Yılın son günü hafta sonuna denk gelince üç günlük bir tatil yaşandı.
Umarım siz de keyifli zamanlar geçirmişsinizdir ama sen neler yaptın diye sorarsanız; tam üç gün boyunca güldüm.
Çok sevdiğim dostlarım misafirimdi. İyi arkadaşların insanın hayatında nasıl bir lüks olduğunu bir kez daha ta kalbimde hissettim.
Bugünden itibaren hepimiz hayat mücadelesine aynen devam ama hiç olmazsa birkaç gün kendimize tahliye kanalı açtık.
Oradan tüm stresi, olumsuz enerjileri akıttık gitti.
Geç kahvaltı sofralarına akşam yemeklerini ekledik.
Masa hiç boş kalmadı. Ocak hiç kapanmadı. Şömine hiç sönmedi.. Ki 'obamızın ateşi' diyoruz biz ona :)
Kahkahalı kalabalık sofralar kadar beni mutlu eden çok az şey var. Bu üç gün boyunca bu mutluluğu bol bol yaşadım.
2018'den bu üç günün tekrarını bol bol yaşamayı diliyorum.
***
Neyse, geldik yine hayatın gerçeklerine...
Sizin de tahmin ettiğiniz gibi dün sabah uyandığımızda, tarihle beraber, hayatımızda herhangi bir köklü değişiklik olmadı, belki uzun süre de olmayacak.
Hayat yine bildiğini okuyacak. Hepimize "garip oyunlarını sunmaya" devam edecek.
Bize düşen, "madem öyle o zaman kaderimize boyun eğip olacakları beklemek" değil tabii ki...
Hazırlıklı olmak.
Gelecek darbelerle, yüzmekten vazgeçip, okyanusun dibini boylamak değil. Yüzmek.
Suyun üzerinde kalmayı nasıl becerebilirseniz artık.
İster sırt üstü, ister kurbağalama, ister kelebek, ister köpekleme.
Stil önemli değil. Önemli olan çaba...
Diyeceğim o ki, biz elimizden geleni yapalım da, o "gamsız hayat" yine bildiğini okuyacaksa okusun.
Ve hep dediğimiz gibi, bu hayatta "yıkılmak var, enkaz haline gelmek yok!"
Hepimize iyi seneler olsun efendim.
***
İyi hisset iyi ol!
Dur önce dilimi ısırayım ama benim bu sene ile ilgili hissettiklerim nedense pek olumlu.
Kiminle konuşsam aynı şeyleri söylüyor.
Milletçe üzerimize çöken karamsar havadan bir parça sıyrıldık sanki.
Oysa hiçbir alanda iyiye doğru bir gidişat da yok. Hatta tam tersi.
Ama sanırım delirmemek için bir savunma mekanizması geliştirdik. Bence sakıncası yok. Kendi kendimize sürekli "iyiyim, her şey daha da iyi olacak" dersek belki hep beraber bir sinerji yaratır, karanlığı aydınlığımızla boğarız.
Ne de olsa "dilin zekatı hayır konuşmak"... Değil mi?