuştur adeta.
İşte kendi ifadeleriyle;
"Enseyi karartmayın.
Çünkü hiç kuşkusuz Türkiye de günden güne daha hızlı değişecektir.
1902 Türkiye'siyle bugünkü arasındaki farkın, bin kat daha afallatıcı yaşanacaktır 2102'de...
Çünkü 2 saatte gidilemeyen yeri kalmayacaktır Dünya'nın ve uzay tatilleri çoktan başlamış olacaktır.
Lütfen '100 yıl sonrasından bize ne?' demeyiniz; tıpkı '100 yıl öncesinden bize ne?' de, dememeniz gerektiği gibi; madem çocuklarınızın çağdaş bir dünya ile bütünleşerek yaşlanmasından yanasınız...
Ve unutmayın; ne geçmişi, ne geleceği önemsemeden; günü günene yaşamaya kalkmanın daima bir bedeli vardır..."
**
Demokrat Parti döneminde Çetin Altan’ın, direnmek için "Balkabağı’' isimli haftalık mizah gazetesini çıkartmıştır.
Siyasi yaşamını 1965 seçimlerinde meclise giren ve unutulmaz muhafet örneği veren Türkiye İşçi Partisi'nde (TİP) sürdürendir Çetin Altan...
Yazdığı yazılar kadar; TİP milletvekiliyken Meclis'te yaptığı güçlü konuşmalar ve polemiklerle de hafızalarda yer etti.
Özellikle Meclis Başkanvekili için sarfettiği, "Sizin orada oturmanız bir marangoz hatasıdır" sözü, siyasi tarihe geçti.
Üniversite öğrencisi Turan Emeksiz’in Demokrat Parti iktidarına karşı yapılan eylemlerde hayatını kaybetmesi üzerine kaleme aldığı köşe yazısıydı (29 Nisan 1960)
"Bugün canım yazı yazmak istemiyor."
19 Şubat 1968 günü ise AP'li vekiller tarafından tabancalı, yumruklu saldırıya uğradı, az daha linç ediliyordu.
Gözünde hasar oluştu...
**
Elli yıllık yazı yaşamında yazılarından ötürü pek çok kez mahkemelik oldu Çetin Altan.
Hakkında m 300'den fazla dava açıldı.
1972 yılında gözaltı süresi 24 saat olmasına karşın 15 gün gözaltında tutuldu.
Üç kez tutuklandı, iki kez mahkûm oldu ve iki yıl cezaevinde yattı.
Son olarak hakkında 159. Maddeye dayanılarak açılan davada tek celsede beraat etti.
**
1964’te yayınlanan “TAŞ” isimli kitabının önsözünde İlhan Selçuk, “Çetin Altan bir kişi değil bir ordudur” der ve devam eder;
“Tek hedefe yönelmiş, piyadesi, süvarisi, topçusu, levazımı, keşif kolları, öncüsü, artçısı, cephanesi, çadırları, istihkamı, ağırlıkları, hafiflikleri, gözüpekleri, çekingenleri, atakları, durgunları, üst ve alt rütbelileri, neferleri, kumandanları ile bir ordu... / ...Sigara içer gibi yazar Çetin… Önce dumanı ta içine çeker, fıkrasına dizdiği kelimeler, havaya üfürdüğü duman gibi ciğerlerini dolaşmış, sonra kağıda oturmuştur. Satırlar arasında, evdeki odasında dolaşır gibi, ellerini, kollarını sallaya sallaya rahatça gezer.
Dünyanın en çok köşe yazan yazarları arasında ilk sıralardadır.
Genç yaşında kazandığı büyük ün, bedeli tümüyle ödenmiş bir zor savaşın sonucudur…”
Nihat Demirkol anımsatıyor bu satırları da.
**
ANAPlı yıllarda Turgut Özal sempatizanı oldu bir ara...
Özal 'lı sofralarının konukları arasindaydı(!)
Çetin Altan.
Ölürken de yaşayacaklardandır
USTALARIN USTASI...
Çetin Altan...
8 yıl önce aramızdan ayrıldı.
Anısına saygı ile...