1885 yılı Ağustos ayında kuruldu İzmir Ticaret Odası.
Asırlar boyu kentin ticari, kültürel renklerini üzerinde taşıdı.
Tam 133 yıl sonra bu köklü kuruluş şimdi yeni, yepyeni bir sayfada. Kolay değil Ekrem Demirtaş’ın istifasıyla, meclis üyeliğinde 37, yönetim kurulu başkanlığında 26 yıllık bir hükmetme dönemi kapanıyor.
Mahmut Özgener’in başkanlığında İzmir’i farklı başlangıç bekliyor.
Elbette her devran, er ya da geç döner.
Gerçi İstanbul Ticaret Borsası’nın eski başkanı Ekrem Nejat Basmacı 52 yıl görevde kalmış, koltuğunda rahmetli olmuştu.
İzmir’de de benzer bir gidişat olur mu derken, kimilerine göre sürpriz, kimilerine göre yanlış zamanlama ile Demirtaş istifa etti.
Çünkü aynı iddialara göre eski başkan, sadece birkaç gün önce farklı bir aday lehine çekilse, belki Mahmut Özgener için seçim bu kadar kolay olmayacaktı.
Oydu, buydu derken bugüne gelindi ve çeyrek asırlık bir süreç geride kaldı.
Almasını bilenler için derslerle dolu bir süreç.
Yalnızca bir ticaret odası seçimi neden kentte bu kadar etkili olsun diyorsanız, haklı ama eksiksiniz. Çünkü etkin kurumların başındaki insanların tarzı zamanla kente de sirayet ediyor.
“Ben” değil “Biz” diyen yaklaşımı,diyaloğa verdiği önem, bireyselliği değil çalışmayı önemseyen tavrıyla Mahmut Özgener ve yine İzmir’in tecrübeli isimlerden oluşan yönetim kurulu son çeyrek asrı göz önünde tutmalı.
Yine de şahsi birkaç öneride bulunalım, dikkate alırlarsa asıl değişim o zaman başlayacaktır!
* Oda parasıyla gereksiz harcama yapmayınız. Odaların bütçeleri babanızın parası değildir. Odayı şirketiniz yerine koymayınız
* Oda girişimlerini kişiselleştirmeyiniz. Bu girişimlerde şahsi ortaklığınız varsa da sınırlı tutunuz.
Güçbirliği anlayışını canlandırınız. İzmir’in önde gelen kurumları arasında diyalog, sinerji bir süredir yok. Sürekli yönetim kurulları kavga etti, kentin kurumları, kuruluşları ile kavga etti. Bu algı değişmeli.
Şeffaflık mühim. Göz boyayan vaatlerden, gereksiz gezilerden, renkli ve şaşalı çalışmalardan, dar grupçuluktan uzak durup, tüccarın gerçek sorunlarına eğilmek, İzmir’i kucaklamak mesele.
Başta Kemeraltı, kentin yarım asırlık sorunlarına ağırlık vererek, ticareti canlandıracak yeni projelere ihtiyaç var.
Ve oda başkanlığı meslek değildir. Yasa ile değilse de 2 dönem kuralını etik olarak işletiniz.
Daha değişimin dumanı tütüyor. Bu kadar tavsiye yeter.

Sayın Özgener!
En iyisi asıl şunu vurgulamak. Başarınızla birlikte etrafınızı dolduracak, egonuzu balon gibi şişirecek, kifayetsizliklerini şakşakçı tutumlarıyla örtecek güruhlardan uzak durunuz.
Ne de olsa şeyh uçmaz müritler uçurur!
Zayıf kişiliklerin arasında sivrilmek gibi tarihi bir hataya düşmeyiniz.
Farkındayım, uyarılar için biraz erken oldu ama anlayınız, artık içimiz nasıl dolmuşsa!!!