Amerikan New York Times gazetesinde yer alan ve Science dergisindeki bir araştırmaya dayandırılan “İstanbul’da 7 ve üzeri büyüklükte deprem olacak” iddiası, Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un sert tepkisine neden oldu. Uzun süredir İstanbul depremi konusunda farklı görüşleriyle bilinen Üşümezsoy, söz konusu analizlerin bilimsel gerçeklikle örtüşmediğini savunarak, Marmara Denizi’ndeki tek riskli bölgeyi net bir şekilde açıkladı.
“Science makalesinden korkutucu cümleler seçilmiş”
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, New York Times’ta yayımlanan haberin bilimsel bir makalenin bağlamından koparılarak sunulduğunu söyledi. Science dergisindeki çalışmadan yalnızca en çarpıcı ve korkutucu ifadelerin alındığını belirten Üşümezsoy, bunun kamuoyunda gereksiz bir panik havası oluşturduğunu dile getirdi. Üşümezsoy’a göre, araştırmada ortaya konan veriler İstanbul için kesin bir yıkıcı deprem senaryosunu desteklemiyor.
“Faylar stres biriktirmiyor”
İddialarda öne sürülen “depremler batıdan doğuya göç ediyor ve İstanbul’a doğru ilerliyor” görüşüne de itiraz eden Şener Üşümezsoy, Marmara’daki bazı fayların “creep” özelliği gösterdiğini vurguladı. Bu tür fayların yavaş hareket ettiğini ve stres biriktirmediğini ifade eden Üşümezsoy, bu nedenle büyük ve ani kırılmalar üretme ihtimalinin düşük olduğunu savundu.
Büyükçekmece–Küçükçekmece hattına net itiraz
Üşümezsoy, özellikle İstanbul’un batısındaki fay hatlarıyla ilgili yapılan yorumların gerçeği yansıtmadığını söyledi. Büyükçekmece ile Küçükçekmece arasında stres birikimi olmadığını belirten Üşümezsoy, hem bu hat hem de Adalar fayı için benzer bir risk görülmediğini ifade etti. Avcılar segmentiyle ilgili iddialara da değinen Üşümezsoy, “Avcılar fayında da stres yok” diyerek net bir duruş sergiledi.
“Tek parça fay anlatısı bilimsel değil”
Deprem senaryolarında Marmara’daki fayların tek parça halinde ele alınmasını eleştiren Şener Üşümezsoy, bu yaklaşımın bilimsel olmadığını savundu. Fayların parçalı bir yapıya sahip olduğunu hatırlatan Üşümezsoy, tek bir kırılmayla İstanbul’u yerle bir edecek bir deprem anlatısının gerçeği yansıtmadığını söyledi. Bu tür yorumların toplumda korku yarattığını vurgulayan Üşümezsoy, “Bu, yalancı çoban hikâyesine dönüşüyor” ifadelerini kullandı.

Marmara’daki tek riskli bölgeyi açıkladı
Tartışmaların odağındaki en önemli başlık ise Marmara Denizi’ndeki riskli alan oldu. Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Marmara’da dikkat edilmesi gereken tek bölgenin Kumburgaz sırtındaki küçük bir segment olduğunu söyledi. Ancak bu segmentin bile kırılması halinde üretilebilecek depremin büyüklüğünün en fazla 6.5 civarında olacağını belirtti. Üşümezsoy’a göre, bu senaryo bile İstanbul için sıkça dile getirilen 7 ve üzeri büyüklükte yıkıcı deprem iddialarını desteklemiyor.
“Korku değil, bilim konuşmalı”
Üşümezsoy, deprem gerçeğinin inkâr edilmemesi gerektiğini ancak bilim dışı felaket senaryolarıyla toplumun korkutulmamasının da en az hazırlık kadar önemli olduğunu vurguladı. İstanbul depremi tartışmalarında soğukkanlı, veriye dayalı ve şeffaf bir dil kullanılması gerektiğini belirten Üşümezsoy’un açıklamaları, kamuoyunda süren deprem tartışmalarını yeniden alevlendirdi.




