- “Sokaklarda bu kadar çok sahipsiz hayvan olmamalı.” - “Her hayvanın bir yuvası, bir insanı olmalı.” - “Binlerce yılda insan tarafından evcilleştirilmiş hayvanlar sahipsiz, bir başına sokakta bırakılmamalı.”
Bu üç söyleme ben bir hayvansever olarak gönülden katılıyorum. Hayvanların sokakta açlıkla, susuzlukla sınanmasını, kışın soğukla yazın sıcakla mücadele etmesini, insan eziyeti ve tacizine karşı savunmasız kalmasını, öldürülmesini ben de istemiyorum.
Sokakların her zaman her sokak hayvanı için güvenli olmadığını bence hepimiz biliyoruz.
Öte yandan sokakta köpeklerin hayatta kalmak için çeteleşmeleri, kısırlaştırılmadıkları, aç kaldıkları veya şiddet gördükleri için saldırgan ve agresif hale gelmelerinin de hem insanlar hem de diğer hayvanlar açısından bir tehdit olduğunu da kabul ediyorum.
Peki, bu sorunun tek çözüm yolu tüm hayvanları hapsetmek ve sonra da öldürmek midir?
Popülasyonun en başta bu kadar artmasından kim sorumludur?
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın 27 Mayıs’ta sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayı hatırlayalım: “Başıboş köpek sayısının 4 milyona yakın olduğu tahmin edilmektedir. Bilimsel verilere göre, başıboş köpeklerin çoğalmalarının kontrol altına alınabilmesi 1 sene içinde toplam sayının yüzde 70’inin kısırlaştırılması ile mümkündür. Ancak son 5 yılda ortalama 260 bin, bir yılda en fazla 350 bin köpek kısırlaştırılabilmiştir.”
“Kısırlaştırma denendi ve başarısız oldu” deniliyor ya; toplam sayının yüzde 70’ini kısırlaştırmayı bırakın, yüzde 10’u bile yapılmamış!
Şimdi bu verilerden yola çıkarak soruyorum:
Yasaya göre, görevi olduğu halde yeterince kısırlaştırma yapmayan ve hatta rehabilitasyon merkezi bile kurmayan belediyeler suçlu değil midir?
Görevini yapmayan belediyeleri denetlemeyen, ceza vermeyen, yeterli kısırlaştırma yapılmasını sağlamayan yetkili devlet kurumları sorumlu değil midir?
20 yıldır “Türkiye çapında eş zamanlı kısırlaştırma yapın, üretimi ve satışı durdurun, merdivenaltı üreticileri denetleyin, hayvanları sokağa terk edenlere çok ağır yaptırımlar uygulayın” diyerek insani, etkin ve bilimsel çözüm yolunu gösteren STK’ları ve uzmanları bir kez olsun dinlemeyen çok saygıdeğer yöneticilerimiz peki; onların hiç mi sorumluluğu yok?
Bugün Türkiye’de sokak hayvanı popülasyonu bu kadar arttıysa, bunun sorumluluğu en başta görevini yapmayan yerel ve merkezi yönetimlerdir. “Kısırlaştır, aşılat, yaşat” formülü hakkıyla uygulansa zaten işler bu hale gelmezdi. Sorumlular, başarısızlığın sorumluluğunu almalı. Onların sorumsuzluklarının bedelini masum canlar ödememeli.
#YasayıGeriÇek