Son yıllarda sosyal medya, yalnızca iletişim ve eğlence alanı olmaktan çıkıp ciddi bir kazanç kapısı haline geldi. Özellikle gençlerin yöneldiği içerik üretimi, reklam ve sponsorluk anlaşmalarıyla gelir sağlayan bir meslek olarak görülmeye başladı. Ancak Vergi Müfettişi Uğur Gelincik, bu cazip alanın sanıldığı kadar kolay olmadığını, özellikle vergilendirme süreçlerinde içerik üreticilerini ciddi sorunların beklediğini vurguladı.

Vergi ve prim yükü kazancın önüne geçiyor

Gelincik’in değerlendirmesine göre sosyal medya üzerinden elde edilen gelirler her ne kadar cazip görünse de, mükellefiyet kaydı sonrasında aylık kazançların çoğu zaman düşük kaldığı görülüyor. Bu durumda hesaplanan Bağ-Kur primleri, içerik üreticilerinin elde ettiği kazancı aşabiliyor. Vergi ve prim yükü karşısında birçok kişinin gelir getirici faaliyetlerini sürdürmekte zorlandığına dikkat çekildi.

Bağ-Kur prim şoku kapıda

Resmi kayıtlara geçen sosyal medya kazançları, özellikle başlangıç seviyesindeki üreticiler için ciddi bir risk oluşturuyor. Çünkü aylık gelirler, belirlenen sigorta primlerini karşılamadığında, mükellefler prim borçlarıyla karşı karşıya kalıyor. Gelincik, bu durumun sosyal medya üzerinden gelir elde edenleri caydırabileceğini, hatta kayıtlı çalışmanın yerini kayıt dışı faaliyetlerin almasına zemin hazırlayabileceğini belirtti.

Kayıt dışılığa zemin hazırlıyor

Eğlenceli içerikler üretip gelir elde etmek, özellikle gençler arasında büyük ilgi görüyor. Ancak uzmanlara göre işin perde arkasında ciddi bir ekonomik denge sorunu var. Yasal yükümlülüklerini yerine getiren içerik üreticilerinin, vergi ve prim ödemeleri sonrası elde ettikleri kazançlar, beklentilerin çok altında kalabiliyor. Bu tablo, sosyal medyada üretim yapan birçok kişinin sürdürülebilir gelir elde etmesini güçleştiriyor.

Orta Vadeli Program yarın açıklanacak
Orta Vadeli Program yarın açıklanacak
İçeriği Görüntüle

Vergi uzmanlarına göre, gelirlerin primleri karşılamadığı durumlarda içerik üreticileri faaliyetlerini kayıt dışına kaydırma eğilimi gösterebilir. Bu da devletin vergi kaybına yol açarken, sosyal medya emekçilerinin de sosyal güvenlikten mahrum kalmasına neden oluyor. Kayıt dışı çalışma, kısa vadede kazanç sağlasa da uzun vadede sosyal güvenlik haklarının kaybedilmesi anlamına geliyor.

Dijital çağın yeni vergi tartışması

Ekonomi çevreleri, sosyal medya üzerinden gelir elde edenlere yönelik vergi politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini savunuyor. Uzmanlara göre düşük gelirli üreticilerin vergi ve sigorta primi yükünü hafifletecek düzenlemeler yapılmazsa, dijital ekonomi büyüme potansiyelini kaybedebilir. Özellikle gençlerin yoğun olduğu bu alanda daha adil ve sürdürülebilir bir vergi modeli oluşturulması gerektiği dile getiriliyor.

Sosyal medya kazançlarının vergilendirilmesi, yalnızca Türkiye’de değil, dünyanın birçok ülkesinde tartışma konusu. Dijital ekonominin hızla büyümesiyle birlikte devletler yeni gelir modelleri üzerinde çalışıyor. Türkiye’de ise içerik üreticileri için mevcut sistemin, gelir-gider dengesi açısından daha esnek hale getirilmesi gerektiği belirtiliyor. Vergi uzmanları, aksi halde sosyal medyadan gelir elde edenlerin sistem dışına kaymasının kaçınılmaz olacağı görüşünde birleşiyor.

Vergi Müfettişi Uğur Gelincik şu değerlendirmelerde bulundu:

"Özellikle yasal bir şekilde kayıtlarını gerçekleştirip ilgili vergi idaresince mükellefiyet tesisleri tamamlanan şahısların aylık olarak elde ettikleri kazançlar, sosyal medya üzerindeki performanslarına kıyasla görece düşük seviyelerde kalabilmektedir. Bu noktada elde edilen kazançların ise hesaplanacak aylık sigorta primlerini karşılamadığı durumlar oluşabilmektedir. İşte böylesi durumlarda mükellefler Bağ-Kur prim şokuyla karşı karşıya kalabiliyor. Bu şok sonrası ise mükelleflerin, gelir getirici faaliyetlerini sürdürmeleri ve mükellefiyetlerini devam ettirmeleri irrasyonel bir durum meydana getirmektedir… Bireysel durumları nedeniyle sigortalı sayılmayanlar dışında kalan mükelleflerin adlarına yansıyacak olan prim borçları karşısında çaresiz kalabilecekleri görünmektedir. Aylık kazançları sigorta primlerini karşılamayan mükelleflerin bu şartlarda söz konusu faaliyetlerini kayıt altında sürdürmeleri olağan görünmemekte ve kayıt dışı faaliyete zemin hazırlamaktadır"

Kaynak: ekonomim.com