Asker uğurluyoruz; ana yolu trafiğe kapatıp maytap patlatıyor, meşale yakıyoruz. Düğün yapıyoruz; silah çekip heyecanımızı mermilere yüklüyoruz. Korna çaldı diye insan vuruyor; yan baktı diye kavga çıkartıp, karşımızdakini dinlemeden boğazına sarılıyoruz. Bırakın insanları, "Siz bilmezsiniz. En iyisini biz biliriz" diyerek ülkelere bile kafa tutuyoruz. Her geçen gün ekonomi dibe çökerken, işsizlik artarken, eğitim seviyesi yerlerde sürünürken vatandaşlarımızın çok da mutlu olmadığını söylemek için müneccim olmaya gerek de yok sanırım. Hal böyle olunca kadın-erkek ilişkilerinde de pek normal olmamız beklenmemeli. Ama yine de insan umut etmek istiyor... Oysa rakamlar gayet net! Yapılan evlilikler kadar, neredeyse boşanan çift sayısı var.
***
Biz gazeteciler evlilikleri hep "mutlu son" diye duyururuz. Oysa her şey evlenince başlar. Kolay değildir; farklı kültürlerden, farklı yaşanmışlıklardan ve farklı ailelerden gelen iki insanın bir arada yaşaması. Fakat nedense evlenince her şey daha güzel olacak sanılır. Denedim olmuyor, bilginiz olsun :)
Zaten ABD'de yapılan ve son günlerde çok konuşulan bir araştırma da "bekarlığın sultanlık" olduğunu kanıtlar durumda.
Kimseyi evlilikten soğutmak gibi bir derdim yok. Zaten sistemin yürümesi için evlilikler şart! Evlilik, Romalıların ekonomiyi canlı tutmak için bulduğu bir sistem. Evlenip mal, mülk alıyorsun ve borçlanıyorsun ki sistemin çarkları senin paranla dönsün. Dikkat edin boşansanız da bu alışveriş bir süre de olsun devam ediyor...
Neyse araştırmaya geri dönelim: ABD'de Santa Barbara Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi DePaulo, yalnız yaşamanın faydalarını anlattığı bir konferansta "Hiçbir zaman evlenmeyi düşünmedim. Yalnız yaşamak benim için muradıma ermenin ta kendisi" dedi.
10 yılı aşkın bir süre kendisi gibi bekarlığı tercih eden insanları inceleyen DePaulo, yalnız yaşamanın daha geniş bir sosyal çevreye sahip olmak ya da bedenen daha sağlıklı olmak gibi birçok psikolojik ve fiziksel faydası olduğunu saptamış.
2013 yılında PsychCentral başlıklı bloga, "Bekarların yalnız, sevgisiz ve sefil bir hayat sürdüğü ve hayatta en çok istedikleri şeyin bir eş bulmak olduğu yolundaki inançlar tamamen birer efsane" diye yazmış.
DePaulo 2016 yılında evli ve bekar insanlar hakkında yapılmış 800'ü aşkın araştırmayı taramış ve bu konuda kendisi gibi düşünen başka uzmanlar da bulunduğunu görmüş. Araştırmanın sonuçlarından biri de bekar insanların daha fazla egzersiz yapmalarından dolayı daha sağlıklı bir bedene sahip olduğunu gösteriyor.
***
Evlilik üzerine bu kadar laf etsek de aslına bakarsanız kimi zaman evliliğe yaklaşamıyoruz bile. Çünkü kaosa olan sevgimiz giderek büyüyor. İlişkide bir sorun olmasa bile taraflardan biri "Yürümüyor" diyebiliyor. Aslında yürümeyen bir şey yok. Her şey olması gerektiği gibi aksa da ilişkinin içinde taraflardan biri daha çözümcül ve daha fazla alttan alan tarafsa -ki bu genelde erkek tarafı oluyor- diğeri ilişkinin içinde yeterli heyecanı bulamıyor ve ayrılıyor. Eee tabii haklılar... Böyle bir ülkede yukarıda saydığım sebeplerin yanına "Aşk-ı Memnu" gibi dizileri koyup, "Muhteşem Süleyman"daki gibi adamın yaptığı işleri değil de haremdeki maceraların pompalandığı işleri eklerseniz farklı bir sonuç bekleyemezsiniz.
Hele ki ayrılan kişinin kendi yaşantısı da bir kaossa... Yani sevgisiz bir ailede büyümüşse, yani ailede bir boşanma ya da aldatma durumu yaşanmışsa.
***
Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşımın tavsiyesiyle ücretsiz bir transandantal meditasyon etkinliğine gittim. Yogayla ilgilendiğim için farklı meditasyon çeşitlerini merak ediyorum haliyle. Bizim gibi etkinliğe katılanlara biraz bilgi verdikten sonra bir video izletildi. Çok sayıda uzmanla yapılan röportajlar, insanların hayatlarından alınan örnekler ve bilimsel açıklamalar falan var içinde. Örneklerden biri dikkatimi çekti... Bir ailede kadın kocasından şiddet görüyor ve bu durum hem kadını hem de oğlunu derinden etkiliyor. Bu duruma çözüm olarak transandantal meditasyon gösterilmiş. Ana oğul birlikte meditasyon yapıyorlar. Akşam dayak yiyen kadın sabah meditasyonla bu durumun üstesinden gelmeye çalışıyor.
Sorunların kaynağına inmeden hiçbir şey çözülmez. Meditasyon da yapsan bu böyle, depresyon için ilaç da alsan bu böyle. Önce ne istediğinize karar verin; kaos mu, huzur mu?