Sevgili günlük; Dün gece de yine bir korku filminin tam ortasındaydık. İzmir cayır cayır yandı ama öyle mecazi filan değil. Doğrudan, gerçek anlamda yandı...

Hava sıcaklığı 40'ı, hissedilen 50 dereceyi geçmiş o ayrı ama dün akşamüstü Buca ile Gaziemir'in birleştiği noktadan gelen yangın haberiyle, bedenimiz yanarken, ruhumuz da ateşe verildi. Bucalı’yım, korku filmini evimin bahçesinden çaresiz gözlerle izledim. Gecenin bir vakti, cayır cehennem sıcakta, bir gram bile esmesin hava ki alevlerin önü kesilsin diye dua ettim.

Buca'nın Kaynaklar Köyü'ndeydim dün akşam saatlerinde, mahalle kahvesinde köylüler anlattı (Gazeteci ablaları olduğum için köylüler yıllardır benim kahvede oturmama alışkın bu arada). Yangın, 150 dönümlük arazisini hobi bahçesine çeviren şahsın bahçesinde kaynak yapılırken çıkmış.

Hatta bölgenin Jandarma Komutanı "Onu bulup buraya getirin" diye emir vermiş altındaki personele. Köy dediğime bakmayın, geçtiğimiz yıllarda çıkan Bütünşehir Yasasıyla mahalleye dönüştürler ama biz hala köy diyoruz ve açıkçası öyle de kalsın istiyoruz. Koca koca apartmanlar yapılsın istemiyoruz oraya mesela, saçma sapan, dokuya uygun olmayan yapılar da…

Hobi bahçesi adı altında yapılan talan ise bölgenin baş belası. Yasal dayanağı yok, yapımı yasaklandı ama hala mantar gibi her yerdeler. Velhasılıkelam işte o derme çatma hobi bahçelerinden birinde çıkmış yangın. Bir önceki Başkan Erhan Kılınç'ın "Göz yummayacağım, yıkacağım" dediği, yeni Başkan Görkem Duman'ın nasıl bir yol izleyeceğini bilmediğimiz bahçelerden birinde...

Balkonumun hemen karşısında Nif Dağı. Belirli aralıklarla fotoğrafını çekiyorum dağın; bakalım ne kadar zamanda, orman ne kadar tıraşlanacak ve o tek tek kesilen çam ağaçlarının yerine kaç katlı binalar dikilecek diye. Şaka değil, gerçekten ormanın içine üç katlı bina dikiyorlar ruhsat muhsat hak getire...Hal böyle olunca bölgede yangınların çıkması da çok doğal(!) değil mi? Orman gider, yerinde bina biter!

Görkem Başkan dün oradaydı; umarım bölgeyi daha da yakından inceleme şansı bulmuştur. Kendisini en son seçim çalışmaları esnasında görmüştüm köyde, yanında bir partili yığınıyla rüzgar gibi geçti sokaktan, biberleri suluyordum ben. Anlaşılan program yoğun, ziyaret de göstermelikti. Kaynaklar'a gittik mi gittik...

Bakanlık bazında bile açıklama yapıldı ama Cemil Başkan’la Sayın Vali son zamanlarda sıkça olduğu gibi yine yoktu ortalıkta. Cemil Başkan’ın danışmanları, onun adına öyle rutin bir şey geçivermişler sosyal medyadan, yeter...

Tam 6 yıllık bir mahalli idareler eğitimim, bir o kadar da belediye muhabirliği yapmışlığım var. Buna dayanarak çok rahat söylüyorum. Yasalar her ne kadar değişse, köy mahalle, Bütünşehir Yasasıyla, kent pergele filan benzetilse de, isteyen başkan, kaçakla mücadelesini de, doğa tahribatının önüne set çekmeyi de paşa paşa yapar. Yeter ki işin içine siyaset ve seçim öncesinde verilen sözler girmesin...

Şimdi bütün iyi niyetimle, bir Bucalı olarak "Buca'nın mimarı" sloganıyla yola çıkan Görkem Başkan'ı ilçemizin eşsiz tarihini korumaya, kesilen bir tek ağacın bile hesabını sormaya, kaçak yapı çılgınlığını durdurmaya, köylerde yapılan abuk subuk estetikten uzak yapılara son vermeye çağırıyorum!

Yoksa biz daha çokkk yanar, bu korku filmi platosunda, daha çok yeni sahneler çekeriz…