Halk arasında ''Kızak Kadro'' olarak bilinir Merkez Valiliği.
İktidarla uyum sağlayamayan ya da görevlerinde başarısız olduğu iddia edilen Valiler, bir emirle Merkez Valiliği'ne atanır.
Orada pek de iş yapmadan kadrolarını, özlük haklarını ve maaşlarını koruyarak emekliliklerini beklerler.
Şimdilerde Merkez Bankası da acaba Merkez Valiliği'ne mi dönüştürülüyor kuşkusu yaşıyoruz. Baksanıza bir kararnameyle Çetinkaya görevden alınıyor, yerine Uysal atanıyor.
''Hop dedik'' dediğinizi duyar gibi oluyorum.
'Olmaz arkadaş, yasal değil, görevden alınması mümkün değil, istifa etmesi lazım' mı diyorsunuz? O zaman hangi ülkede yaşadığınızı tam kavrayamadınız demektir.
Murat Çetinkaya aslında Saray'ın talimatlarını muntazaman uygulayan bir bürokrattı.
Ancak ah şu faiz konusu yok mu?
Her şeyi berbat etti.
Ekonomik çöküntünün faturası yüksek faize yüklendi.
Adamcağız kulağından tutulduğu gibi kapının önüne kondu.
Yüksek enflasyonun sebebini faize yükleyen bir bilgi hazinesi var Saray'da.
Faizi doğrudan Merkez Bankası'nın belirlemesi gerektiği bilgisini pompalıyorlar Erdoğan'a.
Senin üretimin düşmüş, döviz arzı azalarak döviz fiyatı artmış, maliyetlerin yükselmesi enflasyonu azdırmış, fiyat istikrarı kalmamış, milli gelir artışı yavaşlamış, işsizlik zirve yapmış, hala faizi Merkez Bankası kararıyla düşürme peşindesin.
Olmaz kardeşim olmaz.
Faizin düşürülmesini serbest piyasa belirler.
Sen yerlerde sürünen bu ekonomiyi faizleri düşürerek ayağa kaldıramazsın.
İhtiyaç akçelerinin piyasaya sürülmesi de çözüm değil.
'Çetin Kaya'yı' görevden alıp yerine 'Uysal' ı getirmek asprin tedavisi bile olmaz.
Faizleri düşürmek ne işe yarayacak döviz kurlarını fırlatmaktan başka.
Yine de helal olsun Çetinkaya'ya.
'Ben Melih Gökçek, Kadir Topbaş değilim, istifa falan etmiyorum' dedi.
Banka'nın başındaki Merkez Valiliği'ni de 'Uysal' arkadaşına devretmeyi uygun gördü.