İnsanın şansı kötü gitmeye görsün... Eğer ailen haricinde gerçek dostun yoksa kapını kimse çalmaz. Cami avlusuna bırakılmıştan beter olsun. “Piyangodan para çıktı” desen, sabaha hayatında görmediğin akrabaların kapıda. Futbolda da durum aynı. Altay şampiyon, Göztepe Avrupa yoluna çıktı, Altınordu yine Play Off 'un eşiğinden döndü. İşler tıkırında... “Sen benim kardeşimsin tebrik ederim”, “Gel beraber sevinelim”...
Hayatında futbol maçına gitmeyenler sosyal medyada paylaşımda.
“Benim babam şampiyon takımdandı.”
“Abim her maça giderdi. Ben de şampiyon kanındanım”
Peki ya ötekiler?
Kaybedenler Kulübü...
Koskoca Bucaspor ve Karşıyaka ligden düştü.
Sessiz ve sedasız koca çınarlar 3.Lig'in yolunu tuttu.
Kendi emekçi taraftarı haricinde üzülen yok.
Sosyal medyacıların reytingi sarsılmasın diye sus-pus.
Kendi belediyeleri sağır ve dilsiz.
Kulüp başkanlarına diyecek söz yok. Neden geldiniz be abicim?
Para yok yok, pul yok. Bir önceki de senin gibi olduğu için kulüp ileri gidemedi. Sen çıkıyorsun, “Biz bu işi yaparız” diye başkanlığa soyunuyorsun. Sırf hava için, kendini tatmin etmek için...
Hesap ortada. Altından kalkacağın gibi değil. Senin normal insanlardan daha zengin olman başkanlık yapmana yeterli değil. İnsanları yönetmek farklı. Taraftarın sevgisini de, üzüntüsünü de kimse umursamıyor.
Günümüzde en büyük sportif başarı parayı vermek. PTT 1.Lig'e kadar bu kural değişmez. Personelin maaşını ver... Futbolcunun parasını öde... Zaten başarı kendiliğinden gelecektir. Göztepe, Altay ve Altınordu'nun var mı maddi sorunları? Gerisi teferruat...
Haaa bu arada... Bugün Bucaspor ve Karşıyaka böyle... Ama Allah korusun yarın diğerlerinin de başına gelebilir. İstikrar ve başarı sabit olmadığından sıralama yıllarca değişti.
O yüzden nasıl ki “acının rengi olmaz” deyip tüm takımlar birleşiyorsa, diğer konularda da aynı olmalı. Yoksa başkanlar değil, kulüpler kaybediyor. Zorda olana bir kişi değil İzmir destek versin, kimse Kaybedenler Kulübü'ne üye olmasın.