Yıllardır bu gazeteye emek vermiş ve vermekte olan emekçi arkadaşlarımı tenzih ederek söylemek lazım ki, uzun bir süredir sadece tiraj değil saygınlık ve itibarını da kaybettiği konuşulan bir gazetenin yaptığı ayıp aslında bir hayra vesile oldu.
Çocukluktan itibaren eli kitap tutan her Türk vatandaşının kütüphanesinin ve başının tacı olan Muzaffer İzgü, bu densizlik aracılığıyla ne kadar sevilip sayıldığını bir kez daha görmüş oldu.
Hoş kendisi öyle tezahürat peşinde koşacak bir insan da değil ama olsun, bizim için kendisine hürmetimizi ve sevgimizi sunacak bir platform oluştu.
Ne yazmıştı o gazete?
“Ölümü seçti” diye başlık atmıştı.
Neden?
Bir süredir kanser tedavisi gören ünlü yazar, kemoterapiyi reddetmiş ve evinde istirahat etmeyi tercih etmişti.
Hastanın tedaviyi reddetme gibi bir hakkı var.
İzgü de o hakkını kullandı ve bazı insanlar bu başlığı atmakta bir beis görmediler.
Sayfanın köşesine bir de baykuş kondursaydınız bari!

***
oncelBu yakışıksız başlıklı haber kulaktan kulağa yayıldı yayıldı ve ünlüleri zamanından önce geldiğimiz yere göndermeye meraklı sosyal medya kullanıcıları tarafından “Muzaffer İzgü'yü kaybettik” aşamasına kadar geldi.
İşin gerçeği anlaşılana kadar da iş neredeyse İzgü'nün evine taziye ziyaretine gitmeye kadar varacaktı.
***
Konu tartışılırken Dokuz Eylül Üniversitesi (D.E.Ü) Güzel Sanat Fakültesi Sahne ve Görüntü Sanatları Bölüm Başkanı Semih Çelenk'in bu konuda bir paylaşımı ve anısı dikkat çekiciydi. kendisinin de izniyle sizinle paylaşmak istiyorum:
“Biz GSF'de öğrenciydik. Seksenli yıllar...
Özdemir Hoca ve Hülya Hoca, tiyatro öğrencileri ile sohbet etmek üzere Muzaffer İzgü'yü davet etmişlerdi.
Suat Taşer sahnesini doldurduk. İzgü bir anektod ile başladı söyleşiye...
TRT çekim yapmaya gelmiş Alsancak'taki evine...
Çekim yapılmış... Yaşam öyküsü, yapıtları, anıları...
Çekim ekibi tam kapıdan çıkacakken sormuş 'Ne zaman yayınlanacak? Ben de izlemek isterim.'
Çekim ekibi kem küm etmiş.. Anlamış ki TRT yaşı ilerlemiş yazarlar için öldüklerinde gösterilmek üzere stok yapıyor!
Muzaffer İzgü o gün bu anısını anlattıktan sonra bize dönüp dedi ki 'Sırf TRT'ye inat tosbağa gibi yaşayacağım. 150 yaşına kadar!'
Bugün bir sabıkalı ceride, O'nun kemoterapiyi reddedip evine gitmek istemesini 'Muzaffer İzgü ölümü seçti' manşetiyle verdi.
Biz O'nun bize verdiği sözü tutacağına inanıyoruz o ayrı... Ama o gazetenin bu saygısızlığını hiç unutmayacağız.”
***
Sen çok yaşa Muzaffer İzgü... 150 yaşına kadar yaşa... İzan yoksunlarına, kabalığa, düşüncesizliğe, nezaket yoksunlarına inat yaşa be Usta çok yaşa!