Başlık epey ağır farkındayım ama aynı zamanda zorundayım. 27 yıllık televizyoncuyum, bir gün bile aklımdan “Aman ben de köşe yazayım, bol keseden sallayıp, ahkam keseyim” diye düşünmedim.
Tıpkı torunu olduğum Mevlana’nın dediği gibi “O kadar okur, o kadar yazarsın. Peki ne bilirsin? Haddimi bilirim”. Haddimi bilirim bilmesine de haddini aşanlara da (Kim olduğu, ne olduğu hiç umurumda değil) “Dur bakalım birader hayrola?” diye sormaktan da geri durmam. O zaman hadi Bismillah…
29 Kasım Çarşamba günü 9 Eylül TV’deki canlı yayınımıza İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer katıldı. Yayıncıyım, meslek hayatımın yarısı rejide yayın yönetmekle geçti. Kimin yayına geldiği hiçbir zaman umurumda olmadı. Başbakanı da sundum, sokakta yaşayan ailenin elime tutuşturduğu kirli bardaktan çay da içtim ama hiçbir zaman kimsenin satılmış kalemi olmadım. Sağcısıyla da çalıştım, solcusuyla da çalıştım ama kimsenin maşası olmadım. Bir “meslektaşımız” Tunç Soyer’i hedef alırken saçmaları başka tarafa sallamış. “20 kişinin izlediği televizyon programına katıldı” demiş “duayen”. Alandan da tanırım, çalıştığı gazetenin binler sattığı yıllardan… 20 kişi izlemiş, 20 bin kişi izlemiş, o yayına Tunç Başkan katılmış ya da bir mahalle muhtarı, hiç fark etmez bana biliyor musun? Bu yayından bir gün önce de AK Partili bir aday adayı vardı o koltukta. Sor bakalım kendisine “gazetecisin” ya, nasıl karşılanmış, cebinden bu yayın için bir kuruş para çıkmış mı? Şimdi sen bu konuyu araştırırken YouTube hesabımıza girersin bir tık da senden olur, belki izleyici sayımız bir artar sayende, Allah razı olsun senden.
Mevzu ben değilim de mesleğe yeni başlamış, içinde habercilik heyecanı taşıyan emekçilere bunu yapma. Şimdi ben seni eleştirirken “Köşe yazısı yazdığın gazete kaç satıyor, kim okuyor” diye sorgulasam bunu ben önce kendime yakıştırmam. Farkında mısın bilmiyorum ama bizde patron yok, patrona yalakalık yapmak da yok. Bu acayip bir rahatlık sana da tavsiye ederim. Uzun lafın kısası oraya buraya sallarken dikkat et; nişanı iyi alayım, çalıştığım gazetenin de hakkını vereyim derken sakın ola her yerde çalışan ama hiçbir zaman kimsenin kalemi olmayanlara dil uzatma. Ha bu arada YouTube’a girmişken bir bakıver, yayın kaç izlenmiş. Ondan sonraki kıyaslamayı sen yaparsın zaten, sana güveniyorum; gazete 29 Kasım’da kaç satmış filan…
29 Kasım Gündem Özel Yayını;